Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesine yönelik Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararı 30 Ocak günü TBMM Genel Kurulu'nda okundu.
Kararın okunmasıyla birlikte Atalay'ın vekilliği resmen düşürülmüş oldu.
Atalay'ın avukatları, daha önce iki kez “hak ihlali” üzerinden başvurduğu Anayasa Mahkemesi'ne bu kez "milletvekilliğinin düşürülmesi kararının iptali" için başvurmaya hazırlanıyor.
Anayasa'ya göre; milletvekilliği düşürülen kişinin, yedi gün içerisinde Anayasa Mahkemesi'ne başvurma hakkı bulunuyor. Anayasa Mahkemesi'nin ise başvuruyu 15 gün içinde karara bağlanması gerekiyor.
AYM yeniden hak ihlali kararı verirse bu Atalay'a milletvekili sıfatını yeniden kazandırıyor ancak bu Atalay’ın tahliye edileceği anlamına gelmiyor.
CHP, AYM'ye başvurdu | Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesinin iptalini istedi
"AKP hukuksuzluğun tarafı oldu"
Atalay’ın avukatlarından Akçay Taşçı, Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesinin ardından başlayan tartışmaları, yüksek mahkemeye yapacakları başvuruyu ve süreci bianet’e yorumladı.
Taşçı, Meclis’in Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararlarının yok sayılarak, Yargıtay kararının esas alınmasını eleştirdi ve iktidarın ‘taraf’ olduğunu vurguladı:
“İstanbul 13. Ağır Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayarak ‘hürriyeti tahdit suçu’ işlediler. Yargıtay 3. Ceza Dairesi bu suçu işlemekle kalmadı, gereğinin yapılması için bir de Meclis’e yazı gönderdi böyle bir yetkisi olmamasına rağmen bunu yaptı. Kararın okunması, okunmaması üzerine bir kulis dönemi geçti. Numan Kurtulmuş kararı beklettiğini kamuya açık bir şekilde de söyledi.
Kararın okunup okunmamasında iktidar cephesinde ‘biz bu kavganın tarafı değiliz’ diyorlar. Bekir Bozdağ da kararın okunduğu gün ‘biz bu kavganın tarafı değiliz’ dedi. Ortada bir hukuk kavgası, hukuken tartışılabilir bir durum yok. Hukuken tartışılabilir konuyu Anayasa Mahkemesi karara bağladı.
Can Atalay’ın hâlâ içeride olmasına neden olan suç, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin verdiği karardan sonra yaşandı. Peki, Meclis hangi kararı dikkate aldı! Dikkate aldığı karar Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin suç teşkil eden kararı dolayısıyla taraf olmadığını söyleyen AKP, taraf oldu, hukuksuzluktan taraf oldu.”
Kurtulmuş’tan Can Atalay yorumu: Muhatap derece mahkemesidir
"Meclis'te yapılan işlemin hiçbir hükmü yok"
Yargıtay kararının dikkate alınarak Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesinin hiçbir geçerliliğinin olmadığını belirten avukat Taşçı, Atalay’ın hakkında kesin hüküm olduğu öne sürülerek vekilliğinin düşürüldüğünü fakat ortada kesinleşmiş bir hüküm olmadığını söyledi:
“Can Atalay hakkında kesin bir hüküm yok çünkü Anayasa Mahkemesi ihlal kararı vererek Yargıtay’ın onama kararını ortadan kaldırdı ve yeniden yargılanmasına karar verdi fakat Meclis’te kesin hüküm üzerinden bir işlem yapıldı, dolayısıyla yapılan işlemin bir hükmü yok çünkü ortada kesin hüküm yok. Ayrıca Genel Kurul’da okunan metin Yargıtay’ın onama kararı da değil, yanlış metin okudular. Bütün bunları esas alarak kararın iptali için başvuracağız.”
"Can Atalay hakkında kesin hüküm yok"
Bazı hukukçuların, özellikle MHP’lilerin Atalay’ın AYM’ye başvuramayacağı yönündeki açıklamalarına da değinen Taşçı, “Kesin hüküm varsa, evet edemez ama kesin hüküm yok. Yargıtay’ın onama kararının Anayasa Mahkemesi tarafından kaldırıldığını görmezden geliyorlar. Bu durumda Anayasa 85/2 kapsamında bizim başvurmamızın önünde hiçbir engel yok, başvurabiliyoruz, başvuracağız” dedi.
Yargıtay kararı Meclis'te okundu: Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü
"Tahliye kararını sadece 13 Ağır Ceza verebilir"
Taşçı, Anayasa Mahkemesi’nin Meclis kararını iptal etmesi halinde Atalay’ın milletvekilliği sıfatını yeniden kazanacağını ancak tahliye edilemeyeceğini belirtti. Yapacakları başvurunun tahliyeye ilişkin olmadığını altını çizen Taşçı, tahliye kararını verebilecek tek yetkili mahkemenin ise 13. Ağır Ceza Mahkemesi olduğunu vurguladı:
“13. Ağır Ceza Mahkemesi tahliye kararı vermediği sürece Can Atalay tahliye olmayacak çünkü tahliye kararını verecek yetkili tek mahkeme 13. Ağır Ceza Mahkemesi veyahut Yargıtay yetkisini aşarak tahliye kararı verecek. Ancak doğru olan Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilmiş olan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu kararı vermesidir.”
AKP Grup Başkanvekili Usta: Can Atalay'ın milletvekilliği düşecek
"AYM, Meclis kararını onaylamayacaktır"
Son olarak, Anayasa Mahkemesi’nin bundan sonraki tutumuna değinen Taşçı, AYM’nin ‘ihlal kararlarının uygulanmamasının üzerine alınan Meclis kararını onaylamayacağını “düşündüğünü söyledi:
“İkinci ihlal kararında AYM, yüksek mahkemenin kararının uygulanmamasının da bir ihlal olduğuna dair kararı oybirliğiyle vermişti. Yeni bir üye atanmasının bu durumu değiştireceğini sanmıyorum. Yeni üyenin bu içtihatı değiştirmek isteyeceğini sanmıyorum çünkü ortadaki konu Anayasa Mahkemesi’nin kararının uygulanmaması, bu nedenle mahkemenin tavır değiştireceğini ummuyorum.”
(RT)