"Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi", 10-11 Mayıs'ta İstanbul'da düzenlenecek 121. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında, 47 üye ülkenin imzasına açılacak.
Avrupa Konseyine üye olmayan ülkeler de sözleşmeye "katılmaya" davet edilecek. Sözleşmeyi Türkiye adına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu imzalayacak.
"Kadına yönelik şiddet hak ihlali ve ayrımcılık türüdür"
Tüm ülkelerin kendi parlamentosunda onaylamasının ardından yürürlüğe girecek olan sözleşme ile kamusal ya da özel alanda kadına yönelik şiddet, "insan hakkı ihlali" ve "ayrımcılık" olarak tanımlanıyor. "Aile içi şiddet" ise "aile içinde fiziki, cinsel, psikolojik veya ekonomik şiddetle ilgili tüm eylemler" olarak tarif ediliyor.
Sözleşme metni "Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi", "Şiddet mağdurlarının korunması", "Suçluların cezalandırılması" ve "Kadına karşı şiddetle mücadele alanında bütüncül, entegre ve koordineli politikaların uygulanması" ilkeleri çerçevesinde hazırlanmış.
Kadına karşı şiddette sorumluluk devlette
Sözleşme fiziksel ve cinsel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti ve namus cinayetleri gibi konularla ilgili hükümler içeren sözleşme, devletin kadına yönelik şiddet konusunda sorumluluktan muaf tutulamayacağını vurguluyor.
Sözleşmede, taraf devletlerin şiddet eylemlerini her koşulda önleme ve şiddet mağdurlarını koruma sorumluluğuna geniş yer veriliyor. Sözleşmede kadınların şiddete maruz kalmadan ve şiddet mağduru olduktan sonra korunmasıyla ilgili düzenlemeler yer alıyor.
Sözleşme, taraf devletleri kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetle mücadeleyi sağlamak üzere ceza hukuku alanında somut önlemler almakla da yükümlü kılıyor; şiddet mağdurlarına ücretsiz hukuksal destek sağlanmasını öngörüyor. Ayrıca, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ile ilişkili iltica talepleri ve geri göndermeme ilkesi konusunda güvenceler getiriyor.
Sözleşmeye göre taraf devletlerin kadın - erkek eşitliği, kadına yönelik şiddet, karşılıklı saygı konularını eğitim müfredatına eklemeleri de gerekiyor.
Sözleşme, taraf devletlerin uygulamalarını izlemek üzere bir denetim mekanizması oluşturulmasını öngörüyor.
7 Nisan'da Strazburg'da onaylandı
Türkiye'nin başkanlığını yaptığı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesini 7 Nisan 2011'de Strazburg'da onayladı. Müzakereleri yaklaşık üç yıl süren sözleşme, bu konuda Avrupa'daki en önemli hukuki düzenleme olarak kabul ediliyor.
Türkiye, sözleşmenin en güçlü destekçilerinden biri oldu ve yazım sürecine de aktif katkı sağladı. Ancak Türkiye'de hükümetin ve yasa uygulayıcıların kadına yönelik şiddete yaklaşımı, bu durumla çelişkili bir hal ortaya koyuyor. (BB/EÖ)
Sözleşmenin İngilizce tam metnine ulaşmak için tıklayın.
Sözleşmeyle ilgili İngilizce açıklama notuna ulaşmak için tıklayın.