Kobanê Davası’nın otuz dördüncü duruşmasının dördüncü günü savunmalarla devam etti. Avukat Mesut Beştaş, davada silahların eşitliği ilkesinin çiğnendiğine işaret ederek “Devletin yasama, yürütme, yargı bütün organları bu dosyada. Atamanızı yapanlar kurumlar davada taraf” dedi.
Davada, Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü ve HDP MYK üyelerinin de aralarında olduğu 18'i tutuklu 108 kişi 6-8 Ekim 2014 günlerinde IŞİD'in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı Kürdistan ve Türkiye’nin birçok ilinde başlayan eylemler gerekçe gösterilerek yargılanıyor.
MA'nın haberine göre, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin Sincan Kapalı Cezaevi Yerleşkesinde gördüğü duruşmada, cezaevinde tutuklu bulunan siyasetçiler ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları hazır bulundu. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık da duruşmayı izledi.
Kovuşturmanın genişletilmesi talebi reddedildi
Dördüncü günde savunmalar Ali Ürküt’ün avukatı, Cihan Aydın'ın savunmasıyla başladı.
Davayı “Kobanê Kumpas Davası” olarak tanımlayan Aydın, “Tweet bir bahane olarak ortaya konuldu. Meselenin tweet olmadığını biliyoruz. Bu dosyada sanıklar tek bir tweet üzerinden, somut delil olmaksızın tutuklu yargılanıyor” dedi. Aydın, dosyaya konu haberlerde yer alan olaylara ilişkin tevsii tahkikat (kovuşturmanın genişletilmesi) talebinde bulunurken, mahkeme heyeti kurduğu ara kararda, dosyanın geldiği aşama itibariyle olayın aydınlatılmasına katkıda bulunmayacağı gerekçesiyle talebi oybirliğiyle reddetti.
"Zahiri gerçeğin peşindesiniz"
Aydın, karara karşı, “Siz maddi değil zahiri gerçeğin peşindesiniz. Bu iddialar hükme esas alınacak mı alınmayacak mı bilmiyoruz. Hükümde bu iddialara değinmeyeceğinizi söyleseydiniz o zaman doğru bir karar vermiş olurdunuz. Umarım bu haberler savcıya mütalaa vermek için yeterli geldiği gibi size de hüküm vermek için yeterli gelmez. ‘sözde haberler’ dışında önümüze bir delil koymadan, 11 yıl sonra yaptığınız yargılamada savunma yapmamızı istiyorsunuz” dedi.
Beştaş: "Yel değirmenlerine karşı savaşıyoruz"
Aydın'ın ardından söz alan avukat Mesut Beştaş dosyada müştekilerin kimlerden oluştuğunun açıklıkla yer almadığını ve katılma talebinde bulunanların taleplerinin sanıklara okunmadan kabul edildiğini söyledi.
Beştaş, “Bizi yel değirmenlerine karşı karşıya getiren bu güne kadar yürüttüğünüz yargılamadır. Biz Kürtler, ‘hırsız ve ev sahibi birleşirse öküz pencereden çok rahat uçabilir’ deriz. Bu sözün yaşam bulması ile karşı karşıyayız." dedi.
"Toplanan deliller ise sadece yel değirmenini çevirmek için toplanmıştır. Hükümet ve PKK arasında yürütülen Barış Süreci kapsamında kolaylaştırıcı rol oynayan HDP yargılanıyor, cezalandırılmaya çalışılıyor.”
Heyetin tarihi bilinmeyen bir olaydan dolayı açılmış bir davanın iddianamesini kabul ettiğini ileri süren Beştaş, “Bunu nasıl kabul ettiniz." diye sordu. "Bunun bir sebebi var ama hukuki değil. Biz bilinmeyen olaylardan yargılanıyoruz [...] Buna karşı savunma yapmak mümkün mü? Neye göre savunma yapacağım? Elimde veri yok. İddia makamı suçlamalar konusunda yalan söylüyor [...] Karar vereceğinizi söylüyorsunuz ama eksiklerle ilgili bilirkişi raporu dosyaya bugün eklendi. Tarafların niye taraf olduğu belli değil ve buna karşı karar vereceğinizi söylüyorsunuz. Bizler yel değirmenlerine karşı savaşıyoruz derken bunu kastediyoruz. Burada savunmaya muhtaç olan bu yargılamadır? Biz neyi savunacağız? Suçun tarihi yok ki!”
"Atamanızı yapan kurumlar davada taraf"
Cumhurbaşkanlığından Milli İstihbarat Teşkilatına, belediyelerden Adalet Bakanlığına devletin bütün kurumlarının söz konusu davada müşteki olduğunu belirten Beştaş, “Diyanetin, Genelkurmayın ne zararı oldu? Devletin yasama, yürütme, yargı bütün organları bu dosyada. Peki bu yargılamayı yapan kim? Bu üç organ. Biz buradan adil bir yargılama yapılmasını bekliyoruz." dedi
Beştaş mahkeme başkanına sordu: "Başkan, siz ücretinizi nerden alıyorsunuz? Maliyeden. Atamanızı HSYK ve Bakanlık yapıyor. Bunlar bu dosyada şikayetçi. Sizin işiniz müvekkili mahkum etmek. Benden ise bir savunma bekliyorsunuz. Adalet Bakanlığına, HSYK’ye, Cumhurbaşkanlığına karşı yargılama yapan hakimlerin sonunun ne olduğunu biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
"Ali Ürküt'ün milletvekili adayı olması suç sayıldı"
Müvekkili Ali Ürküt’ün 2002'de Demokratik Halk Partisi (DEHAP) milletvekili adayı olmasının suç olarak isnat edildiğini belirten Beştaş, “Milletvekili adaylığı örgüt üyeliği olarak değerlendirildi. Müvekkil AKP’den aday olsaydı, katıldığı toplantı akşama kadar devam ettiği için o toplantıya kalsaydı örgüt üyeliği ile suçlanır mıydı? Ayrımcılık burada başladı. Bu bir utanç vesikası olmalı. Bu dosyada gerçeği örtmeye çalışan bir yargı ile karşı karşıyayız.” dedi.
Duruşma yarın da sürecek
Mahkeme, ara kararda, mütalaaya ilişkin esas avunma yapılmak üzere makul sürenin tanındığı gerekçesiyle, Alp Altınörs’ün 2 Ekim’de mütalaaya ilişkin savunma yapma talebini ve sunulan mazeret dilekçesini reddederek, duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verdi.
(MA/AEK)