Anayasa Mahkemesi (AYM) sendikasının düzenlediği uyarı grevine katıldığı için hakkında disiplin soruşturması açılan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) üyesi kamu görevlisiyle ilgili başvuruyu değerlendirdi.
AYM, sendika hakkına yapılan müdahale nedeniyle Anayasa’nın sendika kurma hakkını düzenleyen 51. maddesinin ihlal edildiğine, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına karar verdi.
Tarsus İlçe Emniyet Müdürlüğü 28-29 Mart 2012’de gerçekleşen eyleme katılan tüm sendika üyeleriyle ilgili soruşturma başlatmış, AYM, 4 Aralık 2014’te de bir başka Eğitim Sen üyesinin başvurusuyla ilgili aynı kararı vermişti.
“Sendikal hakkına yönelik müdahale yapıldı”
Eğitim Sen üyesi kamu görevlisi E.R., Eğitim Sen’in 28-29 Mart 2012’de “uyarı grevi” adı altında ülke çapında işe gelmeme çağrısı sonucu bu tarihlerde işe gitmedi.
Tarsus İlçe Emniyet Müdürlüğü eyleme katılan tüm sendika üyeleriyle ilgili soruşturma sonucunda “mazeretsiz olarak işe gelmediği” gerekçesiyle E.R.’ye uyarı cezası verdi.
Mersin Valiliği, Eğitim Sen üyesinin karara itirazını reddetti. Mersin 1. İdare Mahkemesi, disiplin cezasının iptali istemiyle açtığı davayı reddetti. E.R.’nin itirazını değerlendiren Adana Bölge İdare Mahkemesi ilk derece mahkemesinin kararını onadı. Karar düzeltme istemi de Adana Bölge İdare Mahkemesi’nce reddedildi.
Eğitim Sen üyesi 19 Kasım 2013’te Anayasa’nın eşitliği düzenleyen 10., hak arama hürriyetini içeren 36., temel hak ve hürriyetlerin korunmasını düzenleyen 40., milletlerarası antlaşmaları uygun bulmaya dair 90. Maddeleri ile toplantı ve örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla AYM’ye başvurdu.
AYM başvurucunun sendika hakkına yönelik müdahale yapıldığını belirterek başvuruyu kabul etti. Şikayetlerin Anayasa’nın 51. Maddesi bağlamında incelenmesi gerektiğini söyledi.
Demokratik toplum düzeni
AYM, ilk derece mahkemesinin işe gelmeme sonucu kamu hizmetinin devamlılığına aykırılık teşkil ettiği, öğrencilerin eğitim öğretim hakkından yoksun bırakıldığı yönündeki kararıyla ilgili demokratik toplum düzeni ve ölçülülük vurgusu yaptı.
AYM kararında sendika hakkının sınırlandırılmasının “hak ve özgürlüğün özüne dokunarak kullanılmasını durduruyor ve aşırı derecede güçleştiriyor, etkisiz hale getiriyorsa veya ölçülülük ilkesine aykırı olarak sınırlama aracı ile amacı arasındaki denge bozuluyorsa demokratik toplum düzenine aykırı” olacağını belirtti.
Sendikal özgürlükler
AYM, sendikal özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik tedbirlerle ilgili şöyle dedi:
“Şiddete teşvik etmek veya demokratik ilkelerin reddi söz konusu olmadığı sürece, sendika hakkı çerçevesinde dile getirilen bazı görüşler veya bunların dile getirilme biçimi yetkili makamların gözünde kabul edilemez olsa dahi, ifade, örgütleme ve sendikal özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik tedbirler demokrasiye hizmet edemez ve hatta tehlikeye düşürür.
“Hukukun üstünlüğüne dayanan demokratik bir toplumda, farklı düşüncelerin sendikal özgürlükler veya başka yollarla dile getirilmesine imkan tanınmalıdır." (BK)