Avrupa Kapatıyor, Türkiye Hayal Kuruyor

Greenpeace, Avrupa'da çalışan nükleer reaktör sayısı günbegün azalırken, Türkiye'nin, tüm yenilenebilir enerji potansiyeline, İkitelli'de çöpte bulunan nükleer atıklara ve Çernobil faciası sonrası yaşanan skandallara karşın nükleer santrallerde ısrar etmesini eleştirdi.

Örgüt, "İngiltere'de geçtiğimiz hafta ortaya çıkan Sellafield sızıntısı skandalının hemen ardından İsveç'te kapatılan Barseback 2 reaktörü de bunun en güncel örneği ve 'gelişmiş ülkeler santrallerini kapatmıyor' diyenlere verilen en iyi yanıt oldu" dedi.

Greenpeace, Türkiye'nin güçlü bir yenilenebilir enerji yasası çıkaramayarak ve nükleer enerji konusunda bütçeden 5 milyon dolar ayırarak enerji konusunda hala bir üçüncü dünya ülkesi olmaya devam etmek istediğini söyledi.

Çözüm temiz enerji

Greenpeace Akdeniz Enerji Kampanyası Sorumlusu Özgür Gürbüz, "İsveç, iklim değişikliği konusunda ciddi hedefleri olan ve Kyoto Protokolü'ne taraf bir ülke olarak bu hedefleri gerçekleştirmek zorunda olan bir ülke olmasına rağmen, nükleer santrallerini kapatmaya devam ederek iklim değişikliğine çözümün nükleer enerji olabileceği propagandasına son noktayı koymuştur" dedi.

Gürbüz, Türkiye'nin yapması gerekenin, kısıtlı kaynaklarını nükleer enerji gibi sonu belli olmayan projelere yatırmak yerine, istihdam yaratan, bağımlılığı azaltan ve iklim değişikliği kapsamında AB entegrasyonunu kolaylaştıracak rüzgâr, güneş, biyokütle, jeotermal ve küçük su enerji santrallerini desteklemek olması gerektiğini söyledi.

Avrupa'daki reaktör sayısı 172'den 149'a düştü

Greenpeace'in verdiği bilgilere göre İsveç, nükleer reaktörlerini kapatma kararı aldıktan sonra ilk olarak Barseback 1 reaktörünü 1999 yılında kapattı ve santralin diğer reaktörü olan Barseback 2'nin kapanmasıyla santral tamamen devre dışı kaldı.

Avrupa'da 1989 yılında 172 olan reaktör sayısı şu anda 149'a düşmüş durumda. 11 Mayıs 2005'te, Almanya'da Obrigheim reaktörü de kapatıldı ve bu Almanya'nın kapatılan ikinci reaktörü oldu. Bir sonraki durak ise 2007'de kapatılacak olan Biblis A reaktörü.

Bütün bunlar, nükleer enerjinin artık gelişmiş ülkelerde bir çözüm olmadığını çok açık gösteriyor. İsveç'te olduğu gibi, kapatılan her reaktörün yerini yenilenebilir enerji kaynakları alıyor. İsveç, halihazırda, 2010 yılında devreye girmesi beklenen, 1 milyar dolarlık Kuzey Avrupa'nın en büyük rüzgâr çiftliği için kolları sıvamış durumda.(KÖ)