Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen fakat Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) tahliye kararına rağmen vekilliği düşürülen Can Atalay, avukatları aracılığıyla sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Atalay, CHP’nin ikinci kez yaptığı olağanüstü toplantı çağrısına atıf yaptı.
CHP, ikinci Can Atalay başvurusunu yaptı
Görev ve sorumluluğun Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’ta olduğunu belirten Atalay, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Meclis olağanüstü toplantı çağrıları, açık Anayasa ihlaline Meclis’in el koyması içindir. Her kurumu, her yurttaşı bağlayan Anayasa Mahkemesi kararının hasır altı edilerek Anayasa’nın askıya alınmasına karşı acil çağrıdır. Görev savsaklamalarına müdahale çabalarıdır. Ancak, kararın uygulanmasından asli görevli, sorumlu TBMM Başkanı’dır.
Başkan’ın ‘Anayasa Mahkemesi bize yazı yazmadı’ sözlerini nasıl yorumlamalıyız? Resmî Gazete neden çıkar? Neden özellikle Anayasa Mahkemesi Kararları Resmî Gazete’de yayımlanır? Resmî Gazete’de yayımlanan bir metin ortaya söylenmiş bir söz müdür?
Resmî Gazete’de yayımlanan bir ‘hüküm’ her kuruma, yurttaşa ‘açık tebligat’tır da neden TBMM Başkanı için bağlayıcı bir ‘hüküm’ olamaz?
Neden ve ne zamandır Resmî Gazete tebliğleri ‘şahsıma tebliğ edilmediği sürece hükümsüzdür’ denilebilmektedir? Başka herhangi bir kurum, yurttaş böyle bir yok sayma saikiyle davranırsa başına neler gelir? Durum en açık haliyle şöyledir: Meclis kürsüsünden Yargıtay’ın ‘bir yazısı’ okundu. Anayasa Mahkemesi ‘okunan bu yazı ve sonucunda yapılan işlem yok hükmündedir’ kararını verdi. ‘Milletvekilliği hiç düşmemiştir’ dedi.
Anayasa Mahkemesi kararı apaçık ortadayken, başka hiçbir kurumun kararını, işlemini beklemek, önermek veya arkasına sığınmak mümkün değildir. Bu tutum TBMM’deki sayısal çoğunluğa dayanarak Anayasa’nın ve yasaların çiğnenmesi, askıya alınmasıdır. Görev, sorumluluk TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un omuzlarındadır. Ve giderek ağır bir vebale dönüşmektedir.”
TBMM, Anayasa Mahkemesi'nin Atalay kararını yok saydı
İlk toplantıda kavga çıkmıştı
Anayasa Mahkemesi, 1 Ağustos'ta Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararında Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin "yok hükmünde" olduğunu tespit etti.
Yüksek Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Atalay’la ilgili kararının hukuki değerden yoksun olduğuna ve bu kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın vekilliğinin düşmüş sayılamayacağına karar verdi.
Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi işleminin iptali ile Yargıtay yazısının TBMM’de okunması işleminin iptali başvurularını birleştirerek karara bağlayan Yüksek Mahkeme, Can Atalay’ın "milletvekilliğinin yok hükmünde sayılması" talebinin karara bağlanmasına yer olmadığına hükmetti.
AYM kararının ardından TBMM, 16 Ağustos’ta CHP’nin çağrısıyla Atalay gündemiyle olağanüstü toplandı.
MHP’nin katılmadığı toplantıda, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Meclis kürsüsünde konuştuğu sırada, AKP Milletvekili Alpay Özalan’ın yumruklu saldırısına uğradı.
Saldırı sırasında kürsüye ilk koşan ve engellemeye çalışan DEM Partili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in de kaşı açıldı.
CHP Milletvekili Okan Konuralp de yaralandı.
Saldırı sonrası ara verilen oturum yeniden başladı, yeniden başlayan oturumu bu kez Bekir Bozdağ yerine Meclis Başkanı Numan Kurtuluş yönetti.
Yeniden başlayan oturumda Meclis grup başkanlarının uzlaşması ile Ahmet Şık ve Alpay Özalan'a kınama cezası verilmesi oylandı ve oy çokluğuyla kabul edildi.
Yaşanan gerilim nedeniyle altı kez ara verilen Meclis Genel Kurulu’nda Atalay için verilen genel görüşme talebi reddedildi.
Tunç'tan Atalay açıklaması: Vekilliği iade edilemez
(RT)