Gezi Parkı direnişi, İstanbul’daki diğer parklarda her akşam düzenlenen forumlarla devam ediyor. “Başbakan bizi Gezi'den kovmadı arkadaşlar, o her yeri Gezi yaptı” şiarıyla parklarda toplanan direnişçiler, değişimi tartışıyor.
Saat 21.00’da başlayan forumlar, saatlerce, bazen sabaha kadar sürüyor. Konuşmak isteyenler sırayla moderatörün yanına gidiyor ve megafonla önerilerini sıralıyor. Herkesin iki dakika konuşma süresi var. Megafonun sesi, çevrede oturanlar rahatsız olmasın diye kısık tutuluyor. Yani konuşmaların yapılabilmesi için sessizlik gerekiyor ve sessizlik başarıyla sağlanıyor.
Konuşanları alkışlamak ya da sözle tepki göstermek yasak. Konuşulanları destekliyorsanız, kollarınızı havaya kaldırıp ellerinizi sallıyorsunuz. Eğer karşı çıkıyorsanız, kollarınızı çapraz birleştiriyorsunuz.
Beşiktaş Abbasağa Parkı
Abbasağa Parkı’ndaki forum, Çarşı’nın ev sahipliğinde gerçekleşti. Çoğu gençlerden oluşan binin üzerinde kişi saat sekiz itibarıyla Park’a gelmeye başladı. İnsanlar parkta top oynadı, sohbet etti, çekirdek çitledi. Amfi tiyatroda düzenlenen forumun ise 500 civarı katılımcısı vardı.
İlk konuşma LGBT’lerle ilgiliydi ve tüm katılımcılardan destek gördü. “Direnişle birlikte ötekileştirilmenin ne olduğunu öğrenen herkes” 24 Haziran’da başlayan Onur Haftası’na katılmaya davet edildi.
Konuşmalarda örgütlenmenin güzelliğine ve önemine sık sık vurgu yapıldı. “Şimdiye kadar takım dışında hiçbir şeyi desteklememiş bizler, Gezi Parkı’nda dayanışmayı, örgütlenmeyi öğrendik” denildi. Ancak mevcut örgütlere üye olma fikri, toplu bir şekilde kabul görmedi. “Direnişte her şey güzeldi, ama örgütler olduğunda olmuyor” denildi. “Örgütlülüğü güçlendirmemiz lazım” sözleri destek alırken, yeni örgütlenme modelleri üzerine düşünülmesi gerektiği konuşuldu.
Bir katılımcı “bayan arkadaşlar” diye söze başlayınca, “bayan değil kadın” uyarısı yapıldı. Bu uyarı, taraftarlar arasında gülüşmelerle “amma da feminist çıktınız” diye karşılansa da, kabul gördü. Bir daha kimse “bayan” demedi.
Polis şiddetini eleştiren konuşmalar da en çok destek görenlerdendi. Ukrayna’dan gelen iki öğrenci söz aldı ve polis şiddetini eleştirdikten sonra konuşmalarını Türkçe “AKP’den hesabı gençlik soracak” diyerek bitirdi.
En önemli önerilerden biri ise yayınlanan basın açıklamalarının uzunluğuyla ilgiliydi. "Manifestolar o kadar uzun yazılıyor ki, hiç kimse okuyamıyor. Artık daha kısa ve etkili açıklamalar yapmalıyız" önerisinde ben bile, gazeteci olarak, ellerimi salladım.
Park forumlarının önemini ise konuşmacılardan biri şöyle özetledi:
“Bundan sonra tüm Türkiye, tüm parklar Gezi Parkı... Hepimizin kapıları önünde afet toplanma yerleri yazar, deprem yangın sel gibi doğal afetlerde güvenli bir yer, sığınak olarak. Bunlar parklardır. Şu anda doğal bir afet yok, ancak Recep Tayyip Erdoğan'ın yarattığı beşeri bir afet var. Bu şartlar altında, bu afet durumunda sizi yine afet toplanma, sığınma yerlerinize davet ediyoruz. İlla çadır kurmak zorunda değiliz, ister bir şemsiye ve bir piknik sepetiyle parklara gelin. Burada konuşalım, tartışalım.”
Haydarpaşa Garı
Haydarpaşa Garı’nın trenleri son kez uğurlayacağı zamana saatler kala dolmaya başladı garın merdivenleri. İstanbul sokakta olmanın özgürlüğünü tarihi garın önündeki iskeleden garın çevresine taşıdı.
Dışarıda şarkılara karışan “Her yer direniş” sloganlarının coşkusuna garın içinde direnişin yeni simgesi kımıldamadan sessizce duran insanlar destek verdi.
Haydarpaşa’da kimse yönetimin açıkladığı gibi iki yıl sonra trenlerin geri döneceğine inanmadığından olsa gerek birçok kişi “her ihtimale karşı” gara veda fotoğrafı peşindeydi. Ancak her şart altında direnişe, Haydarpaşa’yı kaptırmamaya da kararlıydılar.
Gar trenlere kapatıldıysa da yaz boyu her perşembe merdivenlerde buluşmak için sözleşti Haydarpaşa Dayanışması.
Direnişi selamlayan şenlikli ortam ilerleyen saatlere kadar sürdü. Eve dönme zamanı geldiğinde duraninsanların siluetleri yerlerini garın bildik gölgelerine devretti.
Kadıköy Yoğurtçu Parkı
Haydarpaşa Garı’ndaki eylem dağılmış ama İstanbul dinmemişti. Farklı bölgelerden gelen haberlerde parklar hükümete inat işgal altındaydı.
Kadıköy’de Yoğurtçu Parkı’nda saatler süren forum bitmiş, söylenecek sözler bitmemişti. Parkın bir köşesinde küçük bir grup hala forum ahlakıyla konuşuyor, yazmanlar notları almaya devam ediyordu.
İşin doğrusu, Yoğurtçu Parkı’nda dün gece herkes aynı konuyu konuşuyordu. Küçük gruplardan yükselen seslerin yüksekliğinden ya da cümlelere kahkaha karışıp karışmamasından polisin saldırganlığından mı yoksa gaz sıka sıka direnişçileri kovalarken Cihangir’de kaybolan polisler gibi direniş dönemi videolarından mı söz ettiklerini anlamak mümkündü.
Yine de parkın bir türlü durulamayan deviniminde sözcüklerin dinamizminin yanısıra fiziki hareketliliğin payını da unutmamak lazım. Direnişin enerjisi açıkhavada dağılacağına her solukta insanın tekrar içine girince, konuşurken bile kendini tutamayan insanlar çıktı ortaya. Duraninsanlara destek mahiyetinde görelim... kıpırdayaninsanlar!
Bu gece nerede forum var?
Forumların düzenlendiği parklar şimdilik şöyle: Beşiktaş: Abbasağa Parkı / Elmadağ-Harbiye-Nişantaşı: Maçka Parkı / Kadıköy: Yoğurtçu Parkı / Cihangir: Cihangir Park / Ümraniye: Çarşı Park / Okmeydanı: Sibel Yalçın Parkı / Göztepe: Göztepe Parkı / Rumelihisarüstü: Doğatepe Park / Etiler - Akatlar: Sanatçılar Parkı / Fatih: Saraçhane Parkı / Bahçelievler: Egemenlik Parkı / Bakırköy: Bakırköy meydan / Sarıgazi dayanışma çadırı / Kartal: Sahil Ulu Parkı. (YY/ÇT)