Aralarında Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu'nun da yargılandığı Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) İstanbul Davası bugün Silivri 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen'in hazırladığı 2401 sayfalık iddianamede, 193 sanık sayısı diğer dosyalarla birleştirildiği için 205'e yükseldi; 140'ı tutuklu.
Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı, örgüt yöneticiliği, Belge Yayınları'nın sahibi Ragıp Zarakolu örgüte yardım ve yataklık yapmakla, çevirmen Ayşe Berktay (Hacımirzaoğlu) da "örgüt üyeliği" ile yargılanıyor.
Duruşmayı BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata, Pervin Buldan, Aysel Tuğluk, CHP milletvekili Binnaz Toprak, Melda Onur, KESK Başkanı Lami Özgen, Uluslararası Pen Başkan Yardımcısı Eugene Schoulgin, Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) Başkanı Bjorn Smith-Simonsen, IPA İfade Özgürlüğü Direktörü Alexis Krikorian, Uluslararası PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi Direktörü Sara Whyatt , Sınır Tanımayan Gazeteciler'den (RSF) Erol Önderoğlu, Irak Dünya Mahkemesi Heyeti temsilcileri, Türkiye' de Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası Çalışma Grubu'ndan (GIT Türkiye) Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Füsun Üstel de izledi.
Salondaki sanıklar dinleyicileri "berxwedane jiyane" (direnmek yaşamaktır) sloganıyla karşıladı. Mahkeme Başkanı Ali Alçık, salonda alkış, yuhlama ve taşkınlık yapılamamasını istedi.
Avukatlar, bazı sanık ve avukatların Silivri yolu kapatıldığı için mahkemeye yetişememesinin zapta geçilmesini istedi.
Aktar: 20 milyon insan bu dili konuşuyor
Sanıklar Kudbettin Yazbaşı ve Mümtaz Aydeniz kimlik tespitlerini anadillerinde Kürtçe olarak yaptı. Mahkeme Başkanı Açlık, "Türkçe dışında başka bir dilin kullanıldığı görüldü" diyerek tespiti sonlandırdı.
Bunun üzerine söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, "Türkiye'de 20 milyon nüfusu olan bir halkın diline bilinmeyen bir dil denirse, bu yargılama olmaz" dedi.
Meral Danış Beştaş söz alarak bu dosyada legal bir siyasi parti olan BDP'nin demokratik siyaset yapma hakkının yargılandığını, partilerin de sadece Anayasa Mahkemesi'nde yargılanabileceğini söyleyerek mahkemenin davayla ilgili "görev ve yetkisizlik kararı" vermesini istedi.
Beştaş, üç bilirkişinin BDP'nin siyasi faaliyetlerini inceleyerek soruşturmaya gerek olup olmadığna karar vermesini eğer gerek varsa dosyanın Yargıtay Cunhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini istedi.
Avukatlar anadilde savunma talebinin karşılanması için tercüman talep etti. Mahkemeye ara verildi.
"Dışarıda engellere rağmen destek büyük"
Saat 13:00 Dışarıda da BDP'nin ağırlıkta olduğu çeşitli partilerin temsilcilerinden oluşan büyük bir kalabalık bekliyor. Kalabalığa seslenen Ertuğrul Kürkçü "Kürtlerin demokratik haklarını teslim etmek sadece Kürtlerin değil Türkiye'nin meselesidir. Kürtler kimse özgür olamayacak" dedi.
Gültan Kışanak ise otobüslerin engellenmesine rağmen İstanbul'un her yerinden destek için Adliye önüne gelenlere teşekkür etti.
"İçeride bir demokrasi ayıbı yaşandı. Kürtçe savunma yapmak isteyen sanıkların mikrofonu kapatıldı. Madem Türkiye'de asimilasyon yok; o zaman neden anadilde savunmaya izin verilmiyor."
Aradan sonra devam edilen duruşmada, BDP üyesi Hasan Özgüneş, Kürtçe savunma yapmak isteyen herkes adına söz aldı. Özgüneş, 2 Temmuz Sivas Katliamı'nın matemini Sivas'ta tutamadıkları için tüm sanıkların siyah elbise giydiğini söyledi.
"Kürtçe ismini zikretmemek inkarın devamıdır"
Özgüneş, neden anadilde Kürtçe savunma yapmak istediklerini şöyle açıkladı:
"Dil sadece kendin ifade etme aracı değil; bir halkın rüya, hayal, düşünce sistemini ifade eden kutsal bir araçtır. Bilinmeyen anlaşılmayan dil söylemini kabul etmiyoruz. Kürtçe ismini zikretmemek inkarın devamıdır. Mahkemede konuşma, sokakta, evde konuş! Bunu kabul etmiyoruz."
Savcı Ramazan Saban, avukatların davayla ilgili görev ve yetkisizlik kararı verilmesini, Kürtçe savunma, iddianamenin reddedilmesi, iletişim tespitlerinin iddianameden çıkartılması taleplerini reddetti.
15:00 Mahkemeye ara verildi.
16.45 Mahkeme Başkanı tüm talepleri reddetti. Avukatlar da talepleri reddedildiği için "Bu duruşmada durmanın bir anlamı yok" diyerek, salonu terketti.
17:00 Kürtçe konuşanların kimlik tespiti yapılamadı. Türkçe konuşan Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da aralarında bulunduğu 14 sanığın kimlik tespiti yapıldı. Mahkeme Başkanı Ali Alçık, kimlik tespitlerinin ardından duruşmayı yarına erteledi. Yarınki duruşmada 2 bin 400 sayfalık iddianamenin okunmasına başlanacak.
Ne olmuştu?
Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi ve BDP Parti Meclis üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı, 28 Ekim 2011 tarihinde Muğla Datça'da gözaltına alınmıştı. Türkiye Yayıncılar Birliği Yayımlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı ve Evrensel gazetesi yazarı Ragıp Zarakolu da aynı gün gözaltına alınmıştı. Ersanlı ve Zarakolu hakkında 1 Kasım günü tutuklama kararı verilmişti.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi Zarakolu ve aynı davada yargılanan 14 kişi hakkında 10 Nisan 2012'de tahliye edilmişti.
Savcı, Zarakolu hakkında 7,5 yıldan 15 yıla kadar, Ersanlı hakkında ise 15'ten 22,5 yıla kadar hapis cezası istiyor. (NV)