Malatya Zirve Katliamı davası müdahil avukatlarından, Dink Cinayeti Davası’nda da müdahil avukatlık yapmış olan avukat Erdal Doğan, bürosunu ziyaret eden kişilerin fotoğraflarını yayınlayarak can güvenliğinin tehlike altında olduğunu açıkladı.
Konuyla ilgili suç duyurusu da yaptı.
“Başsavcılık, tehditleri ciddiye aldığını iletti”
Avukat Erdal Doğan bianet’e yaptığı açıklamada, Başsavcılıkla İstanbul Baro Başkanlığının görüştüğünü, konuyla yakından ilgilendiklerini ilettiğini söyledi:
“Başsavcılık, baroya, özel bir başsavcı vekilinin bu görevle görevlendirildiğini, kendileri için Zirve davasının da Dink davası kadar önemli olduğunu ve bu tehditleri ciddiye aldıklarını iletti.
“İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Emniyet Müdürlüğüyle de görüştü. Emniyet yetkilileri de haberdar olduklarını, ilgilendiklerini söylediler. Koruma konusuyla ilgili de gerekli çabayı göstereceklerini ilettiler.”
Avukat Doğan, kendisinin de suç duyurusu yaptığını, ayrıca İstanbul Barosu’ndan birçok meslektaşının da müdafi olarak suç duyurusuna katıldığını, İstanbul Barosu’nun da ayrıca dilekçeyle savcılığa başvurduğunu ifade etti.
Doğan, “Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi de ayrı bir dilekçeyle başvuru yaptı” bilgisini verdi.
Kamera görüntülerini paylaştı
Avukat Erdal Doğan, bürosunun bulunduğu iş merkezi önüne giden ve kendisi hakkında bilgi toplamaya çalışan şüpheli kişilerin güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerini de 2 Ocak’ta sosyal medya hesabından paylaştı:
İstanbul Barosu: Meslektaşımızın yanındayız
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu dün adliye önünde yaptıkları basın açıklamasında, Erdal Doğan ve ailesinin ciddi bir tehditle karşı karşıya bulunduğunu ve Erdal Doğan’a yapılan bu tehdidin tüm avukatlara yapılmış saydıklarını belirtti.
“Meslektaşımızın bürosunun bulunduğu Terkos Han'a gelen iki kişi, Erdal Doğan’ın resmini göstererek çeşitli sorular sormuş, ‘yalnız mı çalışır, sekreteri var mı?’, ‘ne zaman gelir?’ gibi sorularla bilgi toplamışlardır. Bu faaliyetler, kamera görüntüleri ve görüştüğü han görevlilerinin beyanları ile sabittir.
“Aynı zaman dilimi içinde 2012'de açılmış ve sadece Erdal Doğan'ı tehdit eden bir mesajın atıldığı Twitter hesabı yeniden güncellenmiş ve daha ağır ifadelerle, çocuğu, annesi ve kız kardeşine vardırılan tehditler söz konusu olmuştur.
“Yine son dönemde, bir hukuk davası ile ilgili olarak vekalet ilişkisi kurmak isteyen, ancak Doğan tarafından kuşkulanarak reddedilen kişilerin yeni arayışları ve sanki bu ilişki kurulmuş gibi sürdürülmeye çalışılan tavırları, son derece anlam kazanmıştır.
“Daha önce Doğan tarafından verilen şikayet dilekçesine bağlık olarak açılan soruşturmanın etkin şekilde yapılması için avukatlar ve Baro olarak ayrı ayrı dilekçeler verdik."
Durakoğlu, “Avukatlar olarak, baro olarak, meslektaşımızın yanında olduğumuzun ve bu tür tehditlere karşı savunma makamı olarak daima mesleki dayanışma içinde bulunmaya özen göstereceğimizin bilinmesini isteriz” dedi.
"Tehditler, Zirve Katliamı Davasında başladı"
Agos Gazetesinden Yetvart Danzikyan’a konuşan avukat Doğan, maruz kaldığı tehditleri ve süreci şöyle anlattı:
“Bana en yakın tehdit 2011 yılında başladı. Bir JİTEM itirafçısının Zirve Yayınevi katliamı davasında tanıklık ettikten sonra başka suçtan tutulduğu ilin cezaevinin bulunduğu yerin savcılığı aracılığıyla, kendisini ziyaret eden kişilerin, hem Hrant Dink cinayeti davasında hem de Zirve Yayınevi Katliamı olarak bilinen davalarda müdahil vekili olarak görev yaptığım süreçte bana haddimi bildireceklerini -kibarca söylüyorum tabii- ayrıntılı ifade vererek aktarmış.
“Benzer doğrudan ölüm tehdidi aynı dönemde sürmekte olan Zirve Yayınevi Katliamı davası sanıklarından biri tarafından da mahkemede duruşma esnasında da yapıldı.” (AS)