Çizimler: Kemal Gökhan/Aslı Alpar
Kobane Soruşturması kapsamında HDP ve HDK’lilere düzenlenen operasyonlarda 2 Ekim 2020’de tutuklanan hak savunucusu ve siyasetçi Bircan Yorulmaz’ın arkadaşları, Yorulmaz için bir doğum günü mesajı yayınladı.
Yorulmaz 46'ıncı yaşına Sincan Hapishanesi'nde girdi.
TIKLAYIN - Türkiye yeni gerçeği, Türkiye yeni normali
Mesajda şöyle denildi:
"Sokaklardan, gecelerden, masalardan, eylemlerden, meydanlardan, acılardan, aşklardan, öfkelerden, sevgilerden arkadaşımız. Canımız Bircan Yorulmaz Eylül ayından beri bizimle değil. Sincan Cezaevi'nde. Bugün Bircan'ın 46. doğum günü...
Uzun masalarda, sokaklarda, gecelerde ve alanlarda kutlayacağımız günlerin hayaliyle İyi ki doğdun Bircan! İyi ki arkadaşımız oldun...
Seni çok seviyoruz. ..İçenden, dışarıdan, sokaklardan, meydanlardan, hayattan arkadaşların..."
Mektup kampayası başlattılar
Instagram'da Bircanın Yanındayız adıyla hesap açan arkadaşları, Yorulmaz için mektup kampanyası da başlattı. Bircan'ın adresi şöyle:
Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu G4 Koğuşu Yenikent Sncan Ankara
"Özgürlüğümden mahrumum"
Yorulmaz bianet'e yazdığı yazıda tutuklanma sürecini şöyle anlatıyor:
Sabaha karşı evimin polislerce basılmasının, gözaltına alınmamın ve sonrasında tutuklanmamın üzerinden 110 gün geçti. 110 gündür ailemden, arkadaşlarımdan, dostlarımdan, işimden ve elbette özgürlüğümden mahrumum.
Benimle birlikte her birinin yeri-evi-işi belli olan arkadaşlarım da gece yataklarından kaldırılarak önce gözaltına alındı, sonra da tutuklandı. Onlar için de aynı mahrumiyetler söz konusu.
Tutuklama nedenleri
Tutuklama nedeni olarak ileri sürülen iddialar, yedi yıl öncesine ait. Yedi yıl önce, 2014 yılında Irak ve Suriye’de kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden büyük kıyımlar gerçekleştirdiği savaşta IŞİD, her gün yeni bir yeri işgal ediyordu. Kan donduran bu vahşet, tüm dünyada ve özellikle Türkiye’de izleniyor, gelişmeler yakından takip ediliyordu.
IŞİD’in çeşitli kesimlerin destekleri sayesinde başta Avrupa ülkeleri olmak üzere pek çok şehirde canlı bomba ve silahlı saldırı eylemleri yaptığını, bu terör saldırılarıyla yüzlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olduğunu herkes anımsayacaktır.
IŞİD, Londra’da bir metro istasyonuna, Brüksel’de bir müzeye, Paris’te Charlie Hebdo mizah dergisi binasına ve gece kulüplerine düzenlenen, yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına sebep olan eylemler gibi, Avrupa ve Türkiye’de onlarca insanlık dışı eyleme imza attı. Bu terör eylemleri, IŞİD’in bu savaştan aldığı güç çerçevesinde sonraki dönemlerde de devam etti.
Barışçıl protestolar
2014’te IŞİD’in Türkiye sınırındaki komşu ülkede yürüttüğü bu savaş; akrabaları, dostları, soydaşları orada yaşayan Kürtler başta olmak üzere, öncelikle ülkenin doğusunda ve tüm ülkede gerilimi ve işgal sonuçlarının endişesini arttırıyordu.
Özellikle Kobane’de IŞİD tarafından yapılan bu kan dondurucu katliamlara karşı, Ağustos 2014’ten itibaren tüm dünyada ve Türkiye’de de son derece etkili ve barışçıl protestolar gerçekleştiriliyordu.
Dünya kamuoyunun ilgisi ve tepkisinin giderek Kobane üzerinde yoğunlaştığı ve uluslararası koalisyonun IŞİD’e müdahalesinin talep edildiği bir süreç yaşanıyordu.
Özellikle Kobane’nin işgaline dönük IŞİD girişimlerinin uzun süre devam etmesi sonucu, bu uluslararası ortak tavırların bütünselliğinde Türkiye’de çeşitli illerde halk, basın açıklamaları, sokakta ses çıkartma ve oturma eylemleri ile Türkiye hükümetine konuya duyarlı olması ve IŞİD karşısında tutum alması için çağrılar yapmaya başladı.
Ağırlıklı sivil nüfusun yaşadığı Kobane’yi bir katliamdan korumak amacıyla yapılan, hiçbir şiddet eyleminin yaşanmadığı, barışa yönelik ve barış yanlısı demokratik protesto eylemleri, dünya kamuoyunun gözleri önünde gerçekleşiyordu.
(EMK)