Benzeri bir eyleme, bu yılın Haziran ayı başında gerçekleşen Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde de rastlamıştık: Avrupa Komisyonu'nun önünde toplanan yüzlerce çiftçi, düşen süt fiyatları nedeniyle geniş çaplı ve oldukça ses getiren bir gösteri düzenlemişler; ancak bu gereksinimlerine cevaben talep ettikleri ekonomik ve yapısal çözümlere kavuşamamışlardı.
Üreticilerin bu tür bir eylemi neden yaptığına gelince, Avrupa Birliği'nin kota ve fiyat politikasının değiştirilmesi ve süt fiyatlarındaki dramatik düşüşün önüne geçilmesi isteğinin belirleyici olduğunu söyleyebiliriz. Sütçülerin ifadesiyle, süt endüstrisindeki tekeller ve büyük perakendecilerin lehine işleyen bu konjonktürde, süt üreticileri için "artık sütleri sokağa atmak, satmaktan daha karlı hale geldi"...
Taleplerin karar mercilerine ulaştırılması konusunda, Uluslararası Köylü Hareketi Via Campesina'nın ve Avrupa Süt Kurulu'nun önemli bir liderlik rolü bulunuyor. Keza, Via Campesina, 2009 yılı başından beri, birçok AB ülkesinin yanı sıra ABD'de bile eylemlerini sürdürmekte.
Uluslararası Köylü Hareketi Via Campesina'nın websitesinde de dile getirdiği taleplerden birkaçı şu şekilde: Avrupa Birliği bütçesinin, üretim maliyetlerinin altında fiyatlarla süt ürünü ihraç etmek üzere kullanılmasının önüne geçilmesi (keza, bu yönde bir tercih, Güney Ülkelerindeki yerel süt üretimini yok olmanın eşiğine getiriyor) gerekiyor. Çiftliklerden alınan sütlerin sütün maliyetini karşıladığı gibi, iş ücretini de kapsamasının tüketiciler tarafından da desteklenmesi talep ediliyor.
Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Komiseri Mariann Fischer Boel ise, Avrupalı süt üreticilerinin içinde bulunduğu bu ekonomik açmaz konusunda kayıtsız değil... Avrupa Komisyonu, Eylül ayı başında, Avrupa Parlamentosu'na yönelik olarak, süt sektörünün yeniden düzenlenmesi konusunda kısa ve uzun vadeli önlemlerini içeren bir paket sundu ve Üye Devletlerin çiftçilerine €15,000'a varan geçici yardımlarda bulunmalarına izin verdi.
"Tünelin ucunda ışık gördüğünü" ifade eden Komiser, kısa vadede, çiftçilere verilecek Devlet yardımının kurallarını değiştirip, kriz ortamına uygun çözümler üretecek bir çerçeveye yerleştirmeyi; kota sisteminin daha adil bir şekle dönüştürülüp, sektörün yeniden düzenlenmesi lehine kullanılmasını öngörüyor. Uzun vadede ise, Komisyon ve Üye Devletlerdeki uzmanlardan oluşan bir çalışma grubunun önerilerini içeren bir Raporun, sektörün yeniden canlanması ve rekabet koşullarıyla mücadele edecek yapıya kavuşturulması yönünde kullanılması ve üretim maliyetleri konusundaki sorunların aşılması yönünde mevcut en iyi uygulamaların öğrenilip yaygınlaştırılması planlanıyor.
Buddha'nın o güzel sözünü anımsamakta yarar var: "Birbirinize saygı duyun ve tartışmaktan kaçının: Su ve yağ gibi birbirinizi geri püskürtmeyin, süt ve su gibi birbirinize katışın..."(MT/EÜ)
* Menekşe Tokyay, İstanbul Kültür Üniversitesi / Küresel Siyasal Eğillimler Merkez.