Sosyal hareketler buluşması olarak da tanımlanan sosyal forumlar, 2001'de Davos'taki Dünya Ekonomik Foruma karşı tüm dünyadan gelen muhaliflerin düzenledikleri eylemlerle doğmuştu. Floransa ve Paris'ten sonra bu yıl üçüncüsü düzenlene ASF'nin yanı sıra her yıl Dünya Sosyal Forumu adıyla tüm dünyadaki muhalifler buluşma şansı buluyor.
Zengin bir azınlık, yoksul bir çoğunluğa dayanan bir "küreyle" tarif ettikleri küreselleşmeye alternatif yaratmanın yollarını, işçiler, kadınlar, çocuklar, azınlıkların eşit ve özgür bir yaşam için hangi yollarla mücadele edeceğinin tartışıldığı DSF'nin üçüncüsü önümüzdeki yılın Ocak ayında yine Porto Allegre'de toplanacak.
Avrupa ülkelerindeki temel sorunları gündemine alan ve 17 Ekim'deki büyük bir sokak gösterisiyle noktalanacak ASF'de ise bu yıl "Savaş ve barış", "Demokrasi ve temel yurttaşlık hakları", "Sosyal adalet ve dayanışma", "Şirketlerin küreselleşmesi ve küresel adalet", "Çevre krizleri ve sürdürülebilir toplumlar", "Irkçılık, faşizm ve aşırı sağa karşı: Eşitlik ve çeşitlilik için" başlıklarında düzenlenecek 150 seminerin yanı sıra, 300 atölye ve 30 büyük toplantı yer alıyor. Toplantılar Alexandra Palace'da yapılacak.
Forumda neler konuşulacak?
Bu temel konuların yanı sıra göçmenler, kadınlar, tarım, alternatif medya, sendikal hareket, nükleer enerji, gençlik ve öğrenci hareketi, iş güvenliği ve işçi sağlığı, insan hakları, finanssal işlemlerin vergilendirilmesi, demiryolu ve posta işlemlerinin başta olmak üzere özelleştirme, insan hakları, HIV/AIDS, İslam ve Batı, silahların kontrolü gibi bir çok konu tartışılacak.
Forumun Türkiye'den 90 katılımcısı arasında seminer ve toplantılarda konuşmacı olanlar arasında İstanbul Sosyal Forumu'ndan (İSF) Levent Şensever, Yıldız Önen ve Erkin Erdoğan, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Başkanı Sami Evren, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nden (TMMOB) Mehmet Soğancı, Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'ndan Tayfun Mater, Asrın Hukuk Bürosu'ndan İrfan Dündar, ve Evrensel gazetesinden Taylan Bilgiç ve Radikal gazetesinden Nuray Mert var.
ASF'nin bu yılki konuşmacıları arasında ise Che Guevera'nın kızı Dr. Aleida Guevara ATTAC Fransa'dan Susan George, Bolivya'lı muhalif siyasetçi Evo Morales , gazeteci yazar John Pilger, Znet'ten Michael Albert, Filistinli eylemci Azmi Bishara, Nijeryalı çevreci ve avukat Oronto Douglas bulunuyor.
Forumda ayrıca Ken Loach'ın son filmi "Ekmek ve Güller" ile Naomi Klein ve Ami Levis'in "The take" adlı filmleri ilk kez gösterilecek. "Irkçılığa karşı aşk şarkıları" konseri yapılacak.
ASF Londra 2004'ün örgütlenmesinde İngiltere'den Londra Büyükşehir Belediyesi, RMT (Demiryolu İşçileri Sendikası), Unison (Kamu Emekçileri Sendikası) ve yedi milyon üyeli TUC'un (İşçi Sendikaları Konfederasyonu) yanı sıra Stop the War Coalition (Savaşı Durdurun Kolasiyonu), etnik gruplar, çevre, kadın, öğrenci, ırkçılık karşıtı 70 örgüt yer alıyor.
Geçtiğimiz yıl Paris'te 70 bine yakın kişinin katıldığı ASF'de alınan kararlar tüm dünyada Irak savaşına karşı eş zamanlı büyük gösteriler düzenlenmişti.
17 Ekim'de Londra'da eylem günü olacak
ASF ve DSF'ye katılımı Türkiye'de örgütlemek ve Türkiye'deki sosyal hareket ve örgütleri ortak bir zeminde bir araya getirmek amacıyla kurulan İstanbul Sosyal Forumu'ndan Levent Şensever, forumların yılda beş kez farklı ülkelerde düzenlenen hazırlık toplantılarıyla örgütlendiğini söylüyor.
"Forum için her ülkeden belli seminer, toplantı ve atölye başlıkları öneriliyor. Forumun katılımcıları da, her örgütün temsilsinin ve farklı seslerin yer alabileceği bir şekilde belirleniyor. Örneğin kadın ve göçmenlere yönelik kotalar uygulanabiliyor. ASF'ye katılanlar örgütlerin temsilcisi adına değil, bireysel olarak foruma geliyorlar. Ama tabii ki hangi örgüte bağlı olup olmadıklarını belirtebiliyorlar. Kapitalizm içinde tam anlamıyla bir demokrasiden söz edemesek de, forumun sürecinin eşitlikçi ve katılımcı olduğunu söyleyebilirim."
Şensever,ASF'nin bu yılki ayağının İngiltere'nin Irak Savaşı ve işgaline verdiği destek nedeniyle, savaş karşıtı hareketin buna tepkisi ve bakış açısının konuşulması açısından önemli olduğunu düşünüyor.
"Forumun son gününde yapılacak büyük gösteri Avrupa ve Ortadoğu'dan bir çok aktivistin Irak savaşına ve emperyalizme karşı tepkisini bir arada dile getirebilmesini sağlayacak."
"Avrupa Birliği'nin yeni yönelimleri ve yapısının, AB Anayasası ve AB ülkelerindeki çalışanların haklarının kısıtlanması gibi konularda Avrupa ülkeleri yurttaşları kendi Avrupalarını tartışacaklar."
Sosyal forumların bir tartışma süreci olarak görenlerin yanı sıra forumların dünya çapında bir örgütlenme ve çözüm üretim yeri olduğunu savunanlara değinen Şensever, sosyal forumların temel talepler etrafında mücadele eden örgütler ve kişilerin bilgi ve deneyimlerini paylaştığı, mücadele yollarını tartıştığı ve birlikte eylem yapabildiği bir yapıda olduğunu söylüyor. (ÖG/BB)