Hakkari Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca'da PKK'yle çatışmada 12 askerin ölmesi, 16 askerin yaralanmasının ardından Bursa İnegöl Kız Meslek Lisesi'ndeki 750 öğrenci adına 50 kız öğrenci askere gitmek için dilekçe vermişti. Kız öğrencilerin isteklerine Milli Savunma Bakanlığı Askeralma Dairesi Başkanlığı'ndan cevap geldi.
Bakanlık, "Sadece erkekler zorunlu askerlik uygulamasına tabi tutulduğu" gerekçesiyle kız öğrencilerin isteklerini geri çevirdi, öğrencilere konuya gösterdikleri "duyarlılıktan" ötürü teşekkür etti.
Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS) "Devletler çocukların askere alınmasından kaçınır" diyor; ama Bakanlık'ın yanıtında "Silahlı mücadelede yer alma isteğiniz büyük bir taktir, heyecan ve memnuniyetle karşılandı" yazılı.
Öğrenciler ne yazmıştı?
Okul, İnternet sitesinde kız öğrencilerin 23 Ekim'de verdikleri dilekçe "Okulumuz Öğrencilerinden Anlamlı Tepki" başlığıyla duyurmuştu. Yazıda şu ifadelere de yer verilmişti:
"Ağabeylerimizin haberlerini izlemek yerine, artık onlarla beraber milletin sırtındaki bu yükü tutup atacağız. Hem öyle uzaklara atacağız ki, yaşadıkları toprakların kıymetini bilmeyenler, bir daha bu toprakları sadece hayallerinde canlandıracaklar. Biz şehit bacısı değil, şehit olmak istiyoruz."
Milli Savunma Bakanlığı Askeralma Dairesi Başkanlığı'ysa cevabında şunları aktardı:
"Bir Türk Kadını olarak;Türk Silahlı Kuvvetlerinin teröristlere karşı verdiği silahlı mücadelede yer alma isteğiniz büyük bir taktir, heyecan ve memnuniyetle karşılandı."
Çocuk hakları sözleşmesi ne diyor?
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Tarafından 20 Kasım 1989'de benimsenen ÇHS, 2 Eylül 1990'da da yürürlülüğe girdi. İkisi hariç BM üyesi 191 ülke tarafından (Türkiye de dahil olmak üzere) onaylandı.
ÇHS, üzerinde uluslararası planda mutabakata varılmış, üzerinde pazarlık yapılması mümkün olmayan standartlar ve yükümlülükleri içeriyor.
Sözleşmenin Türkiye'nin de onayladığı 38. maddesi şöyle diyor:
"Taraf Devletler, özellikle 15 yaşına gelmemiş çocukları askere almaktan kaçınırlar. Taraf Devletler, 15 ila 18 yaş arasındaki çocukların silah altına alınmaları gereken durumlarda, önceliği yaşça büyük olanlara vermek için çaba gösterirler."
Yürürlükteki 1982 Anayasası'nın uluslararası sözleşmelerle ilgili bölümüyse şöyle:
"Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır." (GG)