Bugün Strabourg'da toplanan AK Parlamenterler Meclisi'nin onayladığı rapor, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne açılan kapatma davasına atıfla, Türkiye'de demokratik işleyişle ilgili sorunlar olduğunu söylüyor.
Aktar, "Avrupa tarafının" kapatma davasıyla ilgili memnuniyetsizliğini 14 Mart'tan bu yana belirttiğini, şimdi AK'nin de bu tavrı gösteren kurumlar arasına katıldığını söyledi.
İzlemenin başlamasının uzun bir süreç olduğunu vurgulayan Aktar "Bu konunun dillendirilmesi bile yeterince kötü" dedi.
Türkiye yeniden izlemeye alınsa bile bunun AB'yle sürdürülen üyelik müzakereleri üzerinde teknik bir etkisi yok. Aktar "Zaten, bundan bağımsız olarak AB'yle ilişkiler durma noktasında" diye ekledi.
Taslak rapor
bianet'in haberinin yayına hazırlandığı sırada, AK Parlamenterler Meclisi nihai metni yayınlamış değildi.
Hıristiyan demokratların oluşturduğu Avrupa Halk Partisi Gurubu üyesi Luc Van den Brande'nin hazırladığı taslak raporda özetle belirtilen konular şöyle:
- İzleme Komitesi, sonucundan bağımsız olarak, AKP'ye açılan kapatma davasının ülkedeki siyasi istikrarı ve devlet kurumlarının demokratik işleyişini ciddi şekilde etkilediğinden; davanın acil ekonomik ve siyasi reformların ertelenmesine yol açtığından endişeli.
- Yargı bağımsızlığına saygı gösterilmeli ve Anayasa Mahkemesi'ne baskı yapılamamalı.
- Hükümetin, yeni ve sivil bir anayasa için girişimde bulunmasını destekleyen komite, bu sürecin Venedik Komisyonu'yla yakın işbirliği içinde bitirilmesini destekliyor.
"2007'ye kadar iyi, sonrası kriz"
Parlamenterler Meclisi, 2004'te aldığı kararla, yapılan reformların ışığında Türkiye'yi izlemeden çıkarmış, hükümetin reform sürecini devam ettireceğine inancını vurgulamıştı.
"AKPM, hükümetin beş yıl boyunca ekonomik büyüme ve siyasi reformları hayata geçirdiğini; bunun da, makro-ekonomik istikrar ve özelleştirmelerle yatırımcıların güvenini kazanmasına ve 2005'te de AB'yle üyelik müzakerelerinin açılmasına yol açtığını memnuniyetle görüyor."
2007'de cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte ülkede bir siyasi krizin ortaya çıktığını belirten rapor, 22 Temmuz'un ardından, seçim barajı kaldırılmamakla birlikte bugünkü parlamentonun çok daha fazla temsil gücüne sahip olduğunu vurguladı.
Üniversite başörtüsünün serbest bırakılması için getirilen anayasa değişikliğinin de yeni bir siyasi krize yol açtığını belirten rapor, Türkiye'de süren tartışmaların parti kapatmayla ilgili bir fikir birliği olmadığını gösterdiğini de ekledi.(EÜ/EZÖ)