Ressam Tiraje Dikmen doğduğu ve hayatının büyük bir bölümünü geçirdiği Büyükada’da düzenlenen törenle, ölümünün birinci yıl dönümünde anıldı.
1 Eylül’de, Büyükada’da gerçekleştirilen “Zamanların Hafızası Ressam Tiraje (Dikmen) için anma toplantısı” etkinliğine sanatçının uzun yıllardan beri arkadaşlık yaptığı ve birlikte çalıştığı sanat tarihçileri Necmi Sönmez ve Ali Artun’un yanı sıra komşuları ve sevenleri katıldı.
Necmi Sönmez’in sunumunu yaptığı toplantıda Sönmez ve Artun, Tiraje Dikmen’e ait anılarını ve Dikmen’in sanatı hakkındaki düşüncelerini aktardılar. Konuşmalar süresince sanatçının eserlerinin, atölyesinin ve evinin fotoğrafları yansıtıldı.
Ali Artun, Tiraje Dikmen’i anlatıyor
Ali Artun yaptığı konuşmada Tiraje Dikmen’i şu sözlerle anlattı:
“Ben bazı anılar aracılığıyla Tiraje Dikmen’in kendi gözümden bir portresini çizmeye çalışacağım. Eskiz olacak ancak süreden dolayı. 1984 yılında Ankara’da bir sanat galerisi açıldı Abidin Dino mutlaka Tiraje’yi ziyaret etmemi söyledi. Yemek yedik, sonra Tiraje yavaş yavaş desenlerini çıkarmıştı, çok etkilenmiştim çok heyecanlanmıştım. Hemen ertesi yıl bir sergi yapmaya karar verdik. Bu süre zarfında çok sınırlı sayıda basılan bir kitaba başladık. Bu kitabın metni çok önemliydi Patrick Valberg’in yazmış olduğu bu metin aynı zamanda bu etkinliğe de adını verdi: ‘Zamanların Hafızası’.
“Max Ernst’i etkiledi”
“Tiraje herkese söylemezdi ama Max Ernst’in de kendi desenlerini gördükten sonra bunlardan etkilendiğini ifade ederdi. Gerçekten de Ernst’in o dönemki çalışmalarına bakarsanız Tiraje’nin etkisini görebilirsiniz. Tiraje sürrealizmin büyük sanatçılarından sayılan Ernst’i etkileyecek bir sanatçıydı.
TIKLAYIN: RESSAM TİRAJE DİKMEN HAYATA VEDA ETTİ
“Tiraje’yle iş yapmak çok zordu çünkü son derece kuşkucuydu ikna edilmesi son derece güç biriydi. 1985 yılında açtığımız ilk serginin ardından sohbetlerimizde ben onu ikinci sergiye ikna etmeye çalışırdım. Bunu uzun süre başaramadık çünkü Tiraje hiç yapmasa da hep Paris’e gidecekti. Üçüncü sergisini 2002’de açabildik. Bir sonraki sergi içinse onu ikna edebilmem 10 yılımı almıştı. Bu sefer bir müze sergisi açmaya ikna oldu ama sağlığının ve özel yaşamının koşulları buna imkân tanımadı.”
Necmi Sönmez konuşmasına bu toplantıyı düzenleyen Adalılar Çiğdem Tugay ve Mukaddes Orçun’a ve Tiraje Dikmen’in organizasyona destek veren dostlarına teşekkür ederek başladı. Yaptığı resmin sıra dışı karakterinden sık sık bahseden Sönmez, Tiraje Dikmen’in sanat hayatını anlattı.
10 yıldır Tiraje Dikmen’le bir kitap hazırlayan Sönmez, onun hem hayatının hem sanat serüveninin belgeselleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Necmi Sönmez anlatıyor
Sönmez konuşmasında şunları söyledi:
“Léopold Lévy’nin Tiraje’nin sanatına katkısı büyüktür. Tiraje’nin kendi kalabilmesi için çalışmıştır. Paris bursu ile Ecole de Louvre’da sanat tarihi okumasını sağlamıştır. Ona desen çizdirmiştir, Tiraje de on yıl boyunca desen çalışmıştır, yağlı boya çalışmamıştır. Lévy 1966’da öldüğünde resimlerinin resmi ve manevi mirasçısı Tiraje’dir. Lévy ona Paris’te bir atölye de bırakmıştır.
“68 olaylarında barikatların içinde yaşadı”
“Tiraje Paris 68 olaylarında protestoların içinde olayların resmini yapmıştır. Barikatların içinde yaşamıştır. Dönemde eşi benzeri olmayan çalışmaları var.
“Kendi resimlerini paylaşıma açamadı. O kadar bağlıydı ki, satılan resimleri geri satın alıyordu. Kendi etrafında bir kabuk örüyordu. Bu resimler paylaşıma açılmalı. O sıra dışı bir insandı, yaşamı tüm sanatını çok derinden etkiledi. Bu anlattıklarımız onun çok karmaşık hayat felsefesinin birkaç damlası ancak ortaya koyabilir.”
Toplantıda ayrıca Levent Yılmaz’ın 4 Nisan 2012 tarihinde Taraf gazetesinde yayınlanan “Tiraje’nin, resimlerini göstermeyen bir ‘fauve’ olarak portresi” başlıklı köşe yazısından bölümler okundu.
Mehmet Güreli’nin 2 Eylül 2014 tarihinde Dikmen’in ölümüne dair yazdığı ve Taraf gazetesinde yayınlanan “Tiraje” başlıklı köşe yazısı okundu. Konuşmaların ardından müzisyen Cihat Aşkın’ın keman dinletisi yapıldı. (EÖ-AB/EA)