İçişleri Bakanı Beşir Atalay, hükümetin "demokratik açılım ve milli birlik ve kardeşlik projesi" adını verdiği süreçte, orta vadeli adımlar arasında saydığı, dört insan hakları mekanizmasıyla ilgili yeni gelişmeleri, bugün açıkladı.
Atalay'ın, Ankara'daki basın toplantısında saydığı dört yeni mekanizma ve çalışmalardaki son durumları şöyle.
Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Sözleşmesi'ne Ek Seçmeli Protokol'ün (OPCAT) onaylanması ve buna bağlı ulusal mekanizmanın kurulması: "Tasarı Meclis'e gönderildi. Meclis'teki önceliklerimiz arasında olacak. Onaylanmasıyla işkenceyle mücadelede kendimizi uluslararası denetime daha fazla açıyoruz. Onaylanmasını takiben en geç bir yıl içinde ulusal önlem mekanizması da kurulacak. Belki oluşturduğumuz mekanizmalar içine dahil edebiliriz ya da yeni mekanizma kurulabilir."
Türkiye İnsan Hakları Kurumu'nun kurulması: "Tasarısını Bakanlar Kurulu imzaladı. Haftaya Meclis'e gidecek. Ulusal insan hakları kurumu olacak. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı var. Ama bu birim, Paris İlkeleri'ndeki 'bağımsızlık ve tarafsızlık' ölçütlerini sağlamadığı için eleştiriliyor. Bağımsız ve tarafsız olarak çalışacak, bireylerin şikayetlerini inceleyecek yeni bir kurum oluşturuyoruz. Karar organı İnsan Hakları Kurulu olacak. İnsan Hakları çalışmalarında bilinen kişilerden oluşacak. İddiaları inceleyecek, sonuçlandıracak. Toplumda hak arama bilincinin geliştirilmesine yarayacak, önleyici nitelikte görevleri de olacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gibi mekanizmalar önünde şikayetlerin azalmasını bekliyoruz. AİHM'nin ihlaller dolayısıyla Türkiye'yi mahkum ettiği yüklü tazminatlar var. Bu yüzden de önemli.
Bağımsız Kolluk Gözetim Komisyonu'nun kurulması: "Taslağın çalışması İçişleri Bakanlığı'nda tamamlandı. İlgili kamu kurumlarına görüşlerinin alınması için gönderildi. Bu süreyi kısa tutacağız. Daha sonra Bakanlar Kurlu'na götüreceğiz. Komisyon, kolluğun insan hakları ihlallerine dair iddiaların etkili soruşturulmasından sorumlu. Komisyonda kamu kurumları, üniversiteler, barolar birliği ve diğer insan hakları kurulu temsilcileri olacak. İdari soruşturmaların yürütülmesini izleyecek. Başvuru üzerine veya kendiliğinden idari soruşturma başlatılmasını isteyebilecek. Hem vatandaşları hem de haksız ithamlar karşısında kolluk görevlilerini koruyacak. 2009'da polis ve jandarma karakollarına kamera sistemi getirdik. Bu daha ileri bir mekanizma. Ben yeni bir uygulama getirdim. İddialarda, önce personeli açığa alıyoruz, sonra teftiş yapılıyor. Sonuca göre de uygulama yapılıyor. Ancak bu mekanizma bağımsız olacak. Vatandaşlar buraya da başvurabilecek. İdaredeki soruşturmayı izleyebilecek. Güvenlik güçlerini haksız yere yıpratılmasını da önleyecek."
Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Komisyonu'nun kurulması: Yasa çalışmaları tamamlanmak üzere. Haftaya kamu ve insan hakları alanındaki sivil toplum örgütlerinin görüşlerine göndereceğiz. Anayasa her türlü ayrımcılığı yasaklıyor. Şimdi bunun için bağımsız bir mekanizma oluşturuluyor. Her türlü ayrımcılığın önlenmesi ve ayrımcılık yasağının ihlalinin ortadan kaldırılması için çalışacak. Önleyici ve ihlal giderici işlevlere sahip olacak. Bağlayıcı yetkileri olacak. Kararları tüm devlet organlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayıcı olacak. Tüm yurttaşlar, her kanalla başvurabilecek. Öncelikle ihlalin olup olmadığına karar verecek. İdari para cezası yetkisi olacak. Kararları mahkemeler tarafından bilirkişi raporu olarak kabul edilecek. Yaptırımlarla donatılmış bir kurum öngörüyoruz. Üyeleriyle ilgili bilgi taslak çıkınca görülecek."
"Hepsinin yaptırım gücü var"
Atalay bu mekanizmaların ortak niteliklerini de şöyle sıraladı:
"Tamamı hak ve özgürlüklerin daha iyi korunmasına yönelik kurumsal yapılar. Bağımsız mekanizmalardır. Hiçbir organdan emir ve talimat almadan çalışacaklar. Resen (kendiliğinden) veya başvuru üzerine çalışacaklar.
"Tüm bu tasarıların hazırlanmasında katılımcı yöntemi mümkün olduğunca uygulamaya çalıştık. İnsan hakları örgütleri, akademisyenler ve hukukçuların önerilerini aldık. İnsan hakları çalışmalarında sivil toplum örgütlerinin katkısı önemlidir. Ciddi tecrübeleri vardır.
"Mekanizmaların hepsinin yaptırım gücü var. Soruşturmalar yürüyor mu, gerçekten hak ihlali var mı, bunları ortaya çıkaracak. Şeffaf çalışacak. Vatandaşın kolayca ulaşabildiği yerler olacak. Çalışmaları kamuoyuna açık olacak.
"Kurullara kimin, kim tarafından getirildiği önemli. Ama kişilerin nitelikleri de önemli. Örneğin hukukçu olacaksa ceza hukuku alanında 15-20 yıl çalışmış bir kişi olmalı. Sivil temsili çok önemli görüyoruz. Tek bir yerden atanmayacaklar. Meclis'in Cumhurbaşkanlığı'nın da atamalarda rolleri olacak." (TK)