Fotoğraf: Twitter
Özel tiyatro sanatçıları pandemi sürecinde yaşadıkları sorunlara ilişkin açıklama yaptılar. Sanatçılar, pandemi süreci ve ekonomik kriz ortamında Kültür Bakanlığı kısa vadeli, temelsiz çözümlerle suni bir hava yarattığını belirttiler.
Tiyatrocular, yaptıkları yazılı açıklamada özetle şu ifadelere yer verdiler:
“İşi sadece tiyatro olan biz sanat emekçilerini asgari yaşam ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hale geldik. Öyle ki artan vaka sayılarına, sözüm ona normalleşme denilerek alınmayan tedbirlerin sorumluluğunun halka bırakılmasına ve iyi yönetilemeyen sürece bakıldığında yeni sezon şimdiden bizler için bir hayal. Birçok özel tiyatro sezon için provalarını başlatıp başlatmamakta hala kararsız ya da duyarlı davranıp askıya almış durumda.
"Devlet sorunlarımıza kalıcı çözümler üretmeli"
Bu durumda zaten sezon yokken yapılan “Geçici K.D.V. indirimi”nin ilerleyen süreçte de hiçbirimizin işine yaramayacağı aşikârdır. Zaten sezon açıp hem kendimizi hem de seyirciyi yüzde 60 kapasiteyle bile olsa salonlara alıp tehlikeye atmanın sorumluluğunu ne bizler almalıyız ne de devlet sorumluluğunu bu şekilde üstünden atmalıdır.
Dolayısıyla nesnel koşullar ve halkın sağlığı göz önüne alındığında zaten ağır borç ve vergi yükü altında olan Özel Tiyatrolar ve onların emekçileri bizlerin sorunları katlanarak artmıştır. Devlet var olan bütün bu problemlerin üstünü örtmek yerine problemleri çözecek kalıcı önlemler almak zorundadır.
Peki ne yapılmalı?
-İlk önce devam eden pandemi koşullarında acil hale gelen hayati ihtiyaçların belirlenip karşılanması,
-Salonların kira, vergi ve pirim borçlarının ödenmesi,
-Özel Tiyatro çalışanlarının ve sanatçılarının asgari ücretlendirme, geçim yardımı ve sosyal güvencelerinin karşılanması bizler için en acil adımlardır. Bu, bizlerin, başta bir “vatandaşlık hakkı” talebi olduğu kadar devletin de “kamu kaynaklarından eşit yararlanma” ilkesi gereği görevi olmalıdır.
Hemen ardından Özel Tiyatroların yapısal sorunlarının kalıcı çözümü için Kültür Bakanlığı derhal ilgili meslek örgütleri ve oluşumlarıyla masaya oturmalı ve kalıcı çözümler üretmelidir.
Başta Oyuncular Sendikası, Kadıköy Tiyatroları Platformu, Tiyatro Kooperatifi ve Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi gibi meslek örgüt-topluluklarının, ortak hayati sorunları paylaştığımız meslektaşlarımızın ve konservatuvar öğrencilerinin katıhmı-desteği bizler için her zamankinden daha kıymetli, sorumluluğu paylaşmak ve üstlenmek noktasında ise zaruridir"