Ancak TBMM'nin 19 Eylül Salı günkü toplantısında Dışişleri Komisyonu'nun talebiyle ASŞ'nin onaylanmasına ilişkin yasa tasarısı Komisyona geri çekildi. Gazetelerde yer alan haberlere göre "hükümet ücretlilerin AİHM"ye gitmesini göze alamadı" ve komisyona baskı yaptı. Bilindiği gibi Komisyon, hükümetin adil ücret hakkına koyduğu çekinceyi kaldırmıştı. Hükümete göre asgari ücretli işçi bu maddeye konan çekince kalkarsa işçi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurup tazminat alabilirmiş. Hükümet bir yandan adil ücret hakkı gibi temel bir haktan korkuyor. Öte yandan tamamen dayanaksız bir iddiada bulunuyor. Çünkü ASŞ'nin denetim organı AİHM değil. AİHM'ye sadece İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine (AİHS) ilişkin başvurulabilir.
Hükümet ASŞ'nin 5. ve 6. maddesine koyduğu çekinceyi kaldıracak yerde çekinceleri artırmak istiyor. Bu tutum AB uyum iddiaları ile tam bir çelişki oluşturuyor. ASŞ bir Avrupa Konseyi belgesi. Ancak AB tarafından sosyal ve sendikal haklar için temel belge olarak kabul ediliyor. 2004 ve 2005 İlerleme Raporları, "Türkiye Avrupa Sosyal Şartı'nın örgütlenme hakkı ile ilgili 5. maddesini ve grev hakkını da içeren toplu pazarlık hakkıyla ilgili 6. maddesini ve Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı'nı henüz onaylamadı" saptamasını yapmıştı. İlerleme Raporları, ASŞ'nin 5 ve 6. maddelerine konan çekincelerin kaldırılmasını uyum sürecinin bir gereği olarak görmekte. Ancak AKP buna rağmen 5 ve 6. maddelere çekince koymakta ısrar etmişti.
ASŞ sendikal haklar için büyük önem taşıyor. Gözden Geçirilmiş ASŞ'nin güvence altına aldığı sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev hakları kamu çalışanları da dahil tüm çalışanları kapsıyor. ASŞ, silahlı kuvvetler mensupları dışında kalan tüm çalışanların (polisler dahil) sendikalaşmasını güvence altına almakta. ASŞ, uluslararası belgeler içinde grev hakkına tarihsel olarak ilk kez ve açıkça yer veren bir sözleşme olup grev hakkını memurlara da tanımaktadır.
Öte yandan hükümet 5 ve 6.maddelere çekince koyarken, sendikalara ve sivil toplum örgütlerine toplu şikayet hakkı tanıyan ve denetimi etkinleştiren 1995 tarihli Toplu Şikayet Protokolünü onaylamaktan kaçınmıştı. Çekincelerin kaldırılmasının yanı sıra Toplu Şikayet Protokolü'nün de onaylanması etkin bir denetim için zorunludur.
ASŞ tasarısının komisyona geri çekilmesi nedeni başka da olsa önemli bir olanak yaratıyor. Uluslararası planda tanınmış dört konfederasyon TÜRK-İŞ, DİSK, HAK-İŞ ve KESK, TBMM'nin ASŞ'yi çekincesiz onaylaması ve Toplu Şikayet Protokolünü kabul etmesi için ortak girişmelerde bulunmalıdır. Bu girişim yaşamsal önem taşıyor. Çünkü Anayasanın 90. maddesine göre TBMM'nin onayladığı uluslararası insan hakları sözleşmeleri ile çelişen ulusal yasalar dikkate alınmayacaktır. ASŞ'nin 5. ve 6. maddeler üzerindeki çekincelerinin kaldırılması ve Toplu Şikayet Protokolü'nün onaylanması sendikal hakların hukuksal temellerinin güçlenmesi ve yasakçı sendikal yasaların kadük hale gelmesi yolunda önemli bir adım olacaktır. (TK)