Avlaremoz adını Judeo Espanyol’dan alıyor, “konuşalım!” demek.
Peki neye karşı? “Kayades” yani susmak, karışmamak, görünür olmamak anlamında kullanılan Judeo-Espanyol deyimine karşı.
Avlaremoz internet sitesi, bir yıl önce Türkiye’de antisemitizmi dert edinen bir grup tarafından Yahudilerin ve tarihlerinin görünürlüğüne katkıda bulunmak umuduyla yola çıktı.
Ekipten Betsy Penso, bianet'in sorularını yanıtladı.
Avlaremoz, “kayades” yani susmak, karışmamak, görünür olmamak anlamındaki deyime karşı konuşmak için kuruldu. Yahudilerin bu görünür olmama mecburiyetini biraz açar mısınız?
Ben bunu bir mecburiyet değil, tercih olarak görüyorum. Hem bireysel hem toplumsal olarak Yahudilerin her kesiminde görünür ve farklı olmayarak diğerlerine karışma çabası olduğunu hissediyorum. Bahsettiğim şey bir asimilasyon amacı içermiyor. Diğeri, öteki, farklı sıfatlarını almaksızın, eşit vatandaş olma çabasının bir sonucu belki de. Biz konuşmayalım, çok ses çıkartmayalım, onlar da bizi rahat bıraksın gibi bir düşünce temelinden geliyor konuşmama prensibi. Belki duymuşsunuzdur Ladino’da çok kullanılan bir deyim vardır: ’No mos karışeyamoz en las meseles del hukumet’. Açık açık diyorlar, hükümetin meselelerine girmem ben, kabuğuma çekilirim. Bu tercihin esas sebebi ise kanımca toplumun yaşadığı korku. Yahudiler tarihleri boyunca onca yerden sürüldüler, kovuldular, göç ettiler, iftiralara maruz kaldılar… Şimdi de yüzyıllardır yaşadığı topraklarda öteki olmaktan korkuyorlar. Dediğim gibi bu belki de bizden bir önceki jenerasyonun tercihi. Gençler ise bence tam tersi, konuşma, tartışma taraftarı.
Avlaremoz antisemitizmi dert edinen bir ekip tarafından kuruldu. Türkiye’de geçmişten beri varola gelen antisemizim sizce kendini şu anda en çok nerelerde ve nasıl gösteriyor? Bu konuyla ilgili bir anket de yaptınız. Bundan bahsedebilir misiniz?
Ben bunu günlük hayatımda hep İsrail özelinde yaşıyorum. Bugün hala herhangi bir İsrail-Filistin gerginliğinde arkadaşlarım düşüncelerini bana ‘sizinkiler’ zamiri ile iletiyor. İsrail politikalarını tüm Yahudilere mal etmek gibi bir yaklaşım var. Ben o düşünceyi savunuyor muyum, savunmuyor muyum, o kararın alınmasında herhangi bir etkim olmuş mu asla sorgulanmıyor. Tabi, benim arkadaşlarım bile böylesine bir yorum yapabilirken, hiç Yahudi tanımayan insanların antisemit duygular hissetmesine şaşırmamalı.
Biz bugün antisemitizmi en çok sosyal medya üzerinden takip ediyoruz. Özellikle Twitter’da kullanıcılar pek çok antisemit yorumda bulunabiliyorlar. Avlaremoz olarak bu antisemit mesajları olabildiğince belgeleyerek haber haline getirmeye çalışıyoruz. Örneğin, son zamanlarda Beşiktaş ve Hapoel Bar Şeva takımlarının eşleşmesi ve maç yapmaları üzerinden pek çok antisemit mesaj yazıldı. Aslına bakarsanız ortada bir Türkiye takımı ile bir İsrail takımının futbol oynamasından ileri herhangi bir mevzu yok. Maksat antisemitizme zemin oluşturabilecek bir ortam arayışı.
