Böyle zamanlarda ilk gidilen yer; başvurulan kaynak; ilk alınacak hediye; görüntülü sesli ya da sözlü duyguların ifade edileceği kitaplar, cd'lerdir. Zaten tüketim ekonomisi son hızla çalışmaya başladığından her kitapçı vitrininde de kırmızı kurdeleli, akide şekeri paketli kitaplara ve bilumum "aşki" malzemesi bulmanız olası.
Brogger: Aşktan Bizi Koru
Biz de size Danimarkalı gazeteci Suzanne Brogger'in "Bizi Aşktan Koru" kitabını ilk olarak salık veriyoruz. Gerçi eski bir kitap. Yeni baskısı yoktur ama, kapitalizmin "Aşk"ı böylesine pazarlamasına ve tüketim ekonomisine ivme kazandırmasına karşı çıkmak adına, bu kitabı önermek isterim.
Sözün ve yazının tam bu paragrafında "Aşk'tan Ayırmasın/ Ayrılmayın" dileğiyle, nacizane bir demet aşk kitabı önerisinde bulunmak isterim.
"Aşk" söyleminin olmazsa olmazı kuşkusuz Atilla İlhan'ın şiirleridir. Sevgilinize bir Atilla İlhan şiir kitabı alın ve "Ben Sana Mecburum" demekten kaçınmayın. Nasıl olsa demekle yitireceğiniz bir şey yok. Her sevgiliye söylenebilecek "Seni Seviyorum" yalanından sonra, en sık yinelenen bir cümledir; ama en güzel aşk şiiridir.
Atilla İlhan: Kimi Sevsem Sensin
Sonrasında yine Attila İlhan "Ayrılık Sevdaya Dahil", "Yasak Sevişmek", "Elde Var Hüzün", "Kimi Sevsem Sensin" ve "Sisler Bulvarı" kitapları. Üstat artık aramızda değil ama, sevgililer her yerde.
"ne vakit bir yaşamak düşünsem; ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden; ne vakit bir yaşamak düşünsem sus deyip adınla başlıyorum; içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin ; hayır başka türlü olmayacak; ben sana mecburum bilemezsin.
Metis'ten çıkan Marguerite Duras "La Maladie de la Mort-Ölüm Hastalığı"nın çevirisi Nilüfer Güngörmüş ve Haldun Bayrı'ya ait.
"Ölüm Hastalığı", 1982 tarihli bir Duras metni: "Sevdiğini öldürecek gibi olma duygusunu, onu kendinize, yalnız kendinize saklama, bütün yasalara rağmen, bütün ahlaki baskılara rağmen onu alma, kaçırma isteğini duydunuz mu? Hiç bu isteği duydunuz mu? der. Hiçbir zaman, dersiniz."
Size kitaptan bir okuma parçası:
"Hiçbir zaman dönmeyecekti.
"Gittiği gece, bir barda, hikayeyi anlatırsınız. Önce anlatması olanaklıymış gibi anlatırsınız, sonra vazgeçersiniz. Sonra böyle bir şeyin olması olanaksızmış gibi ya da bunu sizin uydurmuş olmanız olanaklıymış gibi gülerek anlatırsınız.
"Ertesi gün, aniden, odadaki yokluğunu fark edecektiniz belki de. Ertesi gün, onu yeniden orada, tuhaf yalnızlığınızda, onun sizin gözünüzdeki bilinmezliğinde görme isteğini hissedecektiniz belki de.
.........
"Yalnızca kendinizeydi ağlamanız, sizi ayıran farklılığı aşarak ona kavuşmanın harikulade olanaksızlığına değil. Bütün hikayeden onun uykuda söylediği bazı sözcükler kalmıştır yalnızca, neye yakalandığınızı söyleyen o sözcükler: Ölüm hastalığı. Çabucak vazgeçersiniz, artık onu aramazsınız, ne şehirde, ne gecede, ne de gündüzde. Böylece yine de bu aşkı sizin için olabilecek tek şekliyle yaşayabildiniz, başınıza gelmeden kaybederek."
