24 Mart 1976'da bu ülkede yapılan ve "proceso" adıyla anılacak olan bu darbe, Latin Amerika kıtasının daha önce yaşamadığı kötü koşullarda 1983'e kadar sürdü.
Korkunç baskı döneminde 30 ile 40 bin arasında insanın bu dönemde can verdiğini hatırlatan RSF, o dönemki rejimin "yıkıcı" ilan ettikten sonra "kayıp" olarak duyurduğu aralarında siyasi kişiliklerin, sendikacılar, dernek temsilcilerinin de bulunduğu bu kişileri bir açıklama ile andı.
RSF: Cunta 98 gazetecinin canını aldı
Arjantinli gazetecilerin de 1973-1980 yılları arasında 98 meslektaşını yitirdiğini duyuran RSF, darbecileri yargılayan ender ülkelerden Arjantin'de başlıca işkencecilerin yargılanmasını sağladıysa da, birçoğunun demokratik ülkelerdeki hükümetlerce anlayış adına çıkarılan yasalarla cezadan kurtulduğunu açıkladı.
Bu yasaların son olarak yürürlükten kaldırıldığını bildiren RSF, yine de, adaletin yerini bulmasının yakın olmadığını, adaletin tam olarak yerine geldiğinin ise muhtemelen hiçbir zaman görülemeyeceğini duyurdu.
RSF'den yapılan açıklamada, "Arjantin toplumu, 'kayıpları'nın unutulmaması için desteğimize güvenebilir" denildi.
Baskılı yılların askerlerin yönetimi ele geçirmesiyle başlamadığı ve Juan Domingo Peron'un Cumhurbaşkanı olduğu 1973'e dayandığını açıklayan RSF, Peron'un sağ kolu, "Sosyal Huzur" Bakanı ve Arjantin Anti-Komünist İttifak (AAA) kurucusu José López Rega'nın korumasında, çoğunu solcu muhaliflerin oluşturduğu ve "yıkıcı" olarak görülenlere karşı bir insan avı başlatıldığı hatırlattı.
Arjantinli yargıç: Yazar Walsh'ın katili eve dönebilir
1973'ten 1976 darbesine kadar sekiz gazeteci öldürüldü. Bunlardan biri de, parlamenter, La Opinión et Notícias gazetesi yazarı Uruguaylı Zelmar Michelini idi. Arjantin Cumhurbaşkanlığı makamının bulunduğu Casa Rosada, ard arda üç askeri cunta gördü. 1982'de Malouines (Falkland) Adaları'nda Britanya'ya karşı kaybedilen savaş, cunta rejiminin son bulması ve bir yıl sonra da demokrasiye geçişinde bir etken oldu.
Cunta ile birlikte basın kendini gizleyerek yaşarken iktidardaki askerler, Saint-Exupéry'nin Küçük Prens kitabı, Beatles'leri, modern matematiği, eski Yunan felsefesini yasakladılar. Bu yasak tango dansına dahi uygulanmaya çalışıldı.
Kaybolan muhalifler ise, işkencelerden geçirildikten sonra uçaklardan aşağı bırakıldılar. Katledilen yazarlar içerisinde Gabriel García Márquez ve Jorge Massetti ile birlikte Prensa Latina Ajansı'nı kuran ve 25 Mart 1977'de kaybedilen yazar Rodolfo Jorge Walsh da var.
7 Mart 2006'da ise, Arjantinli yargıç Sergio Torres, 1998'de İspanyol yargıç Baltasar Garzon'un "soykırım", "terör" ve "işkence" iddiasıyla resmen suçladığı ve Walsh'ın katillerinden olduğu ileri sürülen Federal polis şefi Juan Carlos Fotea'nın Artjantin'e giriş izni verilmesini talep etti. Bu talebe henüz bir yanıt verilmiş değil.
Arjantin'in cunta ile hesabı bitmedi
Bunun dışında on kişi hakkında, gazeteci cinayetlerine katılmaktan açılan davalar aradan geçen onca zamana karşın sürüyor.
Cumhurbaşkanı Raúl Alfonsin (1983-1989) döneminde cuntacı askerlerin aklanması amacıyla 1986 ve 87 yıllarında çıkarılan yasalar 2003'te Kongre'de, 2005'te de Yüksek Mahkemece iptal edildi.
Néstor Kirchner Hükümeti ise, Carlos Menem'in görev süresinde (1989-1999) çıkarılan Af Yasaları'nı yürürlükten kaldırmak istiyor. RSF'ye göre, dosyaların yeniden açılmasıyla 50 kadarı hala görev olan 400 kadar askerin durumu yeniden gündeme gelecek. (EÖ)
Cunta döneminde kaybedilen ve/veya öldürülen gazetecilerin tam listesi için tıklayınız.