Bugünkü Resmi Gazete’de Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ifade özgürlüğü ile ilgili iki kararı yayımlandı. AYM ilk kararında "yasa dışı örgüt propagandası" iddiasıyla hapis yatan ve cezası ertelenen eski Barış ve Demokrasi Partisi Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Ali Aydın'ın, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
AYM ikinci kararında da gazeteci Bekir Coşkun’un yazdığı 'Boyalı Merdivenler' isimli köşe yazısı ile ilgili “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine hakaret suçunu işlediği” iddiasıyla açılan davada aldığı ceza nedeniyle "Anayasa'nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine" hükmetti.
Mehmet Ali Aydın’ın başvurusu
2010’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili yaptığı konuşmada "örgüte üye olmamakla beraber örgüt adına suç işlemek" suçundan 6 yıl 3 ay ve "yasadışı örgüt propagandası yapmak" suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Aydın’ın cezası Yargıtay tarafından bozulmuştu.
Bozma kararının ardından dosyayı yeniden görüşen yerel mahkeme, örgüt propagandası suçu yönünden kovuşturmanın ertelenmesine, örgüt adına suç işleme suçu yönünden ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.
Aydın, beraat talebiyle yaptığı itirazın Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmesi üzerine bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruyu değerlendiren AYM, Aydın’ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmederek Aydın’a 5000 lira tazminat ödenmesine karar verdi.
Kararda, başvurucunun ifade özgürlüğüne müdahalede bulunulduğu, temel hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamaların, demokratik toplum düzeninin gerekleriyle “ölçülülük ilkesine” aykırı olamayacağı vurgulandı.
Bekir Coşkun’un başvurusu
Gazeteci Bekir Coşkun'un 4 Temmuz 2013'te yazdığı 'Boyalı Merdivenler' isimli köşe yazısı üzerine AKP İstanbul Milletvekilleri Mihrimah Belma Satır ile Metin külünk suç duyurusunda bulunmuşlardı.
Coşkun hakkında 'kurul halinde çalışan kamu görevlilerine hakaret suçunu' işlediği iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kamu davası açılmış, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 29 Nisan 2014 tarihli kararında Coşkun'un basın yoluyla hakaret suçundan bir yıl iki ay on yedi gün karşılığı adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermişti.
Coşkun’un başvurusunu değerlendiren AYM, cezanın ifade ve basın özgürlüğünün ihlali olduğuna hükmetti. Kararda “Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinin birinci fıkralarının, ifade özgürlüğüne içerik bakımından bir sınırlama getirmediğini, hem gerçek hem de tüzel kişiler için geçerli olan ifade özgürlüğünün siyasi, sanatsal, akademik veya ticari düşünce ve kanaat açıklamaları gibi her türlü ifadeyi kapsamına aldığı” ifade edildi.
Coşkun'a verilen cezada hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını hatırlatan AYM, bu durumun yaptırıma maruz kalma endişesinin kişi üzerinde “kesintiye uğratıcı” etki yaratabileceğini, kişinin ileride düşünceyi açıklamaktan ya da basın faaliyetlerinden imtina edebileceğini ifade etti. (EA)