Fotoğraf: AA
Anayasa Mahkemesi (AYM) yoklama kaçağı olan Muhammed Neşet Girasun isimli yurttaşın askerlik İşlemlerini tamamlattırmak amacıyla bir süre karakolda bekletilmesini hak ihlali saydı.
Girasun’un “kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine” hükmeden AYM, şahsa bin lira manevi tazminat verilmesine karar verdi.
Polis sabah 4'te otele geldi
Diyarbakır Barosu avukatlarından olan Muhammed Neşet Girasun’un 7 Şubat 2015’te Hakkari Yüksekova’daki bir otelde kaldığı sırada AsayişBüro Amirleri tarafından yapılan yoklamada asker bakaya durumda olduğu anlaşıldı. Sabah 4.00 sularında otele gelen ekipler Girasun'a askerlik işlemlerini yaptırması için 15 günlük süre verilerek tutanak tanzim etti.
Bundan 3 gün sonra 10 Şubat 2015’te Diyarbakır yolu üzerinde seyir halinde olan Girasun jandarma tarafından durduruldu ve yoklama kaçağı olduğundan tutanak düzenlemesi için araçtan inmesi istendi.
Jandarmaya daha önce tutulan tutanağını gösteren Girasun, kendisine verilen 15 günlük sürenin dolmadığını söyledi.
Bakaya durumunun devam etmesi nedeniyle tutanak tutulmasının zorunlu olduğu aktaran jandarma ekipleri Girasun’u tutanak imzalaması için karakola götürdü. Girasun yaklaşık bir saat tanzim tutanağı için bekledikten sonra serbest bırakıldı.
Van 3. İdare Mahkemesi davayı reddetti
Girasun karakolda belediği sürede ‘özgürlüğünün kısıtlandığını’ belirterek, Van 3. İdare Mahkemesi’ne 500 liralık manevi tazminat davası açtı. Mahkeme, Girasun’un daha önce alınan bakaya kaydının geçiş sürecinde olduğu için sisteme düşmemiş olduğu sonucuna vararak, olayda manevi tazminat şartının oluşmadığına hükmetti ve 25 Ocak 2017’de kesin olmak üzere davanın reddine karar verdi.
Girasun bunun üzerine 24 Nisan 2017’de AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. 2 Haziran 2020’de dosyayı görüşen AYM yaptığı değerlendirmede Anayasa'nın "Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması" başlıklı 13. maddesini ve “Kişi hürriyeti ve güvenliği” başlıklı 19. maddesini hatırlattı.
AYM: beklemek zorunda bırakıldı
Değerlendirmede Girasun’un, karakolda tutanağın tanzim edilmesini beklemek zorunda bırakıldığını belirten AYM kararında “Somut olayın koşullarında bu baskı unsuru -her ne kadar tutma süresi kısa olsa da- başvurucunun özgürlüğünden yoksun bırakıldığı sonucunu kılmıştır” ifadelerine yer vererek şu tespiti yaptı:
“Başvurucu ilk tutanakta on beş gün içinde askerlik işlemlerini tamamlamak için askerlik şubesine başvuracağını taahhüt etmiş ve ikinci tutanağın düzenlendiği tarihte bu süre dolmamıştır. Başvurucu ilk tutanağı ibraz etmesine rağmen sistemden kayıt düşülmediği için karakolda ikinci tutanağın tanzim edilmesini beklemek zorunda bırakılmıştır.
“Yoklama kaçağı kaydının sistemden düşülmemesinde başvurucunun bir kusuru bulunmamaktadır. Öte yandan yoklama kaçağı kaydının sistemden düşülmemesi nedeniyle ikinci tutanağın düzenlenmesinin gerekli olduğu söylenebilirse de bu tutanağın başvurucuya karakola götürülmeden de tebliğ edilmesi mümkündür. Nitekim başvurucuya ilk tutanak kalmış olduğu otelde tebliğ edilmiştir. Bu nedenle başvurucunun karakola götürülmesi ve burada bir süre bekletilmesi somut olayın özelliklerinden kaynaklanan bir gereklilik değildir.”
AYM, açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan “kişi hürriyeti ve güvenliği” hakkının ihlal edildiğine hükmetti ve Girasun’a net 1.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. (HA)