TTB Pandemi Çalışma Grubu tarafından hazırlanan “COVID-19 Pandemisi 18 Ay Değerlendirme Raporu” bugün yayımlandı.
Pandemi sürecinde geride kalan 18 ayın değerlendirildiği raporda farklı disiplinlerden 15 yazı ile Pandemi Bültenleri metinleri ve Pandemide Merak Ettiklerimiz programlarının bağlantıları yer aldı.
Raporda yer alan yazılar şöyle:
- Sunuş: 18 Ayın Ardından Pandeminin Neresindeyiz?
- Onsekiz Ayın Ardından…
- COVID-19 Tedavisinde Antiviraller
- COVID-19 Salgınında Test Stratejilerinin Planlanması ve Hızlı Antijen Testlerinin Kullanımı
- Temaslı Takibi, Filyasyon ve Evde Hasta İzlemi
- COVID-19 Aşı Kararsızlığı ve Aşı Yaptırmama
- COVID-19 Salgınında Birinci Basamakta Ertelenen Sağlık Sorunları ve Geride Bırakılan Milyonlar
- Pandemi Politikalarında Yok Sayılan Çalışanların Çoklu Mekânları ve İşyerinde Sağlık Hakkı İhlalleri
- Pandemi Döneminde Okullar
- Hakikati Gizleyemezsiniz: Fazladan Ölümlerde Artış Devam Ediyor
- Pandemide Sağlık Çalışanı Ölümleri
- Bir Yönetmeme Hikâyesi: Türkiye’de COVID-19 Pandemisi
- Pandeminin İlk 18 Ayında Ekonomik Tercihler ve Sonuçları
- Pandeminin Ekolojik Boyutu
- COVID-19 Aşılama Sürecinde Türkiye Medyası
Aşılama süreci açısından durumumuz nasıl?
Raporun sunuş bölümünde, aşılanma açısından Türkiye’nin durumuyla ilgili şu ifadeler yer aldı:
“Sağlık Bakanlığı verilerine göre uygulanan toplam aşı miktarı 110 milyon dozu aşmıştır. Gerek ilk doz gerekse ikinci doz ve tanımlanmış gruplarda takviye doz için günlük aşılanma oranlarındaki azalma kaygı vericidir.
“Aşılanma oranlarının bakanlığın tablolarda sunduğu gibi 18 yaş üzerini değil tüm nüfusu dikkate alır oranlarla sunulması gerçekçi değerlendirme için şarttır. Tam aşılı olarak sayılan iki doz aşısını olmuş yurttaşların bir kısmının süreler dikkate alındığında “tam aşılı” tanımından çıkmış olduğunun hesaplara dâhil edilmediği görülmektedir.
“Aşı takvimini tamamlamış nüfus yüzdemizin, istenilen seviyeden uzak olduğunu biliyoruz. Dünyada aşının uygulamaya geçmesi sonrasında dolaşımda egemen varyant olarak bildiğimiz Delta varyantı koşullarında aşı takvimini tamamlamış nüfus oranının en az yüzde 85 olması gerektiği öngörülmektedir. Bu kat etmemiz gereken mesafenin ne kadar fazla olduğunu da işaret etmektedir.
“Bölgeler ve iller arasında ciddi eşitsizlikler söz konusudur ve hareketliliğin böylesine artmış olduğu bir çağda hiçbir il ya da bölgenin tek başına kendi koruma oranlarıyla salgından korunmasını gerçekleştireceğini bekleyemeyiz. Kayıt dışı göçmenlerin de aşılamada yok sayıldığı ortadadır.
“Hem ülke içinde hem de uluslararası alanda hepimizin korunmadığı koşullarda hiçbirimiz güvende olamayız.”
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(AS)