Bourdieu: Karşı Ateşler
"Karşı Ateşler" kitabı Pierre Bourdieu yazdığı Yapı Kredi Yayınlarından çıkan bir kitap.
Karşı Ateşler, Piere Bourdieu'nun (1930 - 2002), "küreselleşme" adı altında sanatın, kültürün, medyanın, yaşamın işgal edildiği bir dünyada direnme yolları üzerine yazı, söyleşi ve bildirilerinden oluşuyor.
Bourdieu, bu kitabında direnmenin geleneksel söyleminden fazla uzaklaşmadan, fakat her zamanki kendine özgü düşünme pratiğiyle dünyanın yeni ekonomik düzeninin işleyişinin eleştirisini yaparak, artık insanlık için "ateşi çalma"yı bırakıp ateşe ateşle karşılık veriyor.
Bu finans olgusu haline gelmiş, para ve güce dayalı bu dünyada, potansiyel sermaye aracı olarak görülmeden yaşayabilmek için...
Beauvoir: Algren'e Aşk Mektupları
Simone De Beauvoir'in Amerikalı yazar sevgilisi Nelson Algren'e yazdığı mektuplardan derlenen "Aşk Mektupları"nı öneririm.
Adı yazmak ve direnişi öğretmekle bütünleşmiş entelektüel feminist bir yazar Simone de Beavoir. Varoluşculuk akımının öncüsü yazar Jean-Paul Sartre ile olan ilişkisi nedeniyle ismi her zaman onunla anılmasına karşın bir Amerika seyahatinde Nelson Algren le tanıştı ve aşık oldu. Hem Amerika'yı keşif hem yakıcı bir tutku anlamını taşıyan bu aşk, 1947 yılından 1964 e kadar mektuplar aracılığıyla sürdü.
Konuk Kız, Mandarinler ve Bir Genç Kızın Anıları'nın yazarı feminist Simone de Beauvoir, hakkında hiçbir şey bilmediği, ama delice arzuladığı Nelson ın özel hayatına girmesine gözleri kapalı izin verdi. Ölünceye kadar da sevgisine sadık kaldı. Aşkın körlüğüne tutulmasına rağmen asla dönemin olaylarına sağır kalmayan Simone de Beauvoir, yazmaktan ve direnişi öğretmekten asla vazgeçmedi. Bu uğurda sevdiği adamla birlikte yaşama şansını tepen Simone, hem dönemin olayları; hem de Artur Koestler, Albert Camus, Jean Paul Sartre ve savaş sonrası Fransız siyasi ve entelektüel çevresi "Aşk Mektupları"nda yazdı.
Barthes: Bir Aşk Söyleminden Parçalar
Roland Barthes'in "Fragments d'un Discours Amoureux-Bir Aşk Söyleminden Parçalar" kitabının çevirisi Tahsin Yücel'e ait. Deneme türündeki titapda Barthes, aşk dilini sorguluyor. Yazar şöyle diyor:
"Aşık olduğumuzda kullandığımız dil, her zaman konuştuğumuz dilden çok farklıdır; çünkü yalnızca kendimize ve hayalimizdeki sevgiliye yönelmiştir. İşte tam da bu nedenle yalnızlığın dilidir aslında aşkın dili... Günümüzde bu yalnızlığa bir de aşkın toplumun kıyısına itilmesinden gelen yalnızlık ekleniyor: Hâlâ birçok insan âşık oluyor, aşk söylemi hâlâ sürüyor, oysa toplum cinselliği hevesle konuşurken, aşk söylemine alayla bakıyor."
Roland Barthes'ın edebiyatın başlıca aşk metinleri üstünden yazdığı bu arzu anatomisi kitabında, aşık olan herkesin iyi bildiği o bekleyişler, randevular, mektuplar, aşık olmak için aşık olmalar, "ölesiye seviyorum"lar, tartışmalar, intihar tehditleri, terk edip tekrar bir araya gelişler var.
