Fotoğraf: Diren Gazeteci (arşiv) / Twitter
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ndeki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın müdafiliğini yapan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının da aralarında bulunduğu 8 avukatın yargılandığı davanın 10. duruşması dün görüldü.
Avukatlar, 12 Eylül - 28 Kasım 2007 tarihlerinde İmralı Adası'nda yaptıkları görüşmeler nedeniyle, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyordu.
“Örgütsel değil mesleki görüşme”
MA’nın haberine göre, duruşmaya, yargılanan avukatlardan Ali Maden, Baran Doğan, Cengiz Yürekli, İnan Akmeşe, Mahmut Taşçı, Mehmet Selim Okçuoğlu, Rezan Sarıca ile avukatları katıldı. Yargılanan avukatlardan Suat Eren ise İstanbul’da olmaması nedeniyle duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Uluslararası hukuk örgütleri ile birlikte Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi çok sayıda avukat da duruşmayı izledi.
Kimlik tespiti ile başlayan duruşma, esas hakkındaki mütalaaya karşı tüm yargılananların tanık dinletmesi ile başladı.
İlk olarak dinlenen tanık İrfan Arasan, “Avukatım. Meslektaşlarım olması nedeniyle birçok avukatı tanırım. Söz konusu dönemde il binasında bir arama yapıldı. Alınan materyaller, siyasi çalışmalar kapsamındaydı, çoğu buydu. Yani legal siyasi çalışmalardan kaynaklı alınan materyallerdi” dedi.
Diğer tanık Adem Çavuşçu da, “Sanıkların çoğu meslektaşım. Söz konusu telefon görüşmesinde müvekkilimin gözaltı süreci vardı. Dava sürecini de takip ettim. Mesleki olarak yaptığımız görüşmeydi. Örgütsel bir görüşme yok” diye konuştu.
“İmralı Adası’na savcılık izniyle gittik”
Ardından yargılananların savunmalarına geçildi. İlk olarak savunma yapan avukat Baran Doğan, tanık beyanlarına karşı savunma yaptı:
“Bu memlekette bir Kürt sorunu olduğunu biliyoruz. Ve bu sorunun çözülmesi için mücadele ediyoruz. İmralı Adası’na nasıl gittiğimiz merak ediliyor. Adaya savcılık izin veriyor ve oraya bir kalem dahi içeri alınmıyor. Örgütsel bir görüşme olduğu iddiasını reddediyorum. Neden avukatlık yaptığımı soruyorsunuz. Biz avukatlık güvenceleriyle görüşmelere gittik. Mesleki faaliyetlerimden dolayı gittim. Benim örgütten, örgütün benden haber yok.”
“Hukuk uygulansa beraat ederim”
SEGBİS ile savunma yapan avukat Suat Eren, savcının mütalaasını kabul etmediğinin altını çizdi:
“Telefon dinlemelerinin hepsini noktasına kadar kabul ediyorum. Bu dinlemelerde yapılan konuşmaların hepsi normal görüşmelerdi. Şüpheli bir görüşme yok. İkinci görüşme Van Baro Başkanıyla yaptığım görüşmemdi. O dönem Suriyeli bir gazeteci ölmüştü. Depremden ve gazetecinin öldürülmesiyle ilgili yaptığım bir görüşmeydi. Yine bir diğer görüşme de 2011 yılında şu an avukatlığımı yapan Raziye Öztürk ile yaptığım bir görüşmeydi. Hukuk uygulansa zaten beraat ederim. Beraatımı talep ediyorum.”
“Kurye suçlaması temelsiz ve asılsız”
Avukat Mahmut Taşçı da, “Kuryelik iddiasında, İmralı Adası’na avukatların nasıl gittikleri, konuşmaların nasıl kayıt edildiğini, kalemlerimizin kullanılmasına müsaade edilmediğine dair her şeyi biliniyor. Böylesi bir yerde kuryelik olduğu yönündeki iddialar nasıl olur? Kurye ne taşımış, o da bilinmiyor. Kurye suçlaması temelsiz ve asılsızdır. İllegal iletişim, kuryelik gibi suçlamalar daha önce yargılanan arkadaşlarımızın iddianamesinde kopyalanan iddialardır” dedi.
“Müvekkili Sayın Öcalan olan ve onun hukuki durumuyla ilgilenen avukatlar bu davayla korkutulmak mı isteniyor?” diye soran Taşçı, “Biz uzun yıllardır İmralı’dan haber alamıyoruz. Acaba bu davanın gerekçesi müvekkilimize uygulanan ve ondan haber almaya çalışan avukatlara karşı hazırlanan bir dava mıdır?” diye sordu.
“Politik davalara baktık, doğrudur”
Daha sonra savunma yapan avukat İnan Akmeşe de “Evet biz Ada’ya gittik ve hukuki yardımlarda bulunduk. Hakkımızda birçok dava açıldı bununla ilgili ama hepsinden beraat kararı aldık. Sonuç olarak sanık arkadaşlar da belirtti. Politik davalara baktık, doğrudur. Ama mesleki sınırlarımızı aşmış olsaydık karşınızda bugün içi boş davalarla görmezdiniz” dedi.
Avukat Rezan Sarıca “Bu dava başından beri haksız bir dava. Davanın gerekçesini sadece irtibat ve iktisat durumundan kaynaklı olduğunu düşünüyorum” derken, Avukat Cengiz Yürekli de, zaten iddia makamının beraatini talep ettiğini hatırlattı.
“Mesleki faaliyetlerinden yargılanıyorlar”
Yargılananların savunmaları ardından avukatlarının savunmalarına geçildi.
Mahmut Taşçı’nın avukatı Ercan Kanar, 8 avukatın mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılandığını, dosyada yer alan gizli tanık ifadelerinin bilimsel gerçeklikle örtüşmediğini ve gerçeklikten uzak olduğunu söyledi.
Cengiz Yürekli, Rezan Sarıca ve Suat Eren’in avukatı Raziye Öztürk, “Müvekkiller hakkında hukuka aykırı deliller ve buna dayalı yorumlamalar dışında iddianamede atılı suçlamaya ilişkin tek bir delil gösterilmemiştir” diye konuştu. Diğer sanık avukatları da beraat talep etti.
Aranın ardından mahkeme başkanı, yargılanan 8 kişinin beraatine karar verdiklerini açıkladı. (AS)