Avrupa Sürgünler Meclisi İstanbul’da yapılan Dünya İnsani Zirve’ye katılan Almanya Federal Başkanı Angela Merkel’e yönelik bir çağrı yayınladı: “İltica hakkı bulunmadığı sürece Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yapılan mülteci anlaşması yürümez”.
Avrupa Sürgünler Meclisi 12 Mart ve 12 Eylül Askeri Darbesi sonrası Avrupa’ya iltica etmek zorunda kalan sürgünler tarafından 2012’de kurulmuştu. Avrupa’da 10 ayrı ülkede yaşayan sürgünler, kuruluş açıklamasında “12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası Avrupa'da sürgün sayısının 30 bine ulaştığını; 30 yıllık savaş döneminde yoğun Kürt göçüyle birlikte Avrupa'daki sürgünlerin sayısının 100 bini aştığı tahmin ettiklerini” belirtmişlerdi.
Merkel’in Türkiye ziyaretinin eleştirildiği açıklamada kuruluş açıklamasına atıfla “HDP ve Kürt halkına baskının böyle sürmesi halinde Avrupa’ya yönelik yeni bir göç dalgasının yaşanması kaçınılmaz görünüyor” denildi.
Meclis Merkel’in daha önce Türkiye’de 23 Nisan’da ziyaret ettiği mülteci kampında çocukların tecavüze uğradığının ortaya çıktığı hatırlatıldı.
Meclis’ten yapılan açıklamada özetle şu başlıklara yer verildi:
* Merkel’in bu ziyaretleriyle AKP ve Erdoğan rejimine destek vermektedir. Merkel kendi partisi içinden bile Erdoğan’ın dikta rejimine karşı sesini çıkarması için sürekli uyarılmaktadır.
* Merkel ülkede sürekli kısıtlanan insan hakları ve basın özgürlüğü konusunda bir şeyler söyleyecektir ama yaptırımlarla desteklenmeyen bu tür açıklamaların değeri bulunmadığını kendileri de biliyor.
Dokunulmazlıkların kaldırılması ve yeni göç hareketi
* TBMM’de çok sayıda milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırıldı. Burada asıl amacın HDP’li vekilleri Meclis’ten tasfiye etmek olduğu biliniyor. Avrupa Birliği’nin değişik organları ve Almanya’dan partiler dokunulmazlıkların kaldırılmaması konusunda AKP’yi ve işbirlikçilerini uyardılar, ama fayda etmedi.
* HDP ve Kürt halkına baskının böyle sürmesi halinde Avrupa’ya yönelik yeni bir göç dalgasının yaşanması kaçınılmaz görünüyor.
Talepler
“Merkel’den ülkedeki ağır insan hakları ihlallerine, Kürtlerin bazı yerleşim yerlerinin tahrip edilmesine, ülkede fiilen süren savaşa ve basın üzerindeki ağır kısıtlamalara karşı sesini çıkarmasını bekliyoruz.
"Avrupa Birliği sahip olmakla öğündüğü insan haklarına ilişkin değerlerinde samimi ise, birliğin en önemli ülkesi olan Almanya’nın başbakanı Türkiye’yi ziyaretinde bu durumu aklında tutmalıdır.” (HK)
* Fotoğraf: İslam Yakut - İstanbul/AA