Genelkurmay Askeri Mahkemesi, ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' ile ilgili suçlama nedeniyle daha önce İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığı gerekçesiyle Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek hakkında Askeri Mahkemede açılan davayı reddetti.
Mahkeme Başkanı Hakim Albay Ali Rıza Bildik, dünkü (20 Temmuz) duruşmada, Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde açılan davanın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 223/7. maddesi uyarınca oy birliğiyle reddedildiğini açıkladı.
Mahkeme, ara sonrası, aynı suçtan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde daha önce açılmış bir dava olduğu ve bir kişinin aynı eylemden dolayı iki ayrı mahkemede yargılanamayacağı gerekçesiyle reddetti.
Dosya uyuşmazlık mahkemesine gitmiyor
NTV'ye göre Bildik, sanık avukatlarının adli ve askeri yargıda açılan iki ayrı davanın birleştirilmesi ve görev yönünden de uyuşmazlığın giderilmesi için dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesi yönündeki talepleri de geri çevirdi.
Mahkeme, 29 Nisan'dan beri tutuklu bulunan Çiçek'in tahliye talebini de reddetti. İlk duruşma öncesi Çiçek, gazetecilerle "ev sahibiyiz" diyerek tokalaşmış ve davanın askeri mahkemede görülmesini talep etmişti.
Çiçeğin avukatı Celal Ülgen, iki iddianamede eylemin tek olduğunu, ''fiil, oluş ve işin irtica ile mücadele eylem planı gibi sahte bir planın hazırlanışı'' olduğunu kaydetmiş ve dosyasını Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesini talep etmişti.
Geçen hafta da Askeri savcı, "terfi edemeyince bir komplo kurarak planı dışarı sızdırmak" ile suçladığı Çiçek'in ordudan ihracını istedi.
İki kez cezaevine gönderildi, 62 saat kalıp çıktı
Taraf gazetesinin 12 Haziran 2009'da ilk kez gündeme getirdiği "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesiyle ilgili Askeri Savcılığı,"Belge değil fotokopi; Genelkurmay'da hazırlanmadı" demiş, ardından da Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ "kağıt parçası" demişti.
Belgenin fotokopi olduğu, imzanın Çiçek'e ait olup olmadığının belirlenemeyeceği tartışmaları sürerken, aralarında bulunduğu dokuz muvazzaf subay, 30 Haziran'da savcıya ifade verdikten sonra "silahlı terör örgütü üyeliği"nden tutuklanmıştı.
Bu kişilerden Çiçek'in tutukluluğu 18 saat sürmüştü. Ancak bir ihbar mektubuyla "orijinali" olduğu savunulan bir belge savcılara gönderilince belge üzerinde Ali Tıp incelemesi yapıldı. İmzanın Çiçek'in el ürünü olduğu yönünde bir tespite varılması üzerine Çiçek, ikinci kez tutuklanmış oldu. Ancak bu tutukluluğu da iki günü aşmadı.
Şimdiye kadar belgenin Çiçek'in el ürünü olduğuna dair iki Adli Tıp bir de jandarma kriminal raporu bulunuyor. Çiçek ise, belgeyi kamuoyuna duyuran Taraf muhabiri Mehmet Baransu ve gazete yetkilileri hakkında, "belgede sahtecilik, sahte belgeyi yayımlama ve gizlilik kararını ihlal" iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. (EÖ)