İnsan Hakları Derneği (İHD), kesintisiz zorunlu eğitimi kademelendirerek kesintili hale getiren 4+4+4 kanun teklifiyle ilgili yaptığı açıklamada, "militarist ve asimilasyoncu sistemin özünü değiştirmeyen teklif geri çekilmeli" dedi.
İHD, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) zorunlu din derslerinin kaldırılması ile ilgili kararının neden uygulanmadığını sordu.
Açıklamada ayrıca, anadilde eğitim hakkının tanınmaması eleştirilerek, sistemin "Andımız" ve "Gençliğe Hitabe" gibi metinlerden kurtarılması gerektiği söylendi.
Türkiye'deki eğitimin "Türk etnisitesine dayalı olduğunun ve Sünni Müslüman din anlayışının 'resmi din' olarak öğretildiğinin" vurgulandığı açıklamada, bununu sonucunun "tekçi anlayışa sahip" bireyler olduğu ifade edildi.
"Eğitim sistemi bu özeliği nedeni ile ayırımcı ve militarizmi kutsayan özelliklere sahip. Eğitim sistemi, Anayasa'daki değişikliklerle insan haklarına dayalı hale getirilmeliydi. Ancak bu kanun teklifi, manipülasyon yarattı."
İHD, kanun teklifinde, şu karar ve sözleşmelerin dikkate alınmadığını söyledi:
* Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'yle güvence altına alınan ve eğitimin zorunlu (kesintisiz) ve parasız olmasına dair maddeleri.
* Çocuk Hakları Sözleşmesi'yle güvence altına alınan ayrım gözetmeme, çocuğun eğitim hakkı, eğitimin hedefleri, azınlıklara ya da yerli halklara mensup çocukların kendi kültürünü, kendi dinini ve kendi dilini kullanma hakları.
* Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ek 1 Nolu protokolü ile güvence altına alınan eğitim hakkı.
* Uluslararası Çalışma Örgütü'nün çocuk işçiliği ile mücadeleyi öngören sözleşme ve tavsiyeleri.
* BM Ekonomik ve Sosyal Komitenin eğitim hakkı ile ilgili genel yorum beyanı ile Çocuk Hakları Komitesi'nin kararları.
* Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) zorunlu din dersleri ile ilgili kararları.
"Hükümet AİHM'in zorunlu din derslerinin kaldırılmasıyla ilgili kararını neden uygulamıyor?" diye soran İHD, Alevilerin ve farklı inanç gruplarının taleplerine kulak tıkanmaya devam edildiğini açıkladı.
"Türkiye'deki eğitim anadilde verilmeli, farklılıklar kabul edilerek halklar üzerindeki asimilasyon sona erdirilmeli. Eğitim sistemi asimilasyoncu özünden kurtarılmalı, çok dilli bir yapıya kavuşmalı. Başta Kürtler olmak üzere diğer halklara mensup milyonlarca çocuğun anadilinde eğitim hakkı ne zaman tanınacak?"
"Küçük yaştaki çocuklardan bir kaç bin 'hafız' veya 'imam' yetiştirmek için milyonlarca çocuğun kaderi ile oynanmak isteniyor?"
İHD, sivil toplum örgütleri ile sendikaların bu teklife karşı açıkladıkları görüşleri nedeniyle sert şekilde eleştirildiklerine dikkat çekerek "Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) neredeyse düşman ilan edilecek kadar hedefe konması yönetimin ne kadar otoriterleştiğinin bir göstergesi oldu" dendi.
Kanun teklifi, bugün Meclis Milli Eğitim Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyonda görüşülüyor. (AS)