Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu ve Halk Sağlığı Komisyonu, sağlığı ve sağlık sistemini tam iyilik halinden uzaklaştıran yoksullaşmaya ve bunun sağlığa etkilerine dikkat çeken "Yoksulluk Bir Halk Sağlığı Sorunudur!" başlıklı basın toplantısı düzenledi.
ATO Yönetim Kurulu adına Genel Sekreteri Dr. Muharrem Baytemür halkın sağlık hakkının sadece sağlık hizmetleriyle değil, temel haklar olan beslenme, barınma, ısınma ve sosyal refah ortamında yaşama gibi haklarla bir bütün olarak ele alınması gerektiğinin altını çizdi.
Basın açıklamasını okuyan Halk Sağlığı Komisyonundan Dr. Ebru Basa, Dünya Sağlık Örgütü'nün tam iyilik hali tanımına vurgu yaparak sağlığın sadece kişisel bir olgu olmadığına, siyasal, toplumsal ve sosyo-ekonomik boyutunun bulunduğuna işaret etti.
"Yeterli ve dengeli beslenemeyen, sağlıklı konutlarda barınamayan, yeterince ısınamayan, karanlığa mahkûm edilmiş bir toplumda yoksulluk bir halk sağlığı sorunudur" diyen Dr. Ebru Basa halkın sağlığını koruyabilmesinin, toplumsal ihtiyaçlarının kamusal eşit ve ücretsiz olarak karşılanacağı bir toplumsal düzenle mümkün olacağını belirtti.
Eşitsizlik
Açlığın ve yoksulluğun nedenini her geçen gün daha da artan gelir dağılımındaki adaletsizlik ve toplumsal eşitsizliğin derinleşmesi olarak ifade eden Dr. Basa "Sendikaların yaptığı araştırmaya göre satın alma gücü düşmeye devam ediyor. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 15 bin 139 TL olurken, açlık sınırı 4 bin 552 TL ile 2022 yılı asgari ücretinin üzerine çıktı. Asgari ücret karın doyurmaya dahi yetmiyor." dedi.
Beslenme sorunu
Uzun ve ucuz ekmek kuyruklarını hatırlatan Basa halkın karbonhidrat ağırlıklı öğünlerle karnını doyurmaya yöneldiğini; Türkiye'de son 16 yılda 9 kat artan gıda enflasyonunun sağlıklı ve besleyici gıdalara erişimi güçleştirdiğini belirtti. Her 3 kişiden 1'inin obez olduğuna dikkat çeken Dr. Ebru Basa bunun sebebinin yiyecek bolluğu değil, nitelikli ve sağlıklı gıdaların pahalılığı olduğunu söyledi.
Dr. Basa, Türkiye'de 7,4 milyona yakın çocuğun yoksulluk yaşadığını belirtti.
Barınma sorunu
Giderek artan konut fiyatları ve kiralara değinen Dr. Basa "Yüksek kiralar ve barınma sorunu, üniversiteyi kazandığı halde kaydını donduran öğrencileri, kazandığı ücretin yarısını kiraya ayırmak zorunda kalan çalışanları, penceresi olmayan rutubetli evlerde ucuz diye oturmak zorunda kalan yurttaşları ruhen ve fiziksel açılardan olumsuz etkiliyor" dedi.
Enerji sorunu
Enerjinin yaşamsal olduğunu belirten Dr. Ebru Basa "Kalitesiz ve pahalı bir hizmet aldığımız elektrik alanında üretimin yüzde 80'i özel sektörün elindedir. Yakın zamanda Isparta'da yaşanan ve günler süren elektrik kesintisinin giderilememesinde veya Diyarbakır'da elektriği kesildiği için oksijen tüpünü kullanamayan Yunus Emre bebeğin yaşamını yitirmesinde özelleştirme politikalarının payı yadsınamaz" diye konuştu.
(AÖ)