Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Ankara, Yüksel Caddesinde “İşimi istiyorum” eylemi yapan Nazan Bozkurt, 11 Kasım 2019'daki basın açıklamasına düzenlenen polis müdahalesinde darp edilmiş, gözaltı aracında yüzüne atılan yumruk sonucunda gözünde kırık oluşmuştu. Ayrıca bir kadın polis bacağını ısırmıştı.
Polisler hakkındaki suç duyurusu takipsizlikle sonuçlanınca Anayasa Mahkemesine (AYM) yaptığı bireysel başvurusu 7 Aralık 2022’de sonuçlandı.
AYM, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan eziyet yasağının maddi ve usul boyutunun ihlal edildiğine ve kararın, eziyet yasağının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine hükmetti.
TIKLAYIN - Polis, eylemcinin bacağını ısırdı
Polisten “araçtan atlayıp yüzünü çarptı” iddiası
Eyleme müdahale eden polisler, düzenledikleri tutanakta Bozkurt’un gözaltı aracından atlayıp yüzünü sert bir yere çarparak yaralandığını yazmıştı.
AYM ise Bozkurt’un düştüğü sert yerin neresi olduğun açıklanmadığını, bilirkişinin incelediği kamera kaydında da buna dair bir görüntü tespit edilemediğini belirtti:
“Soruşturmayı yürüten savcılık tarafından da bu iddia değerlendirmeye esas alınmamış, başvurucunun gözaltı işlemine direnmesi nedeniyle uygulanan hukuka uygun kuvvet kullanımı sonucu yaralandığı değerlendirmesi yapılmıştır.”
AYM: Kuvvet kullanımında yetki aşıldı
Ancak AYM, “Bozkurt’a yüzünde kemik kırığı meydana gelecek şekilde kuvvet uygulanmasının hukuka uygun kuvvet kullanımıyla açıklanmasının mümkün görünmediğini” yazdı:
“Polis memurlarının tuttukları tutanak ile kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararda başvurucunun yaralanma şekline getirilen farklı açıklamalar da varılan bu sonucu desteklemektedir. Dolayısıyla başvurucunun [Nazan Bozkurt] yüzünde meydana gelen kemik kırığının başvurucunun gözaltına alınması esnasında meydana geldiği anlaşılmaktadır.
“Her ne kadar başvurucu tarafından gözaltına alınmaya direnilmiş ise de bu aşamada orantılı ve kademeli kuvvet kullanılması gereğine uyulmaksızın, başvurucunun yüzünde kemik kırığı meydana gelecek şekilde kuvvet kullanılmasının nedeni anlaşılmamıştır. Bu durumda kuvvet kullanımında yetkinin aşıldığı, devletin Anayasa’nın 17. maddesi kapsamındaki negatif yükümlülüğüne aykırı davranıldığı sonucuna ulaşılmıştır.”
“Etkili bir soruşturma yapılması gerekirdi”
AYM, yaralanmanın ağırlığı değerlendirildiğinde, Bozkurt’un maruz kaldığı muamelenin eziyet olduğunu ifade etti.
“Bireyin bir devlet görevlisi tarafından hukuka aykırı olarak ve Anayasa’nın 17. maddesini ihlal eder biçimde bir muameleye tabi tutulduğuna ilişkin savunulabilir bir iddiasının bulunması hâlinde sorumluların belirlenmesini ve gerekirse cezalandırılmasını sağlamaya elverişli, etkili bir soruşturmanın yapılması gerekir.
“Soruşturma aşamasında, yüzünde kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı sabit olan başvurucunun nasıl yaralandığına ilişkin somut açıklama getirilmediği, yaralanmanın orantılı güç kullanılmak suretiyle başvurucunun polis aracına götürülmesi sonucu meydana geldiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, böylece varılan sonuçların tüm bulguların kapsamlı ve nesnel analizine dayalı olması gerekliliklerine uyulma konusunda gerekli özenin gösterilmediği sonucuna ulaşılmıştır.”
TIKLAYIN - OHAL Komisyonundan “Kehanete” Dayalı Karar
TIKLAYIN - Basın açıklamasına 281 bin liralık haciz
2007 yılında Çankaya Nüfus Memuru olarak çalışmaya başlayan ve 23 Ocak 2017 tarihli 683 sayılı KHK ile görevinden ihraç edilen Bozkurt, o dönemden beri “İşimi geri istiyorum” eylemi yapıyordu. Eylemleri nedeniyle hakkında açılan davada yargılanıyor.
(AS)