Yazılı açıklamada şöyle denildi:
"Başbakan Yardımcısı Sayın Mesut Yılmaz, Adalet Bakanı Sayın Hikmet Sami Türk, Milletvekilleri, İnsan Hakları Kuruluşları, Türk Tabipler Birliği ve Baro Temsilcileri ile görüşmelerimizin ardından, Türkiye'de süregelen açlık grevleri ve karşılaştığımız tıkanıklık karşısında duyduğumuz kaygıyı dile getirmek istiyoruz.
Hükümetin cezaevlerine yönelik bir reform projesini başlatmış olmasını takdirle karşılamakla beraber, milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları, ve barolar tarafından ifade edilen tereddüt ve eleştirileri de dikkate alıyoruz. Öngörülen yasal düzenlemelerin cezaevlerinde ne ölçüde insancıl bir düzen sağlayacağını uygulamalar gösterecektir. Bunun önemli ölçütü de mevcut tecrit uygulamalarının kaldırılmasıdır.
Yaptığımız görüşmeler sonunda, en acil sorunun, sürmekte olan açlık grevlerinin bir an önce son bulması olduğunu gördük. Ancak bu yolla daha fazla insanın hayatını yitirmesi önlenebilir.
Hükümetin belirleyeceği resmi temsilciler ve tutuklu ve hükümlü temsilcileri arasında başlatılacak bir diyalog, açlık grevlerinin sona ermesini sağlayabilir. Bu da ancak iki tarafın esnek olması ve iyi niyetle bir uzlaşıya varması ile mümkün olur.
Avrupa Parlamentosu ve Avrupa kamuoyu nezdinde Türkiye-AB ilişkilerinin gereksiz yere olumsuz yönde etkilenmesini istemiyoruz . Açlık grevlerinden kaynaklanan her ölüm, Avrupa Parlamentosu ve kamuoyunda duyulan endişe ve dehşeti artıracaktır."
