RSF Genel Sekreteri Robert Ménard, "Bazı gazeteciler mermilerin hedefi olmaktan kıl payı kurtuldu, bazıları gözaltına alınarak saatlerce sorgulandı, bazılarına ise ittifak askerlerince kötü davranıldı, dövüldü ve onur kırıcı davranışlara tabi tutuldu" dedi.
Irak Enformasyon Bakanlığı binasının bombaların hedefi olmasına da tepki gösteren Ménard, "Herkes bilir ki, bu binada bir çok uluslar arası medya kuruluşuna ait bürolar bulunuyor" diye konuştu.
"En kötü 48 saatimiz"
Dan Scemama ve Boaz Bismuth isimli İsrailli ve Portekizli Luis Castro ve Victor Silva'dan oluşan bir gazeteci grubu Amerikan askeri polisini, "hayatlarının en kötü 48 saatini yaşatmakla" suçladılar.
Her hangi bir askeri birliğe iliştirilmeyen gazeteciler, 25 Mart gecesi gözaltına alındılar. Gazeteciler, Kerbela ve Necef arasında bir bölgede Amerikan birliklerine yakın bir yerde uyuyorlardı.
Basın kimliklerini göstermelerine rağmen gazeteciler tehdit edilerek, kötü muamele gördüler ve 36 saat boyunca bir cipin içinde tutuldular. Dünya ile iletişim kurmalarına yasak getirilen gazeteciler, yakınları ve çalıştıkları kurumlara haber veremediler.
"İliştirilmeyi kabul etmedik diye..."
İsrail "Channel One" televizyonu muhabiri Dan Scremama, "Amerikalı askerler, bizi terörist ve casus olmakla suçladılar ve bize öyle imişiz gibi davrandılar.
İstiyorlar ki, Irak'ta görev yapan her gazetecinin yanında, iş yapmasına izin vermesi ve her çektiği görüntüyü denetlemesi için bir subay bulunsun. Böyle davranmalarının sebebi de bu şüphesiz budur" dedi.
Gazeteciler yarıca, Amerikalıların basının Irak'ta özgürce yolculuk etmemesi için ellerinden geleni yaptıklarına dikkat çektiler.
Kuveyt'te çalışan bir çok gazeteci, Kuveyt'ten Irak'a geçmeye çalışan bir çok iliştirilmemiş meslektaşlarının ABD ve İngiliz askerlerince saatlerce gözaltında tutulduğu, tehdit edildiği ve sınırdan geçişine izin verilmediğine tanıklık etti.
Basına gözaltı ve sorgu
Ayrıca, Irak Enformasyon Bakanlığı binası 29 ve 30 Mart geceleri üst üste bombalandı. Saldırı sonucu yabancı medya kuruluşlarına ait malzemeler zarar gördü. Binanın terasında bulunan yabancı medya temsilcilerinin kaldıkları "çadır köyü" ilk saldırının hedefi oldu. Gazetecilerin bir saat önce buradan ayrılmaları, çok sayıda can kaybına yol açabilecek bir saldırıdan kurtulmalarını sağladı.
Basra'da kaybolan "El Cezire" kameramanı Akil Abdel Reda, 29 Mart'ta Amerikan güçlerince 12 saat süreyle sorgulandı. Savaş başlamadan önce Bağdat'taki ekibin Pentagon'a bildirildiğine dikkat çeken bir "El Cezire" sözcüsü, gazeteciye"göreceli olarak iyi davranıldı".
Kameran ve ekibi, Basra'da Irak hükümetinin yaptığı gıda yardımını izlerken 28 Mart'ta İngiliz tanklarının açtıkları ateşten kurtulmuştu.
Gazeteci cepheden kovuldu
Boston'da yayımlanan "Christian Science Monitor" ve Londra'da çıkan "Daily Telegraph" gazetesi muhabiri Phil Smucher, 26 Mart günü "CNN" televizyonuna verdiği bir mülakatta, izlediği askeri birliğin yeri hakkında ayrıntılı bilgi verdiği gerekçesiyle Irak'tan kovuldu. Gazeteci, 27 Mart'ta Kuveyt'e gönderildi.
RSF, gazeteci Terry Lloyd'un üzerinde "TV" yazılı sivil araçlarla Basra yakınlarındaki İman Anas'ta ilerlerken ABD ve İngiliz askerlerinin açtıkları ateşle öldüğüne dikkat çekti. RSF, "ITN" ekibinden Frederic Nerac ve Hüseyin Osman'ın halen kayıp olduğunu, Daniel Demoustier'in ise yaralı olduğunu hatırlattı.
Ménard: Basına kötü davranılıyor
RSF Genel Sekreteri Robert Ménard, "Bazı gazeteciler mermilerin hedefi olmaktan kıl payı kurtuldu, bazıları gözaltına alınarak saatlerce sorgulandı, bazılarına ise ittifak askerlerince kötü davranıldı, dövüldü ve onur kırıcı davranışlara tabi tutuldu" dedi.
Irak Enformasyon Bakanlığı binasının bombaların hedefi olmasına da tepki gösteren Ménard, "Herkes bilir ki, bu binada bir çok uluslar arası medya kuruluşuna ait bürolar bulunuyor" diyerek, tepkisini şöyle sürdürdü:
"Asker basına tahammülsüz"
* Bunlar, alanda çalışan ancak iliştirilmeyen gazetecilere ABD ve İngiliz askerlerinin ne denli keyfi davranabildikleri göstermesi açısından kaygı verici işaretlerdir.
* Gelişmeler, askerlerin basının çalışmasına tahammül etmediklerini gösteriyor.
* Bu durum, ordu içerisinde yürütülen bir soruşturma araştırılmalı, sonuçları ise kamuoyuna açıklanmalıdır. (BB/NK)