Ailelerin avukatı Hüseyin Aygün, 21 Mayıs'ta yapılan keşfe, ailelerden kimsenin katılmadığını söylüyor.
"Aileler, 20 Mayıs'ta elimize geçen keşif tebligatına uyarak, 21 Mayıs Cumartesi günü, saat 12:00'de Adliye'de oldular. Ancak muhatap bulamadılar. Bölgeye araç da gitmiyor, ancak helikopterle ulaşılabiliyor".
Keşif kuşkuları gidermiyor
Yapılan keşfin dosyayı etkilemeyeceğini söyleyen Aygün, Meclis İnsan Hakları Komisyonu'ndan gelecek heyeti beklediklerini, köyün muhtarı ve ileri gelenleriyle bölgeye gideceklerini söyledi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu da, "maktullerin yakınlarının bulunmasının, keşfin sağlığı açısından önemli olduğunu" söyledi.
"Belki yanlış yeri kazdılar ve yok dediler. Bunun gibi onlarca, yüzlerce kayıp vakası var. Bunların aydınlatılmasından devlet sorumludur. Çünkü devlet, yaşam hakkının korunmasından birinci derecede sorumludur."
Aygün: Mezrada gömülüler demedik
Radikal gazetesinin haberine göre, Tunceli'deki Gökçek köyü, Mirig mezrasında yapılan keşfe, Tunceli Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Aksu, soruşturmayı yürüten savcı Sedat Ertaşkın ile Tunceli Jandarma Komutanı Kurmay Albay Namık Dursun katıldı.
Aygün, "Tutanaklara göre keşif de üç de hekim bunuyor. 3 yer kazılmış.
Ancak, iddiacı tarafın bulunmadığı keşif, keşif bile değildir. 'Bir ipucu bulunamadı' deniyor. Fakat bu keşiften sonra kayıplar geri gelmiş değil. Hâlâ kayıplar. Yargısız infaz iddiası çürümüş değil.
Gazetedeki Ferit Demir imzalı habere de değinen Aygün, "Biz kayıpların mezra yakınlarına gömüldüklerini söylemedik. Buna söyleyen olmadı. Sadece 'Bu olayı şu kişiler yapmış olabilir; araştırılmalı. Kuşkumuz var' dedik."
Aygün, bugüne kadar yapılmamış olan keşfin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kayıplarla ilgili içtihatlarından dolayı gündeme gelmiş olabileceğini söylüyor.
"Her şeye rağmen, keşfin gerçekleşmesi iyi olmuştur. En azından, bu bölgenin harabeye döndüğü, oturulamaz hale geldiği belgelendi." (TK/EÜ)