Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hakkında iki kez “hak ihlali” kararı vermesine rağmen tahliye edilmeyen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesine yönelik Yargıtay kararı bugün TBMM Genel Kurulu'nda okundu.
Kararın okunmasının ardından TİP, DEM Parti ve CHP milletvekilleri pankartlarla başkanlık kürsüsünü işgal etti.
Vekillerin protestosunun ardından birleşimi yöneten ve kararı okuyan TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, protestolar nedeniyle çalışmalara devam edilemeyeceği gerekçesiyle birleşimi kapattı.
“Yüksek mahkemenin kararına rağmen Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi ne anlama geliyor?” Atalay’ın avukatlarından Fikret İlkiz, kararın Meclis’te okunmasını bianet’e yorumladı.
"Demokrasiye aykırı ve Türkiye'de demokrasi yok"
İlkiz, “Geldiğimiz noktada Türkiye’de hukuk devleti kavramı ortadan kalkmıştır” dedi ve ekledi:
“Meclis’te kararın okunması Türkiye’de demokrasinin geldiği noktayı gösterir. Karar, Can Atalay ile ilgilidir ama genelde baktığımızda tüm yasama, yürütme ve yargıyı ilgilendiren bir durumdur. Bu nedenle geldiğimiz noktada hukuk devleti kavramı ortadan kalkmış demektir çünkü ortada uygulanmamış iki tane Anayasa kararı var. 'Yargıtay kararıyla milletvekilliği düşmüştür ' demek demokrasiye aykırıdır ve Türkiye’de demokrasi yoktur.”
İlkiz, bu kararın ardından Anayasa Mahkemesi’ne yeni bir başvuru yapmayı da düşündüklerini söyledi.
AYM'nin ikinci ihlal kararında ne olmuştu?
Anayasa Mahkemesi Genel Kurul üyeleri, 21 Aralık 2023'te yaptığı ikinci toplantıda, Atalay'ın, Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınan "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı" ve Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine” oyçokluğuyla, kararın 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine ve ihlalin giderilmesine ilişkin karara ise oybirliğiyle hükmetti.
AYM, 27 Aralık 2023'te açıkladığı gerekçeli kararda ise "mahkemelerin, Anayasa’nın hükümlerini göz ardı ettikleri ve açıkça aykırı davrandıklarını" belirtti.
Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının “tavsiye niteliğinde olmadığı” vurgulanan gerekçede, "Yargıtay'ın ‘Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması' ifadesi "Türk hukukunda bulunmayan bir karar" olarak değerlendirildi.
AYM'nin ihlal kararını gönderdiğini 13. Ağır Ceza Mahkemesi de saatler süren toplantının ardından "ihlalin kendisinden kaynaklanmadığını" ileri sürerek dosyayı ikinci kez Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise 3 Ocak günü açıkladığı kararında "Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını ve Anayasa'nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını" belirtti. Kararın uyulmamasına hükmetti.
Daire'nin bu kararının ardından yargıda kriz tartışmaları yeniden başladı.
Atalay'ın avukatları ise 4 Ocak'ta üçüncü kez Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
(RT)