Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Aylin Sözer’in yaşam hakkı elinden alındığında herkes farklı duygular içine girdi. Beklenmedik tüm kayıplarda yaşanan duygulara ek olarak ardından haksızca yazılanlar, şiddeti yeniden üreten medyatik söylemler, erkek şiddetinin hayatımıza bu kadar yaklaşması hepimizi önce öfke ve hüzne hemen ardından da ‘bir şeyler yapmalıyız’ duygusuna getirdi.”
Bu duygu ile harekete geçen İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Koordinatörlüğü çevresinde örgütlenenler üniversitede Şiddeti Birlikte Bitirelim Platformu"nu kurdu.
Platform, proje kapsamında öncelikle böyle bir websitesi hazırladı. Bu websitesi İngilizce olarak da yayınlanarak Türkiye’de yaşayan ancak Türkçe konuşmayan uluslararası öğrenci, göçmen ve mültecilere de ulaşmayı hedefliyor.
Kemal D. isimli erkek, İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği öğretim üyesi Dr. Öğretim Üyesi Aylin Sözer’i 29 Aralık 2020’de evinde öldürmüştü.
Sözeri’nin ardından harekete geçen ekipten Kadın Araştırmaları Koordinatöru ve Kadın Araştırmaları Öğrenci Klubü danışmanı Dr. Öğretim Üyesi Cemre Erciyes, öncelikle erkek şiddetine ancak genelde toplumsal yaşamda karşımıza çıkan her türlü şiddete karşı farkındalık yaratmak amacıyla kurdukları platformu bianet’e anlattı.
“80 kadar gönüllü bir arada”
Hiçbir çalışma arkadaşınızın da erkek şiddeti ile yaşamını kaybedeceğini düşündünüz mü?
Şiddet hayatımızın her alanında, her gün farklı şekillerde kendini gösteriyor. Ailelerimiz, yakın çevremiz ve iş arkadaşlarımız bunun dışında kalmıyor, hatta bizler de kalamıyoruz. Erkek şiddeti, daha sistematik ve yerleşik bir şiddet türü olarak toplumsal düzenimizin temelinde yer alan cinsiyet eşitsizliğine dayanıyor.
Dolayısıyla bizim başımıza gelmez diye düşündüğümüz bir şey değil. Her gün kimsenin başına gelmesin diye mücadele ettiğimiz, toplumsal farkındalık ve fark yaratmaya çalıştığımız bir konu. Öğrenciler, öğretim üyeleri, yöneticiler, politika yapıcılar, bu hepimizin konuşması, farkındalığını arttırması ve toplumda bir fark yaratmak için harekete geçmesi gereken bir konu.
Peki öğrenciler cinayetten nasıl etkilendi?
Aslında bir çok öğrenci kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün haberlerini gündelik yaşamda medya aracılığıyla görüyor. Bazıları bunu yakın çevrelerinde gözlemliyor ya da şahsen şiddete maruz bırakılıyorlar ve bunun kendilerine özgü bir süreç olduğunu sanıyorlar.
Ancak, bir önceki gün derslerine giren neşe dolu öğretmenlerinin, ertesi gün yaşam hakkının elinden alınması onları şok eden bir süreçti. Öfkenin ve mücadele isteminin yüksek olduğu o süreçte; şiddeti hayatlarında tecrübe etmemiş olanlar da, aslında şiddetin çok da uzak olmadığını fark etti, bunun için bir şeyler yapmalıyız kısmı da fazlaca öne çıktı.
"Şeffaf ve çok disiplinli bir platform misyonu ile yola çıkıldı"
Bu oluşumu kurmak nereden aklınıza geldi?
Herkesin düşünüp ne yapacağını bilmediği bir noktada şiddet konusunda yürütülecek çalışmalara destek verebilecek gönüllü bir çalışma grubu oluşturulmasına karar verildi.
Daha sonrasında 80 kadar gönülllü öğretim üyesi ve idari personelin katıldığı bir toplantıda “Şiddeti Birlikte Bitirelim Platformu”nun kurulmasına ve altında yer alacak farklı takımlarla bilimsel temelli ancak daha geniş bir kitleye ulaşacak çalışmalar ortaya konulması planlandı.
Başta kadınlar olmak üzere tüm canlılara yönelik ayrımcılığın ve şiddetin önlenmesini sağlayan proaktif politikalar ve stratejiler üreten etkili, katılımcı, şeffaf ve çok disiplinli bir platform olmak misyonu ile yola çıkıldı.
Uluslararası öğrenciler de hedefleniyor
Neler yapmayı planlıyorsunuz?
2021 yılı için Şiddetsizlik Projesi adını verdiğimiz bir proje tasarladık. Bu proje öncelikle bilimsel ve disiplinlerarası bir bakış açısıyla şiddetsizlik odağında farkındalık yaratacak, şiddetsiz bir toplum hedefinde politikalar geliştirilmesinde rol oynayacak ve alana bilimsel araştırmalarla katkı sağlayarak bilgi birikimini arttıracak çalışmalar yapma amacını taşıyor.
Şimdilik gönüllü akademisyenler ön planda olsa da yavaş yavaş öğrencilerin, mezunların ve dış paydaşların katılımı ve katkısını arttırmaya çalışıyoruz.
