Fotoğraf: AA - Arşiv
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor ve AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu eş Başkanı Sergey Lagodinsky, 11 insan hakları savunucusunun yargılandığı Büyükada davası için son aşamaya gelindiğini belirterek Türkiye hükümetine Avrupa Birliği standartlarına uyma çağrısında bulundu.
Avrupa Parlamenterleri 3 Temmuz'da verilmesi beklenen kararın Türkiye'nin uluslararası taahhütlere ve standartlara uyup uymadığını netleştirmek için belirleyici bir fırsat sunduğunu söyledi.
Son duruşması 19 Şubat 2020’de görülen Büyükada davası, savunmalara devam edilmesi için 3 Nisan 2020’ye bırakılmış, ancak koronavirüs salgını nedeniyle davanın karar duruşması 3 Temmuz 2020’ye ertelenmişti.
Savcılık, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı ve eski Direktörü Taner Kılıç'ın “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla, insan hakları savunucuları Nejat Taştan, Veli Acu, Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran'ın da “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan yine 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istiyor.
Savcı, diğer hak savunucuları İlknur Üstün, Ali Gharavi, Peter Frank Steudtner, Nalan Erkem ve Muhammed Şeyhmus Özbek içinse terör örgütlerine yardım yapıldığına dair delil olmadığı gerekçesiyle beraatlerini talep ediyor.
"İnsan hakları savunucuları korumaya alınmalı"
Euronews'ta yer alan habere göre, Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor ve AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu eş Başkanı Sergey Lagodinsky yaptıkları ortak yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Osman Kavala davasında olduğu gibi son zamanlarda hayal kırıklığı yaratan tarihi yargı kararlarından sonra, yarın son aşamasının gerçekleşeceği Büyükada davasının sembolik anlamda Türkiye'nin uluslararası taahhütlere ve standartlara uyup uymadığını netleştirmek için belirleyici bir fırsat sunuyor.
"AB üyelik sürecinde bulunan Türkiye'nin demokratik toplum anlayışı açısından sivil toplum örgütlerine alan açması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda, insan hakları savunucuları devlet tarafından yargılanmak yerine koruma altına alınmalı.
"Alınacak yargı kararının değişiklik sunmasını bekliyoruz. Son yıllarda alanları daralan sivil toplum örgütlerine bir darbe daha indirilmemesini ümit ediyoruz.
"Türkiye hükümetini Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi standartlarına uygun bir şekilde hareket ederek ciddi bir yargı reformuna doğru ilerlemeye teşvik ediyoruz. Bu kapsamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına saygı duyulması ve uygulanması vazgeçilmez bir öncelik olmaya devam ediyor.”
Büyükada Hak Savunucuları Davası hakkındaİstanbul Büyükada'da “insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” konulu bir atölye çalışması için bir otelde biraraya gelen 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz’da otele düzenlene polis baskınıyla gözaltına alınmıştı. 18 Temmuz’da İnsan hakları savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamalarıyla tutuklandı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Yurttaşlık Derneği) ise savcının itirazı üzerine 23 Temmuz’da tutuklandı. 25 Temmuz'da Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli haftada iki gün adli kontrol şartıyla ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakıldı. Hazırlanan iddianameye Haziran 2017’den beri tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç da “şüpheli” olarak eklendi. Cumhuriyet savcısı Can Tuncay’ın hazırladığı iddianamede hak savunucularının üye oldukları iddia edilen örgütler “FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C” olarak sıralandı. TIKLAYIN - Büyükada İddianamesinde Hangi "Deliller" Yer Aldı? Hak savunucuları, 25 Ekim 2017’de ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Günal Kurşun, İlknur Üstün, İdil Eser, Nalan Erkem, Peter Steudtner, Özlem Dalkıran, Ali Garawi ve Veli Acu'nun tahliyesine karar verdi. Ayrıca Özlem Dalkıran ve Veli Acu hakkında yurtdışına çıkış yasağı koydu. Tutuksuz sanıklar Şeyhmus Özbekli ve Nejat Taştan hakkında 25 Temmuz 2017'de verilen adli kontrol kararı ise kaldırıldı. Mahkeme dosyaya sonradan "şüpheli" olarak eklenen Taner Kılıç hakkında "terörizmin finansmanı ve casusluk" iddiasıyla tutuklu bulunduğu, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dosyanın Büyükada davasıyla birleştirilmesine de karar verdi. TIKLAYIN - Sekiz Hak Savunucusu Hakkında Tahliye Kararı Taner Kılıç hakkında 15 Ağustos 2018 günü tahliye kararı verildi. Kılıç hakkında 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Son duruşması 19 Şubat 2020'de görülen Büyükada davası, savunmalara devam edilmesi için 3 Nisan 2020'ye bırakılmış, ancak koronavirüs salgını nedeniyle davanın karar duruşması 3 Temmuz 2020'ye ertelenmişti. |
(EKN)