Avrupa'nın dört bir yanındaki Yeşil Partileri bir araya getiren Avrupa Yeşiller Partisi (EGP), Cuma günü ABD Yeşil Parti başkan adayı Jill Stein'dan Beyaz Saray yarışından çekilerek Demokrat aday Kamala Harris'i desteklemesini istedi.
Politico'nun haberine göre, Almanya, Fransa, Danimarka, İtalya, Hollanda, İrlanda, Estonya, Belçika, İspanya, Polonya ve Ukrayna Yeşilleri yayımladıkları ortak açıklamayla , "Kamala Harris'in Donald Trump'ı ve onun anti-demokratik, otoriter politikalarının Beyaz Saray'a [yükselmesini] engelleyebilecek tek aday [olduğunu]" dile getirdiler.
Başa baş yarışta Stein'ın oyları kritik önem kazandı
Stein, ABD Başkanlık seçimlerinin sonuçlarının belirlenmesinde kilit öneme sahip "salıncak" denilen eyaletlerin her birindeki seçim pusulalarında var ve hemen her gün onlarca firma tarafından gerçekleştirilen anketlerde yüzde 1,1 ile 1,4 arasında değişen bir desteğe sahip görünüyor.
Bu eyaletlerde iklim krizi inkarcısı Cumhuriyetçi Donald Trump ile "yeşil geçiş" politikalarını savunduğunu söyleyen Demokrat Kamala Harris arasındaki makas, ortalama artı-eksi yüzde 1-2 puan arasında gidip geliyor.
Trump'ın Beyaz Saray'a gidişinin önünü kapatmak üzere Trump karşıtı güçleri birleştirmeye çalışan Demokratlar Jill Stein'ın kendisi için sembolik bir anlam taşıdığını düşündükleri adaylığının bu başa baş yarışta sonuçta Trump'a Beyaz Saray'a giden yolu açabileceğinden, Harris'i de gereksindiği kritik oylardan mahrum edebileceğinden kaygılılar.
Avrupa Yeşiller Partisi ortak bildirilerinde "Donald Trump['ın], yeniden başkan olduğu takdirde kürtaj yasaklarını genişletmeyi, LGBTQIA+ haklarını tanımamayı, göçmenleri topluca tehciri vaat ettiğini" ve "sıkı fıkı ilişkiler içinde olduğu Vladimir Putin, Viktor Orban ve Jair Bolsonaro türünden dünyanın dört bir yanındaki diğer aşırı muhafazakar politikacılar gibi demokrasiyi baltalayacağını" hatırlattılar.
Çağrıyı imzalayanlar, Avrupa Yeşilleri ailesi olarak "gezegeni, insanları ve barışı önceleyen politikaları" bağlamında Donald Trump karşısında "Jill Stein'ı yarıştan çekilmeye ve Amerika Birleşik Devletleri başkanlığı için Kamala Harris'i desteklemeye çağır[dılar]."
Politico, seçime birkaç gün kala -ABD'de oy kulanma merkezlerinde seçim 5 Kasım'da yapılacak, ancak mektupla ve erkenden oy kullanma çoktan başladı- Avrupa Yeşilleriyle Stein'ın ABD Yeşiller Partisi arasındaki ilişkilerin gerginliği dolayısıyla çağrının Amerikalı siyasetçiyi etkilemesinin pek olası görünmediği yorumunu yapıyor.
"ABD ve Avrupa Yeşilleri arasındaki çatlak"
Avrupa Yeşilleri Cuma günkü açıklamalarında "[kendileriyle] Jill Stein'ın ABD Yeşil Partisi'nin değerleri ve politikaları arasındaki farka da [dikkat çektiler]."
Avrupa Yeşilleri "ABD Yeşilleri['nin] artık Yeşil partilerin küresel örgütünün üyesi [olmadığını]" hatırlattılar ve "bu çatlağın kısmen [ABD Yeşilleri'nin] otoriter liderlerin yönetimindeki partilerle olan ilişkilerinden ve Rusya'nın Ukrayna'ya tam boy saldırısı da dahil temel konulardaki ciddi politika farklılıklarından kaynaklan[dığını]" vurguladılar.
Avrupalı Yeşiller, bununla birlikte Jill Stein'a seslenmeye devam ederek, "Şu anda, Beyaz Saray için yarış[ın] rehaveti kaldırmayacak kadar başa baş [olduğunu] vurgulayarak, Stein'ı "yarıştan çekilmeye ve Amerika Birleşik Devletleri başkanlığı için Kamala Harris'i desteklemeye çağır[dılar].
Jill Stein ve ABD Yeşiller Partisi'nin seçim tavrı
Jill Stein, daha önce de 2012 ve 2016 ABD başkanlık seçimlerinde Amerika Birleşik Devletleri Yeşil Partisi adayı olarak yarışmıştı. Yeşil Parti'nin programı Demokrat Parti'nin programından daha ilerici ve sol, sosyalist bakış açılarıyla daha uyumlu politikalarla çevresel sürdürülebilirlik, sosyal adalet ve ekonomik reformlara odaklı.
Stein'ın Kamala Harris'i ya da başka bir Demokrat adayı desteklemek üzere seçimlerden çekilmesi ABD Yeşil Partisi'nin kuruluş amaçlarıyla çatışıyor. Yeşil Parti'nin temel iddiası, ABD'deki mevcut iki partili rejime bir seçenek sunmaya dayanıyor. Parti mevcut sistemin ekolojik kriz, servet eşitsizliği, sağlık hizmetleri ve dış politika gibi sistemsel sorunları yeterince ele almadığı düşüncesinde olmanın ötesinde Cumhuriyetçiler kadar Demokratları da şirket çıkarlarıyla aşırı uyumlu olmak ve iklim değişikliği ve sosyal adalet için çaba göstermemekle eleştiriyor.
Stein gibi üçüncü parti adayları, seçim kampanyalarını, seçilmeyecek olsalar bile bu sorunlar hakkında farkındalık yaratmak için gerekli görüyorlar. Yarışta kalarak, seçmenler arasında alternatif platformlara destek geliştirerek büyük partilerin daha ilerici politikalar benimsemeye itilebileceğini savunuyorlar.
(AEK)