İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) İstanbul ana davasının son duruşmasında tutuklu sanıklar Zülküf Akay ve Mehmet Keleoğlu tahliye edildi.
Diğer 122 tutuklu sanık hakkında, "kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren olguların bulunması, kaçma şüphesi ve adli kontrol tedbirinin yetersiz olacağı" gerekçesiyle tutukluluğun devamına kararı verildi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık, "mahkemenin tarafsızlığını yitirdiği" gerekçesiyle yapılan reddi hakim talebinin reddine ve itirazın değerlendirilmesi için talebin, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildiğini açıkladı.
Savcı Hüseyin Kaplan, "bazı avukatların suç örgütünün talebi doğrultusunda savunma sınırını aştıklarını" belirterek, avukatlar hakkında işlem yapılmasını istedi.
Hakim Alçık da, önceki duruşmada jandarma vasıtasıyla avukatları dışarı attırmıştı.
"BDP toplantısına katılmak suç değil"
Dün görülen duruşmada ilk olarak söz alan sanık avukatlarından Baran Doğan, CNNTürk'ün haberine göre, legal bir parti olan Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) toplantılarına katılmanın suç şüphesi oluşturamayacağını söyledi.
Avukat Doğan, bütün tutuklu sanıkların, gerekirse adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliye edilmelerini istedi.
Avukat Ercan Kanar da statükoya karşı olanların yargılandığı davalarda aslında statükonun yargılandığını belirterek, bu mahkemede yargılananların da sanıklar değil, Kürt sorununu yıllardır çözemeyenler olduğunu söyledi.
"Tahliye değil, özgürlük istiyoruz"
Davada yargılananın anayasal haklarını kullanmak isteyen meşru bir parti olduğunu öne süren Kanar, bu davanın siyasi yönlendirmeyle açıldığını, hukuki bir dayanağı olmadığını ve siyasi omurgasının çöktüğünü söyleyerek müvekkillerinin tahliyesini istedi.
Bütün sanıklar adına konuşan Avukat Sinan Zincir de, "Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkı meşrudur. Sanıkların tahliyelerini değil, özgürlüklerini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Avukatların, "mahkemenin Türk halkı adına değil, Türkiye halkları adına karar vermesi gerektiği", "tutuklananların esir ve rehin alındığı" ve "davada Kürt halkının yargılandığı" gibi ifadeler beyan ettiğini kaydeden Savcı Kaplan, bu ifadeleri kullanan avukatların duruşmadaki kayıtların incelenerek tespit edilmesini ve gereği için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini istedi.
İki sanığa tahliye
Akay ile Keleoğlu'nun tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, Kürtçe savunma taleplerini bir kez daha reddetti.
Sanık avukatlarının bazı sanıklarla ilgili sağlık raporu alınması için Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesi taleplerini kabul eden heyet, duruşmayı 10-21 Aralık'a bıraktı.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen'in hazırladığı iddianamede 193 sanık yer alıyor.
2 bin 401 sayfalık iddianameye göre, aralarında Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da olduğu sanıklardan 51'i "örgüt yöneticiliği", 142 sanık ise "örgüte üye olmak/yardım etmek" suçlamalarıyla yargılanıyor. (AS)