Avukatların Cizre için İstanbul'da yapmak istedikleri yürüyüş polis engeliyle karşılaştı.
Yedi avukat örgütünün çağrısıyla yaklaşık yüz elli avukat cüppeleriyle Galatasaray Meydanı’na yürümek için saat 19.00'daTünel’de toplandı.
TOMA ve çevik kuvvet ekipleriyle “Savaşı, katliamı, diktatörlüğü durduracağız. Yaşasın halkların kardeşliği” pankartı taşıyan avukatların önünde barikat kuran polis, yürüyüşe izin vermedi.
Emniyet güçleriyle görüşmeler yapıldı. Validen tüzel bir kişinin başvurmasını istediğini, yürüyüşe zin verilmeyeceği cevabı geldiğini belirten avuklar bunun hukuki olmadığını söyleyerek oturma eylemi yaptı.
Slogan ve şarkılarla gerçekleşen eylem, Galatasaray Meydanı’nda İnsan Hakları Derneği ve Barış Anneleri’nin barış nöbetinin sona erdiği saat 21.00’e dek sürdü.
Avukatlar barikat önündeki açıklamalarında sıkıyönetim politikalarına, darbe rejimine ve diktatörlüğe karşı Kürt halkının ve tüm ezilenlerin yanında olacaklarını söyledi.
Cizre’ye giden avukatlar anlatıyor
“Polis konusunda kuşkular”
300 kadar avukat kolluk kuvvetlerinin engellemelerini yürüyerek aşarak Cizre’de dokuz gün süren sokağa çıkma yasağının son gününde ilçeye girmişti.
Cizre’ye giden avukatlardan Murat Yılmaz ve Banu Güveren izlenimlerini paylaştı. Halka dönük şiddetin yanı sıra halkın direnişine dikkat çektiler.
Çelik, özellikle Nur ve Cudi mahallelerinde mermi atılmamış ev olmadığını, evlerin büyük bölümünün yandığını söyledi.
Çelik, “Bir anne, evinin avlusunda vurulan oğlunun yanına her gitmek istediğinde keskin nişancıların ateş ettiğini, oğlunun gözlerinin önünde öldüğünü, dört kadın beyaz tülbentle bedenini taşırken de kendilerine ateş edildiğini anlattı” dedi.
“Cizre’dekileri dokuz gün ilçede olan polis diye bilinen kişilerin 1990-92’de bölgede görev yapan, yaş ortalamaları 40-45 olan özel harekatçılar olduğunu anlattı. IŞİD gibi sakallı, aralarında Arapça konuştuğunu belirttikleri kişilerin de polis olduğuna inanmıyorlardı. Polisle birlikte çalışan IŞİD militanları olduklarına dair güçlü kuşkuları vardı.”
“Böylesi vahşetle karşılaşacağımızı bilmiyorduk”
Banu Güveren de “İlçeye ulaştığımızda bu kadar büyük bir vahşetle karşılaşacağımızı bilmiyorduk” dedi.
“Pencereden kafasını uzatan keskin nişancılarca katledilmiş, hayvanlar öldürülmüştü. Su depoları vurulmuş, su şebekeleri patlatılmış, şebekeleri onarmaya giden belediye işçileir gözaltına alınmıştı. Halk kendini birkaç yerde barikatlarla koruyabilmişti.
“Asker ve polisin ‘Gelsin HDP sizi kurtarsın’, ‘HDP’ye oy verirseniz böyle olur’ anonsları yaptığı anlatıldı.”
“Takipçisi olacağız”
Eylemi düzenleyen örgütler adına yapılan ortak açıklamayı avukat Züleyha Gülüm okudu.
7 Haziran öncesinden, HDP mitingindeki patlama, Suruç saldırısı ve Kürt illerindeki sokağa çıkma yasağıyla başlayan saldırılara değinen Gülüm Cizre halkına karşı işlenen suçları raporladıklarını ve takipçisi olacaklarını belirtti.
“Bu dönem AKP eliyle sürdürülen imha ve inkar politikası yeni değil ve halkımızın en meşru taleplerini yok etmeye yöneliktir.”
TBB’ye tepki
Gülüm, hukukçular olarak son dönemde baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) tutumunu da eleştirdiklerini söyledi.
“Başta yaşam hakkı olmak üzere hak ihlalleriyle hiçbir şekilde ilgilenmemesi, fiili OHAL uygulamalarına itiraz etmek bir yana bu uygulamalara destek açıklamaları yapmaları kabul edilemez.
“TBB’nin ölümler ve hak ihlallerinin derhal durdurulması ile sorumlular hakkında soruşturma açılması talebini yükseltmesi gerekirken, savaşın birinci elden sorumlusu siyasi iktidarın uzantısı olan gerici-faşist sendika ve kurumlarla eylemler düzenlemesinin mazereti yok.”
“Halkların birbirine düşmanlığı yok”
Gülüm, mevcut siyasi iktidarın kendi varlığını tehdit edebilecek halk muhalefetinin gelişmesini engellediğini söyledi.
“Türkiye’de yaşayan halklar olarak cevabımız bu birliğimizdir. Kürt, Türk, Alevi, Ermeni, Azeri, Laz, Çerkezi ile biz avukatlar bu iktidar oyunlarına karşı çıkmak için geldik. Halkların birbirine karşı düşmanlığı yok, yaratmak istiyorsunuz; izin vermeyeceğiz.”
Çağrıcı örgütler: Birleşik Haziran Hareketi Hukukçuları, Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Halkevleri Hukuk Dairesi, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar, Özgürlükçü Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi. (BK)