Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki, Anayasa Mahkeme'sinin KHK ile ihraç edilen bir kamu görevlisinin avukat olarak baro levhasına yazılma işleminin "kamu hizmetinde istihdam edilme yasağı kapsamında bulunmadığı"yla ilgili verdiği kararı hatırlatarak, OHAL KHK'leri ile kamu görevinden çıkarıldıktan sonra ruhsatları verilmeyen, iptal edilen, baro levhalarına kayıt olmaları engellenen dolayısıyla avukatlık mesleğini yapmalarına izin verilmeyen kişilerin durumunu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı.
"AYM, avukatlık yapılabileceğine karar verdi"
Tiryaki, "İki yıl süren OHAL süresinde açılan binlerce soruşturmaya ek olarak yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kamu görevinden çıkarılan, hakkında ceza soruşturma/kovuşturması bulunan hukuk fakültesi mezunu veya daha önceden avukatlık ruhsatı sahibi olan yüzlerce kişiye ruhsat verilmemiş, ruhsatı olanların da baro levhalarına kayıt yapmasının önü kapatılmıştır" dedi ve şöyle devam etti:
"Konuyla ilgili açılmış olan idari davalarda vesayet makamı olarak taraf olan Bakanlığınız, avukatlığın “kamu hizmeti” olduğundan bahisle ve 667 sayılı KHK’nin 4’üncü maddesinin “bu KHK uyarınca meslekten veya kamu görevinden çıkarılanların bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyeceğini” hükme bağlayan 2’inci fıkrasına atıfla bu kişilerin, avukatlık meslek faaliyeti yürütemeyeceği konusunda görüş bildirmiştir."
"Ancak bunun sonucunda AYM 1136 sayılı kanunun 3’üncü maddesinde tanımlanmış “avukatlığa kabul şartları”nı sağlayan ve aynı kanunun 5’inci maddesindeki “avukatlığa kabule engel” hali bulunmayan kişilerin, serbest meslek faaliyeti olarak avukatlık yapabileceğine karar vermiştir."
"Hakların iadesine yönelik ne yapacaksınız?"
Tiryaki, bu bağlamda Adalet Bakanlığı'na şu soruları yöneltti:
* Bakanlığınızın da tarafı olduğu, aynı muhteviyatta açılmış toplam dava sayısı kaçtır?
* Yukarıdaki sebeplerle avukatlık ruhsatı verilmeyen, iptal edilen veya baro levhalarına kayıt yapması engellenen hukuk fakültesi mezunu sayısı kaçtır?
* Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu bu ihlal kararları ile birlikte “Anayasa’nın Üstünlüğü İlkesi” çerçevesinde halihazırda süren davalar açısından Bakanlığınız nasıl bir yol izleyecektir? Bu davalardan çekilmeyi düşünüyor musunuz?
* Bu kişilerin haklarının iadesine yönelik ne gibi girişimlerde bulunacaksınız?
* İhlallerin devam etmesinin önüne geçmek ve uygulamada birliği sağlamak amacıyla Türkiye Barolar Birliğine, “Bu kapsamdaki hukuk fakültesi mezunlarının avukatlık mesleğini yapmasında herhangi bir engelin bulunmadığı” yönünde bir resmi görüş bildirecek misiniz?
* Bu kişilerin geriye dönük maddi ve manevi zararlarının tazmini noktasında bir çalışmanız var mıdır? Var ise nasıl yöntemler belirlenmiştir?
(SO)