2016 senesinde o kadar çok antisemit olayla karşılaştık ki, seneyi kapatırken okuyucularımızın katıldığı bir anket yapma kararı aldık. Amacımız senenin en antisemit vakasını belirlemekti. Seçenekler arasında, Yahudi mezarlığının saldırıya uğraması, Türk Dil Kurumu’nun ‘Yahudi’ kelimesinin anlamını değiştirmesi, 15 Temmuz darbesinin faili olarak Yahudilerin gösterilmesi de dahil türlü türlü vakalar bulunmaktaydı. Kazanan vaka ise, katılımcıların %24.6’sının oyunu alan, İstanbul müftülüğünün Yeni Cami için hazırladığı tanıtım metninde Eminönü’nden ‘Pis bir Yahudi ve Hristiyan mahallesiydi’ sözleri ile bahsetmesi oldu.
Avlaremoz, bir yılda ne gibi konulara yöneldi? Nasıl tepkiler aldı?
Antisemitizm haberleri, Holokost bilincini artırmaya yönelik konular gibi daha klasik konuların dışına çıkarak, Türkiye Yahudilerinin tarihini ve kültürünü anlatmaya ve tartışmaya yönelik konulara da değinmeye çalıştık. Varlık vergisi, Trakya olayları gibi tarihsel konular hakkında makaleler yayınlarken, Ladino dili hakkında da çalışmalar yapmaya çalıştık. Bunun dışında genç Yahudilerle roportajlar yaparak onların düşüncelerini paylaşabilecekleri bir platform oluşturmaya çalıştık. Kısacası Türkiye Yahudi toplumunu etkileyebilecek her türlü konuyu ele almaya çalıştık. Bence özellikle genç nesil seslerinin duyulmasını sağlayacak, düşüncelerini ifade edecek bir platform olmasından memnun. Orta yaşlı ve yurt dışında yaşayan kuvvetli bir okuyucu kitlemiz var. Aldığımız haberlere göre İzmir’de her gün Avlaremoz’da çıkan haberleri aralarında tartışan bir grup varmış. Tabi bir yandan ise, bu kadar içimizden bilgileri dışarıya vermenin ne anlamı var diye sorgulayanlar oluyor. Özellikle Genç Yahudiler Anlatıyor başlığında paylaştığımız ropörtajlardan sonra mahlas kullanan gençlerin kimler olduğunu öğrenmek için arayan ve hem onu anlattığı hem de bizi yayınladığımız için kınayan orta yaşlılar oluyor. Bazı kişiler gerektiğinden çok Holokost konusuna değindiğimizden, bazısı ise derlediğimiz antisemit Tweetlerin anlamsız olmasından yakınıyor. Ancak biz yolumuza devam ediyoruz…
Gırgır dergisindeki karikatür ve derginin kapatılmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bu soruyu bireysel olarak cevapladığımın altını çizmek isterim. Ben Gırgır’da yayınlanan karikatürü Antisemit bulmadım. Açıkçası Yahudiler’e karşı nefret içeren bir karikatür olduğunu da düşünmüyorum. Dini konteksten çıkarıp, mitolojik bir karakter üzerinden düşündüğümde komik bile geldi. Çevremde karikatürün antisemit olmadığını düşünmekle birlikte komik bulmayanlar da komik olmasının yanında antisemit olduğunu düşünenler de oldu. Diğer yandan bir kesim ise karikatürün kesinlikle dini duygularını incittiğini ve hassasiyet yarattığı konusunda hemfikir.
Derginin kapatılmasının bu karikatürün yayınlanmış olması ile alakalı olmadığını varsayıyorum, olması ihtimali bana çok korkutucu geliyor. Düşünce ve ifade özgürlüğünün bu şekilde kısıtlanmasını kabul etmem ve desteklemem mümkün olamaz. Her ne kadar bir grubu rencide edebilecek bir içeriğe sahip olsa da, Yahudilerin ülkedeki güvenliğini tehdit eden bir içerik teşkil etmediğinden derginin kapatılmış olmasına anlam veremiyorum. (NV)