Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 25 Ekim’de Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği ihlal kararının mahkemeler tarafından uygulanmamasıyla başlayan kriz devam ediyor.
Atalay’a 18 yıl hapis cezası veren 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “ihlali biz yaratmadık” diyerek AYM kararını uygulamadı ve 30 Ekim’de dosyayı cezayı onayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin AYM kararını uygulaması beklenirken Daire, 8 Kasım’da verdiği kararda “Atalay’ın hükmünün kesinleştiğini ve AYM’nin aldığı hak ihlali kararına uyulmaması” gerektiğine hükmetti.
3. Ceza Dairesi, sadece AYM kararına uymamakla kalmadı. Yüksek mahkemenin “yetkisini aştığını” söyleyerek ihlal kararı veren AYM üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulunacağını ifade etti.
Türkiye tarihinde bir ilk olan bu durum yüksek yargıda krizin de başlangıcı oldu.
Bakan Tunç tekrarladı: Yeni Anayasa yapmak mecburiyetindeyiz
Atalay, kararının uygulanmamasıyla başlayan kriz geldiğimiz noktada yeni bir Anayasa tartışmalarını da beraberinde getirdi.
İktidar ve Cumhur İttifakı’nda yer alan MHP, yüksek yargıdaki krizin nedeni olarak Anayasa’yı gösterdi ve çözümün yeni bir Anayasa olduğunu ifade ettiler.
Peki, kriz yaratılarak sorun çözülür mü? Bu tartışmalar devam ederken Can Atalay’ın durumu ne olacak?
Can Atalay’ın avukatı Fikret İlkiz, bianet’e değerlendirdi.
"Sorun çözerken yeni sorunlar üretirsiniz"
İlkiz, hak ihlali kararını uygulamayan 3. Ceza Dairesi kararına dair Yargıtay 4. Ceza Dairesi'ne itirazda bulunduklarını, sürecin devam ettiğini ve AYM'ye yeniden başvuru yapılacağını belirtti.
İlkiz, yüksek yargıdaki krize ilişkin de “Bir hukuk devletinde kriz yaratılarak sorun çözülmez” dedi ve ekledi: “Çözdüğünüzü zannettiğiniz sorun yeni sorunlar üretir. Olumsuzluk üzerine ya da mahkemelerin kavgalarına kurulu bir hukuk dünya üzerinde yoktur.”
AVUKATLARDAN YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ KARARINA İTİRAZ
"Adalete inancımızı yitirmedik hâlâ mahkeme arıyoruz"
"Yasa yapıcı olmak için hukuka inanmanız gerekir"
Can Atalay kararıyla beraber yeniden gündeme gelen yeni Anayasa tartışmalarına da değinen İlkiz, şöyle konuştu:
“Seçilmişlerin, halkı temsil edenlerin birinci görevi parlamento dışı muhalefetin ne dediğini iyi anlamaktır. Parlamento dışı muhalefetin etkin olduğu bir ülkede hukuk devleti ve tartışma var demektir. Ama bunu dikkate almazsanız kendi kendinize parlamentoda bir iş yaptığınızı zannedersiniz.
Yasa yapıcı olmak hukuku düzenlemek için politika yapacak felsefeye sahip olmanız, hukuka inanmanız, insan haklarına inanmanız gerekir. Böyle bir inancınız yoksa yaptığınız her şey boşa gider.”
Can Atalay'ın dava süreci
(RT)