Hukukçu-yazar Hüseyin Aygün'ün yeni kitabı Dipnot Yayınevi tarafından yayınlandı. "Dersim 1938 Resmiyet ve Hakikat" adlı kitapta bugüne kadar hiç bilinmeyen bazı yeni belge ve fotoğraflara da yer veriliyor.
Kitapta "Dersim Nüfus Kayıtlarında Yaşayan Ölüler", "Tapu Senetlerinde 1938 Kırımı ve Yağması", "Şeyh Sait Olayında Dersim", "Ruslar'a Karşı Dersim Milisleri", "Dersimliler'in Tüfekle Tanışması", "1908 Devrimi ve Dersim", "Gahmut Köprüsü'nün Yakılışı, Mansuran Olayı ve İsyan Söylemi", "Dersimliler'e Karşı Zehirli Gaz", "1938'de Tetik Düşürmeyen Bir Asker", "Dersim 1938 ve Sürgünlük Olgusu" gibi başlıklar hemen dikkati çekiyor. Mağdurların hikayelerine yer verilen kimi yerlerde olayı dile getiren önemli ağıtlar da Zazaca ve Türkçe olarak kitapta yer alıyor.
Kitaba "Önsöz" Yazan Ankara Siyasal'dan Doç. Dr. Ayhan Yalçınkaya şunları söylüyor:
"Şeriat anadır, tarikat baba; marifet oğuldur, hakikat torun. Dersim'in şeriatı söze hiç gelmedi; ak kağıtlar üzerinde kara fermanlar olarak kim bilir hangi arşivlerde, hangi mucizeyi bekliyor? Babaların, öfkeleri kendinden menkul, söze gelişi de. Oğullar, "Evlad-ı Kerbela"ydı ve çoktan şaşırmayı unutmuşlardı; çünkü ilk değildi kesik başların gövdelerini araması. Herkes, alttan alta, "neden?" diye yakalarına sarılıp hesap sorarken; "Kerbela'yı bin yıldır hatırlıyorsunuz da, Dersim'i unuttunuz" derken; Dersim'i unuttuklarından mı sustular, unutmamak için mi?
"Şimdi torunlar "konuşmayı" öğreniyor; sesleri seslere çatarak ve belki tümüyle yanlış sorulara yanlış yanıtlar arayarak. Olsun: "Sahi orada ne oldu?" sorusu bile çoğumuzu irkiltmeye yetiyor. Bu sorunun acılarla, katliamlarla, düpedüz vahşetle, insanın insanlık dışına çıkma potansiyelinin sınırsızlığıyla insan olduğunu göstermeye çalıştığını sanıyoruz ve bu sanı bile bizi dehşete düşürüyor. "Ah, hayır, hayır, bu ölüm çeşitliliği bize ne öğretebilir ki? Neden diye soralım, neden Dersim diye, neden Kızılbaşlar diye soralım; herhangi bir yerde, herhangi bir biçimde "niçin ve nasıl"a muhatap olabilecek bir yanıt bulalım ve önünde aklımızla eğilelim" Sahi, "Orada ne oldu"dan kaçarken, oradan kaçıyor olmayalım?
" Dersim "tertelesinin" mazeretini Dersim'de arayanlara: Şeriat'ın cünubu cimadır, su ile temizlenir; tarikatın cünubu ikrarsızlıktır, dermanı pir eli; marifetin cünubu nefsini bilmemektir, mürşit bildire; Ya hakikatın cünubu? Kendi küfrünü iman, başkasının imanını küfür bilmektir; aklının bildiğini kalbiyle, kalbinin bildiğini aklıyla reddetmektir. Temizliği mürebbi elinden olur: Ama bu metinde mürebbi yazar değildir: Mürebbi arayan Munzur'a baksın!"
Kitap ekindeki belge ve fotoğraflarla birlikte 400 sayfayı buluyor. Yazarın daha önce yayınlanan "Dersim 1938 ve Zorunlu İskan" kitabı büyük ilgi görmüştü.
(*) Hüseyin Aygün yeni ve eski kitaplarını TÜYAP Kitap Fuarı'nda bugün (6 Kasım) saat 15.00'te Dipnot Yayınevi standında imzalıyor.