Uluslararası Özgür İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ICFTU) her yıl düzenli olarak yayınladığı sendikal hak ihlalleri raporunun yenisini Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 2006 konferansının devam ettiği sırada, 7 Haziran günü açıkladı. Rapor çeşitli ülkelerde yaşanan sendikal hak ihlallerinin çarpıcı ve tüyler ürpertici bir dökümünü içeriyor. ICFTU raporu, sendikal hak ihlallerinde de hızlı bir küreselleşme (!) yaşandığını, dünyanın değişik bölgelerinde işten atmadan öldürmeye varıncaya kadar kapsamlı hak ihlallerinin yaşandığını gösteriyor.
Latin Amerika sendikal hak ihlallerinin en vahşi yaşandığı bölge olmaya devam ediyor. 2005 yılında öldürülen 115 sendikacının 70'i Kolombiya'da öldürülmüş. Sendikacılara yönelik baskı ve şiddetin yoğunlaştığı diğer ülkeler arasında Irak, İran, El Salvador, Cibuti, Çin, Kamboçya, Guatemala, Zimbabwe ve Burma ilk sıralarda yer alıyor. Bazı Arap ülkelerinde sendika yasağının devam ettiğini vurgulayan rapor, Kuzey Kore ve Çin gibi ülkelerde ise devlet kontrolünde resmi sendikaların faaliyet yürüttüğünü belirtiyor.
17 sendikacının öldürüldüğü Asya Kıtasında sendikalara yönelik baskıcı uygulamalar devam ediyor. Örneğin düzinelerce Çinli sendikacı hapishane de. Sendikacılara yönelik saldırıların en yoğun olduğu ülkelerden biri de işgal altındaki Irak. Irak'ta 2005 yılında 13 sendikacı doğrudan sendikal faaliyetleri yüzünden öldürüldü. Irak Sendikalar Federasyonu yöneticisi Hadi Salih evi basılarak kaçırıldı, ağır işkencelere maruz kaldı ve öldürüldü.
Sendikal hak ihlalleri sadece yoksul ülkelere özgü bir olgu olarak ortaya çıkmıyor. Zengin ülkelerde de sendikal hak ihlalleri tırmanma eğilimi gösteriyor. Avustralya'nın muhafazakâr hükümeti 2005 yılında çalışanların temel haklarını kısıtlamayı hedefleyen yasaları gündeme getirdi. Rapor, Bush yönetiminin sendikalaşma ve toplu pazarlık özgürlüğünün altını oymaya yönelik çabalarına devam ettiğini vurguluyor. ABD'nin en tanınmış sendika düşmanı şirketlerinden biri olan WalMart'ın, sendika karşıtı uygulamalarını Kanada'ya da kaydırdığı belirtiliyor.
Avrupa'da sendikalara yönelik en ağır baskıların uygulandığı ülke olarak ise Belarus ortaya çıkıyor. Yoğunluğu düşük olmakla birlikte kimi Avrupa Birliği ülkelerinde de yaşanan sendikal hak ihlalleri raporun diğer bir çarpıcı yanını oluşturuyor. Polonya'da sendikaların iç işlerine karışma ve sendikaları izleme gibi örneklere rastlanırken, Almanya kamu görevlilerinin grev yasağını kaldırmayı reddeden tutumunu sürdürüyor.
Rapor elbette Türkiye'den de geniş bir biçimde söz ediyor. Eğitim Sen'e yönelik kapatma davası, sendikal haklara ilişkin kısıtlamalar ve sendikal nedenle işten atılan işçiler raporun Türkiye bölümünde oldukça geniş bir yer tutuyor.
ICFTU Genel Sekreteri Guy Ryder, raporun özellikle kadın ve göçmen işçilerle, kamu sektöründe çalışanlara yönelik giderek artan rahatsız edici eğilimleri ortaya serdiğini vurguladı. ICFTU raporu sermayenin dizginsiz küreselleşmesinin sendikal hak ihlallerini yaygınlaştırdığını ortaya koyuyor; dizginsiz küreselleşmesinin yarattığı "dibe doğru yarış" işçi hakları ve çalışma standartları üzerinde de baskı oluşturuyor. Rapor, ICFTU'nun "küresel sosyal şart" talebinin ne kadar yaşamsal olduğunu ortaya koyuyor. ICFTU uluslararası ticaret antlaşmalarına temel ILO sözleşmelerini içeren bir sosyal şart eklenmesini ve bu şartı ihlal eden ülkelere uluslararası ticaret yaptırımları uygulanmasını talep ediyor. (AÇ/TK)