Arjantin'de 13 Ağustos'ta yapılan ön seçimlerde en çok oyu alan aşırı sağcı popülist aday Javier Milei, askeri diktatörlük (1976-1983) döneminde 20 bin kişinin kaybolmadığını söyledi.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, devlet başkanı adaylarının bir araya geldiği televizyonda konuşan Milei, diktatörlük dönemi boyunca toplamda 8 bin 753 kişinin “kaybolduğunu” belirtti.
• Son yıllarda Arjantin'de tartışmalı bir siyasi figür haline gelen Milei, aşırı sağcı görüşleriyle gündemde. 22 Ekim'de yapılacak olan Arjantin Genel Seçimlerini kazanması için öne çıkan isim yine Milei.
“İlgimiz yok”
Hakikat, hafıza ve adalet vizyonuna değer verdiklerini dile getiren Milei, şöyle dedi:
“Gerçekleri konuşmalıyız, tek bakış açısına dayanan tarih görüşüne karşıyız. 70'lerde askeri güçlerin de dahil olduğu bir savaş vardı. Devlet suç işledi ama teröristler aynı zamanda insanları öldürdü, işkence yaptı ve bombalı saldırılarda bulundu."
Milei, kendisine yönelik "faşist" ve "Nazi" denmesine dair ise “Bizim bunlarla hiçbir ilgimiz yok,” dedi.
Kayıplar
Arjantin'de 1976-1983 yılları arasında yaşanan askeri diktatörlük döneminde, binlerce kişi kaybedildi, öldürüldü veya kayboldu.
“Kirli Savaş” olarak adlandırılan diktatörlük döneminde muhalif 20 bin kişinin kaybolduğu ya da öldürüldüğü tahmin ediliyor.
İnsan hakları örgütleri ise bu sayının 30 binden fazla olduğunu belirtiyor. Söz konusu dönemde yaşanan insan hakları ihlalleri şunları içeriyordu:
Zorla kaybedilmeler: Birçok kişi evleri basılarak gözaltına alındı ve daha sonra kaybedildi. Bu kişilere ne olduğuyla ilgili ailelerine ve kamuoyuna bilgi verilmedi.
Gözaltında işkence: Gözaltına alınan kişilere işkence uygulandı. Bu işkenceler çoğunlukla ölümlere veya kalıcı sakatlıklara yol açtı.
Toplu infazlar: Diktatörlük, muhalifleri halkın gözü önünde veya gizlice öldürdü. Bu toplu infazlar genellikle "ölüm uçuşları" olarak adlandırıldı.
İfade ve basın özgürlüğünün kısıtlanması: Gazeteciler ve yazarlar tehdit edildi veya gözaltına alındı.
(TY)