Yazarın, aşk söylemini kavramlarla, çağrışımlarla yeniden oluşturduğu bu parçalar "aşk"ın, kelimenin belki de şimdi dünyamızdan yavaş yavaş çekilen o eski anlamıyla, nasıl bir "tutku" olduğunu gösteriyor.
"Seni-seviyorum'a verilen değişik kibar yanıtlar olabilir: 'ben sevmiyorum', 'inanmıyorum', 'ne diye söylemeli?', vb. Ama gerçek yadsıma, 'yanıt yok'tur; yalnızca isteyici olarak değil, konuşan özne olarak (konuşan özne olarak hiç değilse kalıplara egemen olabilirim) da yadsınırsam, daha kesin biçimde hiçlenmiş olurum; yoksanan isteğim değil, varlığımın son kıvrımı olan dilimdir; istemeye gelince, bekleyebilirim, yineleyebilirim, yeniden sunabilirim; ama, sorma gücünden yoksun kalınca, ölü gibiyimdir, bir daha dirilmemesiye."
Cibran: Her zaman ve daima Cibran
Ve benim favori yazarım Halil Cibran. Büyük bir şair, filozof ve sanatçı olan Cibran, peygamberler yatağı olarak da bilinen Lübnan'da doğdu.Daha çok "Ermiş" kitabıyla tanındı. Cibran,"Aşk Mektupları" kitabında şöyle diyor:
"Sana karşı taşmalarım - ne demek bu? Bütün bunlarla ne demek istediğimi gerçekten bilmiyorum. Ama senin sevdiğim olduğunu ve sevgiye saygı duyduğumu biliyorum. Şunu tamamen bilerek söylüyorum ki, aşk en azından büyüktür. Aşkın eşlik ettiği yoksulluk ve sıkıntılar sevgisiz zenginlikten çok daha iyidir. Bu düşünceleri sana itiraf etmeye nasıl cesaret edebiliyorum? Böyle yaparak onları yitiriyorum... yine de bunu yapmaya cesaret ediyorum."
Kernberg: Aşk İlişkileri
Otto F. Kernberg'in "Aşk İlişkileri / Normallik ve Patoloji" kitabı ise saplantılı bir aşka asılı kalmış; hastalıklı bir ruha sahip sevgiliyi ayıltmak için tercih edilebilir.
Aşık olma kapasitesini ve yaşanan aşk ilişkilerindeki normallik ve patolojiyi inceleyen Kernberg, uzun meslek hayatında karşılaştığı vakaları titiz bir analizden geçirmiş ve vardığı sonuçları bu kitapta toplamış.
Kernberg şöyle diyor "Aşık olunan ötekinin önce bedeni, sonra bütün kişiliği daha sonra da etik, estetik ve kültürel değerler sistemi idealleştirilir. Ötekiyle her düzeyde özdeşlik arayışıdır aşk."
Bu kitap, Aşk İlişkileri aşkı bulma, ondan korunma ve kaçmaya yardımcı olmayacak bir kitap. 'Körlük anı' geçip ayaklar yere değdikten sonra neler olduğunu anlamaya çalışanlara önerilebilir.
Sonra yenilerden bir demek "En Güzel Aşk Hikayeleri" ve "En Güzel Aşk Masalları" derlemesi sevgilinize vereceğiniz hediye. Aşk Masalları; Serkan Özburun'un derlediği bir kitap. "Aşk Öyküleri" ise Semih Gümüş'ün bir derlemesi. Eğer "Aşk bir masal"dır diyorsanız... İşte size seslenecek iki kitap.
Son olarak; Kitap okumaktan kimseye zarar gelmez. Ama siz siz olun yine de "Aşk"a dikkat edin. Neyin kısaltması olduğunu merak ederseniz boyunuzun ölçüsünü almanız içten bile değildir. (EZÖ/AD)