"İşkencenin sonuçlarına değil, amacına bakmamız, onunla uğraşmamız gerek" diyor Inge Genefke. "Nedir bu amaç?" diyorum. "Senin benim gibi insanları, muhalif olanları yok edip susturmak" diyor.
Genefke dünyada işkenceyle mücadelenin anıt adlarından biri. Uluslararası İşkence Mağdurları Rehabilitasyon Konseyi'nin (IRCT) "elçisi". Bir nörolog. Aralarında "alternatif Nobel" diye bilinen Doğru Yaşam Ödülü de dahil, 39 insan hakları ödülü var. Gözleri ışıl ışıl.
IRCT'nin 15. konsey toplantısı için İstanbul'da. Aynı zamanda Uluslararası Ruhsal Travmalar Toplantısı'nda işkencenin cezasızlığı üzerine bir de sunum yaptı.
"İşkencenin cezalandırılmasını sağlayarak bu amaca ulaşmalarını engelleyebiliriz, işkenceyi önleyebiliriz" diyor. "Ama bunun için işkenceyi uygulayanları cezalandırmak yetmez; işkencenin zeminini hazırlayan, emrini veren büyük işkencecileri cezalandırmamız gerek."
2002'den beri Rumsfeld ve Bush'un peşinde
Genefke, 2002'den beri dönemin ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in ve Başkan George W. Bush'un cezalandırılması için uğraşıyor. "ABD'de cezasızlık zırhına sahipler, ama başka ülkelerde yargılatabiliriz" diyor. Bunun için Berlin'de, Paris'te ve Kanada'da yasal girişimlerin başlatılmasında önayak olanlardan biri.
"Bu bugün veya yarın olacak değil; biliyorum. Yıllar alacak. Ama bir gün elbet yargılanacak ve cezalandırılacaklar."
Afganistan, Guantanamo, Ebu Garib ve CIA'in işkence uçaklarıyla dünyanın başka ülkelerindeki gizli gözaltı merkezlerinde yapılan işkencelerin emirlerini verdiklerinin açık açık kanıtlandığını anımsatıyor.
İşkencenin tanımında ısrar çok önemli
Genefke, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme'nin tanımında ısrarın çok önemli olduğunu vurguluyor. "Devletler bu tanımın dışına çıkmanın, işkenceyi meşrulaştırmanın peşinde. Tanım, bizim en güçlü kozumuz."
Sözleşme'yi kabul etmiş olan ABD yönetimi bu yüzden işkencelerini ya ülke toprakları dışında gerçekleştiriyor –Guantanamo ABD işgali altındaki Küba topraklarında- ya da "acı veren sorgu yöntemleri" gibi yasalara kaçış hükümleri eklemeye çalışıyor. İsrail'in gizli servisine tanıdığı istisnalar da böyle: "Sorguda hafif fiziksel baskı uygulayabilir."
Genefke, işkencenin saptanmasındaki uluslararası belge "İstanbul Protokolü"nün de en önemli araçlardan biri olduğunu anımsatıyor. Bir söz de işkence mağduru üzerine: "Dünyanın en yalnız insanıdır. Adalet sağalmasına yardımcı olur."
Gazeteciler susmamalı
Gazetecilerin ne yapabileceğiniyse "Susmamalılar. İşkenceyi, cezalandırılabileceğini, önlenebileceğini göstermeliler" diyor. Ama özellikle ABD'deki ve Batı'daki gazetecilere çok kızgın: "34 yıldır işkenceyle ilgili bütün kanıtları önlerine koyuyoruz. Ama susuyorlar. Üç maymunu oynuyorlar." (TK)
İşkenceye Karşı BM Sözleşmesi'nde işkencenin tanımı: "İşkence, bir kimseye karşı, kendisinden itiraf almak veya üçüncü kişi hakkında bilgi edinmek, kendisinin veya üçüncü kişinin yaptığı veya yaptığından kuşkulanılan bir eylem nedeniyle cezalandırmak veya kendisini veya üçüncü kişiyi korkutmak veya zorlamak amacıyla veya ayrımcılığa dayanan herhangi bir sebeple, bir kamu görevlisi veya resmi sıfatla hareket eden bir başka kişi tarafından veya bu görevlinin veya kişinin teşviki veya rızası veya muvafakatiyle işlenen ve işlendiği kimseye fiziksel veya ruhsal olarak ağır acı veya ıstırap veren herhangi bir edimdir."