Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, Atatürk Havalimanı'yla ilgili alınan idari kararların hukuka, mevzuata ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle açtığı davada, bilirkişi raporunu sundu. Davanın görüldüğü İstanbul 11. İdare Mahkemesi'ne sunulan bilirkişi raporunda, İBB'nin davaya konu olan itirazlarını haklı çıkaracak değerlendirmeler yer aldı.
Mahkemeye sunulan bilirkişi incelemesinde, daha kapsamlı bir revizyon planı gerektiği belirtilirken, havalimanıyla ilgili alınan karar için, "şehircilik ilkelerine, yerleşmenin gelecekteki ihtiyaçlarına, planlama tekniklerine uygun olmadığı ve kamu yararını gözetilmediği tespit edilmiştir " denildi.
"İklim değişikliğine uyum hedefi gerçekçi değil"
Çevre düzeni ve planlama esaslarının 2009 tasdik tarihli Çevre Düzeni Planı'na aykırı olduğu vurgulanan raporda, "Salt dava konusu plan değişikliğinde önerilen 500 hektarlık bir yeşil alan önerisi ile iklim değişikliğine uyumun hedeflendiği gerekçesinin yeterli analitik değerlendirmeye dayanmadığı ve gerçekçi olmadığı düşünülmektedir" ifadeleri yer aldı.
"Olası afette ulaşım için kritik önemde"
Bilirkişi raporunda özetle şu görüşlere yer verildi:
"Atatürk Havaalanı, olası bir kriz durumunda, üstleneceği rol yeterince irdelenmemiştir. Atatürk Havaalanı'nın kullanıma devam etmesi, hem olası bir afet (beklenen deprem gibi) durumunda koordinasyon/lojistik merkez hem de uçakların inişine imkân sağlanması ile kentin insani ihtiyaçlarına erişim ve ulaşım açısından kritik durumlarda önemli olanaklar sunacaktır.""
"Pistlerin işler hale getirilmesi ile elde edilecek kazanç ve kamu yararı, pistlerin başka bir kullanıma ayrılması ile elde edilecek kamu yararından daha fazla olacağı değerlendirilmektedir."
Ne olmuştu?
İBB, Atatürk Havalimanı arazisiyle ilgili olarak Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı aleyhine açtığı davada yürütmenin durdurulması ve iptalini istemişti. İBB, Atatürk Havalimanı'yla ilgili alınan kararın yasal dayanaktan yoksun olması, 5393 sayılı Belediye Kanunu'na ve Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptali ve yürütmesinin durdurulması talep etmişti.
Mahkeme ayrıntılı bilirkişi raporu istemişti
Mahkeme 7 Ocak 2022'deki ara kararı ile anlaşmazlık konusu taşınmaz mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vermişti. Mahkemenin kararında, dava konusu plan değişikliklerinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve teknikleri, kamu yararı, hukuka uygunluk yönünden incelenmesi suretiyle teknik yönden bilimsel gerekçeye dayalı, açık sonuç belirten ayrıntılı bilirkişi raporunun mahkemeye sunulmasını talep etmişti.
(NT)