karar alarak Meclis Kulis salonlarına gazetecilerin girmesini yasakladı. Bunun üzerine parlamento muhabirleri de "Meclis haberi yapmama" kararı aldılar.
Konuyla ilgili olarak 15 yıldır parlamentoda görev yapan deneyimli gazeteci Fahrettin Fidan'la konuştuk:
-Parlamento muhabirlerine uygulanan "Kulis Yasağı" nereden çıktı?
- Milletvekillerine göre, genelde gazeteciler özelde de parlamento muhabirleri yaptıkları bazı haberlerle milletvekillerine hakaret etmişler ve kamuoyu önünde küçük düşürmüşler... Bu tür haberler de özel sohbetlerde verdikleri örnekler şöyle sıralanabilir: "Başkanlık Divanı ve Komisyon Başkanları makam araçlarını özel işlerinde kullanıyor" haberleri... Milletvekillerinin sağlık harcamalarının yüksek faturaları... Makam araçlarının kilometre saatleri üzerine yapılan haberler... Meclis lokantasındaki fiyatlar. vb. gibi...
Ancak milletvekilleri bu haberler için "yalandır" ya da "yanlıştır" diyemiyorlar. Çünkü ortada kayıtlara geçmiş belgeler var.
-O zaman bu yasağın altında ne var?
-Milletvekilleri bu tür haberlerden rahatsızlar... Vatandaş kemer üstüne kemer sıkarken, işi ve evi arasında 50 km bile olmayan bir Meclis Başkan Vekili'nin ayda 8-10 bin kilometre yol yaparsa... Bir başka milletvekili milyarlık sağlık faturasını TBMM'ye getirip parasını ödetirse, gazeteci de haliyle bunu haber yapacaktır. Benim görebildiğim kadar milletvekilleri gönüllerine göre yaşamak istiyorlar. Ama sadece halkın bundan haberi olmasına itiraz ediyorlar!
-Bu bilgilere ancak kulislerde mi duruyor?
-Hiç ilgisi yok. 5 bin kişinin çalıştığı bir yerde gizli saklı bir şey kalabilir mi? Ya personel ya da rakibini güç duruma düşürmek isteyen partili bir arkadaşı bu haberleri basına ulaştırırlar. Bunlardan kurtulmak için milletvekilinin yapacağı tek şey vardır.
-Nedir o?
-Sahiden milletin vekili gibi davranmak ve yaşamak.
-Böyle bir ihtimal var mı?
- Bu iş için basit ve zor olmak üzere iki yol vardır. Milletvekilleri milletin vekili gibi olmaya katlanamadıkları için zor yolu seçip basına savaş açtılar.
- Geçmiştte de kulisi basına kapatma girişimleri oldu mu?
- Bu tür girişimler 1970'li yılların sonuna doğru oldu. Meclis Başkanı CHP'li Kemal Güven, 1990'larda DYP'li Hüsamettin Cindoruk ve ANAP'lı Yıldırım Akbulut'un görev dönemlerinde gündeme geldi. Girişim aşamasında kaldı, gerçekleşmedi. Tek istisnası vardır.
- Hangisi?
- 12 Eylül Cuntası döneminde Kurucu Meclis olarak görev yapan Temsilciler Meclisi zamanında kulisler gazetecilere kapatıldı. Yetinmediler yemeğe gidiş - gelişler bile binayı dıştan dolaştırdılar. Hem de toplu olarak.
- Uygun adım mı?
- Bir tek o kalmıştı ki, 1983 Genel Seçimleri yapıldı.
- Gazeteci kökenli parlamenterlerin bu olaydaki tavırları nasıl?
- Başkanlık Divanı üyesi DSP'li Hakan Tartan eski bir gazeteci... Kulisleri basına kapatan karara "evet" oyu verdi. DSP'li gazeteci milletvekilleri Erol Al, Süleyman Yağız ve Mehmet Masum Türker, yasağı savunuyorlar. Aynı partiden Uluç Gürkan karşı çıkıyor. Mesleği sorulduğunda "gazeteci" diyen Başbakan Bülent Ecevit, kararı desteklemek birlikte iki tarafı memnun edecek bir yol bulunmasından söz ediyor.
- Bu yasak kalıcı olur mu?
- Bu olayda belirleyici olan gazeteciler tavrı olacaktır. Şu anda Meclis haberi yapılmıyor. Gazeteciler boykot uyguluyor. Ama bir süre sonra gazete ve televizyon üst yönetimleri bazı "özel nedenlerle" gazetecilerin direnişlerini sona erdirmek için baskı yapmazlarla direniş sürer ve yasak kalkar.
- Yoksa?
- Yasak sürer... O zaman da mevcut sansürlerin üzerine bir de milletvekili sansürü gelir. Parlamento muhabirleri yazdıkları haberlerle ilgili milletvekillerinden onay alma durumuna düşerler. (NA)