"Avrupa Konseyi'ne üye devletler, Konseyin oluşturduğu ilkeler bütünlüğünü kendi yasal düzenlemeleri ve pratiğiyle kıyaslayarak ülkelerindeki medyanın özgürlük derecesini değerlendirmeliler".
Bu tespit, Alman parlamenter Wolfgang Wodarg'in hazırladığı bir raporun değerlendirildiği, Avrupa Konseyi'nin 29 Eylül-3 Ekim'de Strasbourg'da yapılan oturumunda dile getirildi.
Parlamenterler, Wodarg'in hazırladığı rapordan hareketle hazırlanan bir kararda, Avrupa Konseyi'nin 47 üyesine medya özgürlüğü konusunda düzenli ölçüm yapmalarını tavsiye ederek, buna dair "göstergeler" önerdiler.
Avrupa Konseyi'nden iki tavsiye
"Medya acılığıyla ifade ve bilgiye ulaşma özgürlüğü ulusal yasalarca garanti altına alınmalı ve uygulanmalıdır. Basın davalarının yüksek sayıda olması yasal ve uygulama sorunları olduğunu göstermektedir bu nedenle yasaların gözden geçirilmesi gerekir."
"Devlet ve hükümet yetkilileri, hakaret ya da eleştirilere karşı sıradan bir vatandaştan daha farklı bir biçimde korunamaz. Bu, ceza yasasında ağırlaştırıcı bir gerekçe olamaz. Eleştirel yorumları nedeniyle medya organları kapatılamaz, gazeteciler hapis cezalarına çarptırılamaz."
Tınç: Bakalım meclis basın özgürlüğü raporu hazırlayacak mı
Avrupa Konseyi'nin bu kararı benimsediği oturumu Basın Enstitüsü Derneği Başkanı ve Hürriyet gazetesi yazarı Ferai Tınç da izledi.
Kararın altında, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Konsey çalışmalarını izlemeye gönderdiği parlamenterlerin de imzasının bulunduğu kaydeden Tınç, "Bakalım bu konu bizim siyaset gündemimize girebilecek, Meclisimiz uluslar arası kriterler ışığında basın özgürlüğü raporu hazırlamak için adım atacak mı?" diye sordu.
Toplantıda Türkiye'den sadece Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AKP) bir milletvekilinin söz aldığını belirten Tınç, konuşmanın da, "tasarıyı eleştirmek, bazı patronlarının hükümetleri baskı altına almaya çalıştıklarını, bu amaçla medyayı kötüye kullandıklarını söylemek ve 'suiistimallere karşı cezalar'ın da kararda yer alması için" yapıldığını belirtti.
Avrupa Konseyi'nin, basın özgürlüğünü üyelerin demokratik değerlere bağlılığının göstergesi olarak kabul ettiğini açıklayan Tınç, "Herkes özgürlüklerden söz ederken onun cezaları öne çıkartmasını üzüntüyle izledim" diye yazdı.
BİA: 79'u gazeteci 132 kişi düşünceden sanık
Konsey ilkelerine göre Türkiye de, basın ve ifade özgürlüğüne dair düzenlemelerin gözden geçirilmesi gereken ülkeler arasında yer alıyor.
BİA Medya Gözlem Masası'nın son Medya Gözlem Raporu'na göre, Nisan-Mayıs-Haziran aylarında 79'u gazeteci toplam 194 kişi, 88 dava kapsamında yargılanıyordu.
Sanıklardan 46'sı üç yıl önce yürürlüğe giren Ceza Yasası'nın (TCK) 301. maddesi, 35'i "hakaret"e dair yasa maddelerinden, 14'ü Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 6 ve 7. maddelerinden, 11'i "kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasına dair TCK'nın 216. maddesinden, 11'i de "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" iddiasını işleyen TCK'nın 288. maddesinden yargılanıyor. (EÖ/EÜ)