Proje kapsamında öncelikle siddetibirliktebitirelim.org adlı bir websitesi kurduk. Bu websitesi adıyla İngilizce olarak da yayınlanarak Türkiye’de yaşayan ancak Türkçe konuşmayan uluslararası öğrenci, göçmen ve mültecilere de ulaşmayı hedefliyor.
Websitesinde Atölye ve Farkındalık Takımı tarafından şiddetin türleri ve kendini nasıl var ettiği ile ilgili temel kavramları açıklayan, şiddet gören bir kişiye destek olmak için bireylerin neler yapabileceğini aktaran, şiddet gören kişilerin başvurabilecekleri sosyal destek mekanizmalarını listeleyen Şiddeti Tanımak sayfalarımız var. Bunlar Sosyal Medya Takımı ve Web Tasarımı Takımı’nda yer alacak gönüllü öğrencilerin işbirliğiyle görseller, animasyonlarla desteklenecek.
Web sitesinde Hukuk Takımı’nın hazırladığı Yasal Çerçeve, Basın Takımı’nın hazırladığı basın analizleri, Radyo ve TV Takımı’nın hazırladığı film ve dizi analizleri yer alıyor.
Ayrıca yakın zamanda takımlara dahil olmayan araştırmacı ve bilim insanlarından gelecek uzman bakış açısından yazıları da sayfalarımızda paylaşmaya başlayacağız. Dil takımımızda yer alan gönüllü hocalarımız metinlerin dil kontrollerini ve İngilizce tercümelerini yapıyorlar.
Websitesi ve sosyal medya hesaplarında kullanılmak üzere bir logoya ihtiyacımız vardı Bu sebeple bir Logo Tasarım Yarışması düzenliyoruz.
5 Nisan’dan itibaren Farkındalık arttırıcı etkinlikler kapsamında “Şiddetsiz İletişim Dili’m”, “İçe okunan şiirler”, “Aslında orada değildim”, “Ben bir kadınım nasılım?”, “Toplumsal Cinsiyet Kavram Atölyesi” ve “Flört Şiddeti” atölye çalışmalarımız başladı.
Ayrıca kapsamlı bir eğitici eğitimi düzenleyerek bu tür atölye çalışmalarını gerçekleştirebilecek kişilerin sayısını arttırmak istiyoruz. Yıl sonuna kadar çeşitli seminerler de düzenlemeyi düşünüyoruz.
Araştırma ve Yayın takımımız önemli bilgiler sunacak ve bundan sonra yapılacak çalışmalara ışık tutacak bir araştırma için hazırlıklarına devam ediyor.
"Herkesin katkısı kıymetli"
Sizlere ulaşmak isteyenlere bir mesajınız var mı?
Websitemizde bir iletişim formumuz var. Bize önerileriyle veya yazılarıyla destek vermek isteyen herkes buradan iletişime geçebilir. Ayrıca öncelikle üniversitemiz öğrenci ve mensuplarına yönelik düzenlediğimiz ancak ileride herkese yönelik düzenlemeyi planladığımız farkındalık atölyelerimize ön kayıt yaptırmak için ilgili formu doldurabilirler.
Birlikte projeler geliştirmek, iş birliği yapmak isteyen herkes bize sosyal medya hesaplarımız ya da bu form aracılığıyla ulaşabilir. Misyonumuza ulaşmamızda herkesin katkısına kıymet veriyoruz ve zaten şiddeti de ancak hep birlikte bitirebileceğimizi düşünüyoruz.
Tam da böylesi bir dönemde İstanbul Sözleşmesi feshedildi? Tepkiniz düşünceniz nedir?
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi oldukça tartışmalı bir konu. Uluslararası sözleşmeler yasalarda yer alan eşitsizliklerin üstünde haklar tanımakta. Web sayfamızda Yasal Çerçeve başlığımız altında Hukuk Takımımız yasalarımızdaki kadına şiddet ile ilgili tüm maddeleri derlediler.
Bundan sonra yasalarımızdaki haklarımızı bilmek ve bu hakları kaybetmemek, halen duran eşitsizlikler var ise bunlarla ilgili sosyal politikalar geliştirilerek düzenlenmesini sağlamak bizlerin sorumluluğu. Ancak en önemlisi 6284 sayılı Kanunun uygulanmasının sağlanmasıdır. Çünkü bu yasa şiddet karşısında öncelikle kadının ve çocuğun, ancak şiddet gören her kişinin korunmasında önemli bir rol oynuyor.
Sözer, matematik eğitimi üzerine yazıyorduAkademisyen Aylin Sözer, Marmara Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünde lisans, 2005'te yine aynı bölümde yüksek lisansını yaptıktan hemen sonra, doktorasını tamamladı. Matematik eğitimi üzerine yazıyordu son kitabı, "Erken Çocukluk Döneminde Matematik Eğitimi", Nobel Akademik Yayıncılık aracılığı ile okurlara sunuldu. Sözer, 1972 doğumluydu. Kemal D. adlı hırsız erkek 20 Aralık 2020'de Sözer'i evinde öldürdü. |
(EMK)