* Fotoğraf: AA
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Avrupa Birliği ile Avrupa Konseyi’nin ortak projesi olan “Anayasa Mahkemesinin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi Projesi”nin açılışında konuştu.
Bugün Türkiye'de bireysel başvuru hakkının getirildiği 23 Eylül 2012'nin yıldönümü.
Arslan, “Eğer bir mahkemenin verdiği karar uygulanmıyorsa, orada yargılama yapmanın da mahkemenin karar vermesinin de bir anlamı kalmayacaktır. O yüzden mahkemeye erişim hakkının olmazsa olmaz unsurlarından birisi, yargılama sonucunda verilen kararın hakkıyla icra edilmesidir” dedi.
“Hukuk devleti bir söylemden ibaret değildir”
Zühtü Arslan konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bir ülkede mahkeme kararlarının etkili bir şekilde uygulanması, icra edilmesi, o ülkede hukuk devletinin varlığının da ön şartıdır.
“Anayasa Mahkemesi kararlarında sıklıkla vurgulandığı gibi, mahkeme kararlarının icrasının hakkıyla sağlanmadığı bir yerde hukuk devletinden bahsedilemez. Çünkü hukuk devleti bir söylemden ibaret değildir.
“Mahkeme kararlarının icrası, Anayasa Mahkemesi kararlarının özelde icrası, bir ülkede hukukun üstünlüğünün olduğunun da temel işaretlerinden biridir.”
“Aykırılıkta ısrar, Anayasanın kasten ihlalidir”
“Anayasa Mahkemesi, anayasaya aykırılık konusunda bir karar verdikten sonra bu aykırılıkta ısrar, Anayasanın kasten ihlalidir. Bu bilinçle Anayasa Mahkemesinin gerek norm denetiminde gerekse bireysel başvuruda tespit ettiği anayasaya aykırılıktan sonra bu aykırılığın giderilmesi, tüm kurum ve kuruluşların temel vazifelerinden biridir.”
“Kararlar tüm kurum ve kuruluşları bağlar”
Yargı kararlarının etkili şekilde uygulanmasının, bağlayıcı anayasal ve yasal kuralların varlığına ve kuralları uygulayacak kurumsal ve kişisel iradeye bağlı olduğunu söyleyen Arslan, başarının da kurallar, kurumlar, kişiler ve kalite ile bağlantılı olduğunu belirtti.
Anayasa'nın 138 ve 153'üncü maddelerine değinen Arslan, mahkeme kararlarının tüm devlet kurum ve kuruluşlarını bağladığını vurguladı. Kararların icrası konusunda hiçbir kimseye takdir yetkisi tanınmadığını bildiren Arslan, “Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı kurumlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri, bir ülkede bulunan tüm kuruluşları bağlar” dedi.
“Kurumsal ve kişisel iradeye bağlıdır”
Arslan, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruda verdiği ihlal kararlarının uygulanmasına ilişkin ise “Bu kararların etkili icrası sadece yürütmenin değil aynı zamanda yasamanın hatta yargının da desteğine bağlıdır. Bu nedenle kararların etkili bir şekilde uygulanması bir bütün olarak kurumsal ve kişisel iradeye bağlıdır diyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Bireysel başvurunun etkili bir hak arama yolu olarak sürdürülmesi konusunda yapısal tedbirlerin acil olarak alınmasının gerekli olduğunu söyleyen Arslan, bireysel başvurunun objektif etkisinin anlaşılmasının önemine değinerek “İhlal kararlarının gereği gibi yerine getirilmesi ve yeni ihlallerin engellenmesi hayati derecede önemlidir” diye konuştu.
TIKLAYIN - Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi: Demirtaş ve Kavala serbest bırakılsın
TIKLAYIN - “Karara uymamanın ağır sonuçları olabilir”
(AS)