Haberin İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasındaki gerginlik, kamuoyuna açık bir şekilde sürüyor.
Tartışma ilk olarak geçen hafta Anayasa Mahkemesi’nin şehirlerarası yollarda gösteri yürüyüşünü yasaklayan kanunu iptal etmesi sonrasında başladı.
Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı’nın Kızılcahamam’da düzenlediği Toplumsal Olaylarda Müzakere Kursu’nun açılışında konuştu ve Anayasa Mahkemesi Başkanı’na, “Bisikletinle işe git gel bakalım. Özgürüz ya. Tamamen her şey güvenlik altında, hadi git. Niye polis koruması alıyorsun, niye eskortlarla geziyorsunuz” diye seslendi.
TIKLAYIN - AYM, Barış Akademisyenleri İçin "Hak İhlali" Kararı Verdi
TIKLAYIN - "AİHM Başkanı, AYM'ye kararlarımı uygula mesajı verdi"
AYM Başkanı Zühtü Arslan da dün gece (23 Eylül 2020 Çarşamba) Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurunun kabulünün 8´inci yıldönümü nedeniyle “İnternet Çağında Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması” konulu sempozyumdan Soylu'ya yanıt verdi. AYM Başkanı Zühtü Arslan, kayınpederi Derviş Tarakçı'nın vefatı nedeniyle Maraş’a gittiği için sempozyumun açılışı için hazırladığı konuşma metnini Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan okudu.
“Anlamak için okumak gerekir”
İfade özgürlüğünün çoğu kez eleştiri özgürlüğü olduğunu belirten Arslan, eleştiriyi demokrasinin alametifarikası olarak tanımlarken kendisini hedef alarak “Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya şu yanıtları verdi:
* Yargı kararları, özellikle AYM kararları kutsal metinler değildir. Eleştirilebilir, dahası eleştirilmelidir. Bundan en fazla kurumsal olarak kararları eleştirilen yargı kurumu faydalanır.
* Bununla birlikte yargı kararlarına yönelik eleştirilerin faydalı olabilmesi için asgari iki hususun önemli olduğunu düşünüyorum. Birincisi herhangi bir metni eleştirmek için öncelikle onu okuyup anlamak gerekir.
* Bu yargı kararları için de geçerlidir. Daha kararın gerekçesi bile yayımlanmadan tamamen varsayımlar üzerinden yapılan veya yayımlandıktan sonra okunmadan yöneltilen eleştiriler kamuoyunu yanlış bilgilendirme ve yönlendirme sonucunu doğurmaktadır.
* Kararlara yönelik bazı eleştirilerden görüyoruz ki, kararlarımız okunmadan, bazen de okunduğu halde yeterince anlaşılmadan eleştirilmektedir. Halbuki sağlıklı bir eleştiri, okumayı ve okunanı doğru anlamayı gerektirmektedir.
Soylu: "Bizim AYM, AİHM'in şubesi midir?
Soylu da aynı akşam TGRT Haber'e yaptığı açıklamalarda AYM kararlarına ilişkin konuştu, Arslan’a yanıt verdi.
AYM'nin, 2016'da "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiri imzalayan ve "terör örgütü propagandası" suçundan ceza alan "Barış Akdemisyenleri" için aldığı hak ihlali kararını eleştiren Soylu, "Bir terör örgütü, bir PKK bildirisi bu. AYM bu bildiriye düşünce özgürlüğü diyor. AYM'nin aldığı bir kararı eleştirmek benim hakkım" dedi. Soylu, AYM'nin Can Dündar'ın tutuklanmasıyla ilgili de hak ihlali kararı verdiğini hatırlattı.
"AYM kararlarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatına uyulmasını da eleştiren Soylu, "Bizim AYM, AİHM'in şubesi midir? Nedir bu batıcılık hayranlığı?" dedi.
"FETÖ" göndermesi
Soylu, "AYM Başkanı, Polis Akademisi Başkanı'ydı. Aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41'ini FETÖ'den ben ihraç ettim" diyen Soylu, "İlmin kibrine kapılmayın. Türk yargısı büyük bir sınav veriyor" diye konuştu. (EMK)
*Haberi euronews, Sözcü ve Cumhuriyet'ten derledik, fotoğraflar: Anadolu Ajansı ve anayasa.gov.tr